23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Son söz...

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

Yıllar önce verdiğim her konferanstan sonra okuduğum “şiirimsi” sözler vardı. 2012’de yayınlanan “Maratonda Sona Doğru” isimli kitabım da o sözlerle bitiyordu.Bugün Mustafa Kemal Atatürk’ü son yolculuğuna uğurlayışımızın 77’nci yıldönümü... Siyaset yine öylesine iç karartıcı bir hale geldi ki; bu sözleri yayınlamak da kaçınılmaz oldu.“Şiirimsi”nin adı, “Son Söz!”* * *Güneş sönecek bir gün; ay gizlenecek...Yağmayacak yağmur; eriyecek buzlar.Ve... Yüreğindeki sevdamızı solduracak yar.Zor da olsa bitecek; bitmez sanılan rüyalar!Kuşlar ilkbaharda gelip sonbaharda dönmeyecek...Dereler, yataklarını şaşıracak.Ve hiç düşmeyecek artıkAnnelerin rahmine çocuklar.Dudaklar buluşmayacak belkiEller tutuşmayacak.Camları buğulandıracakNefesimiz bile kalmayacak.Karıncalar yan gelip yatacakYumurta vermeyecek tavuklar.Toprak o günHepimizi üzerinden atacak.Deniz kusacak bizi!Garip bir kızıla boyanacak çayırlar.Yani; çığırından çıkacak doğa“Yoruldum dönmüyorum” diyecek dünya!İşte... Ben tam o gün...Ya da çok önce o günden...Tam o son durakta... Senin adınlaSon selamımı çakıp öyle çıkacağım o son yolculuğa!Sana “diktatör” diyene inatSana “velet-i zina”, sana “deccal...”Şöyle bir doğrulacağım ölüm döşeğinden...Ve o en güzel sözünle Göçüp gideceğim yeryüzünden:“Yurtta barış... Dünyada barış!”
ASIL İSTEDİĞİ!Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’in geçenlerde oturdukları tahtların bulunduğu “Büyük Mabeyn” isimli Köşk, zaten restore edilip Cumhurbaşkanı’nın kullanımına sunulmuştu...Şimdi sıra Yıldız Sarayı’nın tamamının Cumhurbaşkanlığı’na tahsis edilmesine gelmiş...Başka yerlere tahsisli binalar boşaltılıp ciddi bir restorasyondan geçirilecekmiş... Böylece Sultan Abdülhamid’in Yıldız’ı, bir asırdan daha fazla zaman sonra ayağa kaldırılıp “Cumhurbaşkanlığı İstanbul Külliyesi”ne dönüştürülecekmiş!* * *Sanki analarından “saraylarda” doğdular.Kendisine Ankara’da, hem de Atatürk Orman Çiftliği’nde saray yaptırdı; yetmedi...İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nın bir bölümünü Başbakanken kullandı; yetmedi.Saray gibi Huber Köşkü emrinde, yetmiyor.Yine saray gibi Vahdettin Köşkü için milyonlarca lira harcadı... Daha kullanmak bile nasip olmadı!Ama o bu kez Yıldız diye tutturdu...* * *Bence uzatmaya gerek yok; verin Topkapı Sarayı’nın tapusunu; o da rahat etsin, biz de!
GÜNÜN SORUSUCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan... İstiklal Savaşı kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in vefatının 77’nci yıldönümü nedeniyle yayınladığınız mesajda bir kez bile “Atatürk” demiyorsunuz. Sorum basit:Neden?
SÖZ SİZDE... (156+161)Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Soru sırası Necmi Tufan’da... Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz ya da sorunuz varsa [email protected] adresine gönderebilirsiniz...“Abdullah Bey...İkisi yabancı dilde olmak üzere her gün en az on gazete okuyorum.Yirmili yaşlarımdan bu yana yılda en az üç-dört kez yurtdışına seyahat ederim.Ayrıca tam sekiz yıl İngiltere’de yaşadım.Binlerce tiyatro oyunu ve film izledim.Söylemesi ayıp; okuduğum kitapların sayısı da bini bulmuştur.Bugüne kadar gittiğim hiçbir yerde, okuduğum gazetelerde ve kitaplarda, izlediğim oyun ve filmlerde sizin gibi “siyasi bir karakter” görmedim. Birisi sizin için “Parti kurup AK Parti’ye rakip olacak” diyor; anında yalanlıyorsunuz... Ancak saygın bir gazeteci bir yıldan fazla bir süredir size her siyasetçinin yanıtlaması gereken çok basit sorular soruyor, görmezden geliyorsunuz. Biz anlayacağımızı anladık Abdullah Bey... Bu yüzden Mustafa Mutlu’nun sütunlarında boşuna yer harcamasına gerek yok. Ancak nereye kadar dayanabileceğinizi de merak etmiyor değilim. İşte sırf bu yüzden bu bölümün bitmesini istemiyorum. Benim sorum tek: Huber’deki masrafları ödediğinize dair belgeler nerede?”
GÜNÜN İSYANICHP yönetimi, oylarının Cumhuriyet Mitingleri, Gezi süreci ve 17/25 Aralık Yolsuzluk Soruşturması nedeniyle artmadığı kanısına varmış! Yani CHP’nin oylarının yerinde saymasında, partiye doldurulan Atatürk düşmanı dincilerin, bölücülerin, cumhurbaşkanlığına dinci aday gösterilmesinin, partililere “Tıpış tıpış gidip bizim adayımıza oy vereceksiniz” diye hakaret edilmesinin, ABD Büyükelçisi’yle kapalı kapılar ardında toplantı yapılmasının hiçbir rolü yokmuş... İsyanım CHP yönetimine:Bu neyin kafası beyler; ne içiyorsunuz?