Son anketin sonuçları

Finlandiya ve İsveç…

ABD baskısıyla,

NATO’ya üyelik başvurusu yaptı.

Türkiye itiraz etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sert çıktı.

Halktan büyük destek gördü.

Ama arka planda pazarlıklar sürdü.

ABD, NATO ve diğerleri…

Yoğun çaba harcadı.

NATO ZİRVESİ

Erdoğan NATO zirvesine giderken,

 “NATO’da direneceği” mesajı verdi.

Sabah saatlerinde Biden aramıştı.

Ne konuştular bilmiyoruz.

Bir hafta önce,

Türkiye’den bir heyet Washington’daydı.

ABD’de Türkiye ile ilgili konu çok.

Neyse… Zirve öncesi durum buydu.

İlk gün akşam saatlerinde hava değişti.

Müzakerelere kahve molası verilmişti.

Bir sürpriz yaşandı.

Yabancıların anlatımına göre,

“Kahve molası verdik, iş çözüldü.”

Biz ise, “Türkiye istediğini aldı” dedik.

Ama gerçek başkaydı.

Türkiye ABD baskısına boyun eğmişti.

NATO’YA GÜVEN YERDE

NATO’da tavrımız şaşkınlık yarattı.

Bu durum seçmeni nasıl etkileyecekti.

Ak Parti “zafer” havasındaydı.

Peki seçmen ne düşünüyordu.

Anket şirketleri bunu da merak etmiş.

Araştırmalarına ek soru eklemişler.

Seçmenin tepkisini ölçüyorlar.

İLK VERİLER

Kamuoyu araştırma şirketi MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı M. Ali Kulat, Sputnik Radyo’da bu konuda bilgi verdi.

Özetle;

“Son araştırmamızda bunu da inceledik.

Bunu iki nedenle yaptık.

Biri Madrid zirvesi kararı.

Diğeri 15 Temmuz’un yıldönümü olması.

Katılımcılara ek sorular yönelttik.

Henüz araştırma sonuçlanmadı.

Muhtemelen yarın (bugün) açıklayacağız.

Ama ilk sonuçlara şöyle:

NATO’ya destek çok düşük.

Amerika için de durum aynı.

İkisine de karşı çıkanların oranı çok yüksek

Vatandaş 15 Temmuz sürecinde etkilendi.

ABD’yi sorumlu görüyor.

Bu nedenle istemiyor.

15 Temmuz’da, 

Türkiye’ye destek veren Rusya ile iyi ilişki istiyor.

NATO’ya güven yerlerde sürünüyor.

Şehitlerimizin sorumlusu görüyor.

Üstelik ABD’ye öfke var.”

YANSIMASI OLUR

M. Ali Kulat, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya kararını, bunun seçmendeki yansıması ile ilgili sorumuzu da şöyle değerlendirdi:

“Vatandaş İsveç ve Finlandiya’ya soğuk.

Verdikleri sözleri tutacaklarına inanmıyor.

Bu ülkelere yönelik tepkimiz…

Terörle sınırlı tutulmasaydı…

İlkesel duruşumuz,

NATO ve ABD’ye karşı olsaydı…

Sonuç farklı olurdu.

Erdoğan’ın ilkesel duruşundan vazgeçmesini sorguluyor.

‘Dün dündür, bugün bugündür’ tavrı tartışılıyor.

‘Türkiye ekonomik olarak sıkıştı.

Bu nedenle tavır değiştirdi’ algısı var.

Elbette bunun seçmende bir yansıması olacak.

Bunu süreç içinde göreceğiz.”

UYUMLU

Bu tespitler bizim gözlemlerimizle de uyumlu.

Antalyalı, Muğlalı, İstanbullu… turizmciler…

Hatay’dan Çanakkale’ye kadar çiftçiler,

Türkiye’nin her yerinden sebze meyve üreticileri,

Gazipaşa’da dikenli salatalık yetiştirenler…

Makine, tekstil sektörü.

Sanayiciler, ihracatçılar…

Herkes merak içinde…

Madrid zirvesini izlemişler.

Anlaşma olunca “eyvah” demişler.

İktidarın hatadan dönmesini bekliyorlar.

Hatayı sürdürmesinden endişeliler.

Her kesimden insanlarla görüştüm.

Ortak düşünceleri şöyle:

“NATO’dan ne hayır gördük.

Çıkalım gitsin.

Rusya ile aramızı bozmayalım.

Rusya hepimizin geleceği.

Batı ambargo koymuş.

Biz onların yerini doldururuz.

Rusya ile geleceğimiz ortak.”

Fazla söze gerek var mı?

Umarız Ak Parti mesajı alır…