Sorumlusu kim?
Salı günü öğleden sonra Soma’da maden ocağında meydana gelen patlama sonucu, bu yazıyı yazdığım Çarşamba sabahı itibarıyla ölü sayısı 238’di; fakat artmasından korkuluyordu.
Son dakikada gelen haberler, inşallah olmaz ama, ölü sayısının 500’ü bulacağı yönünde.
Uygar ülkelerde bu tür büyük maden facialarının en son ne zaman olduğunu araştırdığımızda bizim açımızdan yüz kızartıcı bir durum ortaya çıkıyor.
Böyle bir facia Almanya’da kırk beş yıl, Fransa’ da da kırk yıl evvel yaşanmış.
Gelen haberlere bakılırsa, patlamanın olduğu maden ocağı on defa denetlenmiş, tespit edilen altmış altı eksiğine rağmen çalışmaya devam etmiş.
Durum gerçekten böyle ise burada bir kazadan değil; bilinçli taksirle adam öldürmekten bahsetmek gerekir.
Yok eğer Enerji Bakanı’nın dediği gibi, ocak periyodik olarak, mevzuata uygun şekilde denetlenip de bu kaza olmuşsa, o zaman da bizim mevzuatta bir eksiklik, aksaklık olduğu ortaya çıkıyor.
Aslında, mevzuatta bir eksiklik yok da, denetimler anlaşıldığı kadar ile önceden haber verilerek yapıldığından, bir etkinliği kalmıyor.
Her iki halde de, bu işin sorumlusu, on iki yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarıdır.
Zonguldak’taki Karadon Maden Ocağı’nda 17 Mayıs 2010’da meydana gelen bir maden faciasından sonra, bu AKP iktidarının, o tarihte Çalışma Bakanı olan Ömer Diçer değil midir, ölen işçiler için “Güzel öldüler, O konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak güzel öldüklerini ben buradan rahatlıkla söyleyebilirim” diyen.
Devrimci Maden İş Sendikası’nın 2013 yılı Madencilik sektörü kaza raporlarına göre, Soma’daki ocaklarda meydana gelen iş kazalarında ölüm sayısı 2012’de yetmiş sekizdir; 2013 yılında da bu sayı doksan beşe yükselmiştir.
CHP’li üç Manisa Milletvekili Soma’nın maden kazalarındaki sicilinin kötü olmasından ötürü, altı ay önce TBMM’ye Soma maden ocakları ile ilgili bir araştırma önergesi vermişlerdi.
Bu önerge ancak yirmi gün önce görüşülmüştü.
Bu önerge AKP milletvekillerinin oyları ile reddedilmiş, reddedilirken de yine bir Manisa Milletvekili ama bu sefer AKP’li Muzaffer Yurttaş “Maden kazaları ‘işin doğası’ gereği” demiş ve önergenin reddini savunmuştu.
Bu ret keyfiyetini savunan bir başka zavallı da TV kanallarına çıkıp “Bu önerge meclisi tıkamak için verilmişti, fasa fisoydu” gibi, düzeyine yakışan açıklamalarda bulunmuştu.
AKP’li milletvekilleri; Tayyip Erdoğan’dan korkmayın, nasıl olsa bir gün hepiniz eski milletvekili olacaksınız, sokakta anlı açık, başı dik yürüyememekten korkun.
Bu önergeyi reddederken, inandığınız için reddettiğinizi düşünmüyorum. Sırf Tayyip Erdoğan istemiyor, yani onay vermediği için reddettiniz.
Şimdi artması muhtemel, 500’ lere ulaşmasından korkulan can kaybının hesabını vicdanlarınızda nasıl vereceksiniz?
Acaba bu önerge kabul edilse, bu yaşanan facianın, bana göre bilinçli taksirle öldürülen insanların, ölümünün önüne geçilebilir miydi?
Belki de geçilmiş olacaktı.
Bu olasılık dahi sizi hiç vicdan muhasebesi yapmaya zorlamıyor mu?
Genel başkanınız, “benim bakanım”, “benim milletvekilim” dediği zaman bu siz hiç rahatsız etmiyor mu?
Genel başkanı tarafından “atanmış” olan sizler, ortalığa çıkıp nasıl oluyor da atanmışlar, seçilmişlere soru soramaz diyorsunuz.
“Atanmış” olduğunuz için mi, amirinizin emirleri dışında davranamıyorsunuz?
Bu reddettiğiniz önerge, hükümeti ilgilendiren bir gensoru değil; sadece bir araştırma önergesidir.
Yüzlerce insan ölse de bu sizi rahatsız etmiyor mu?
Mukadderat mı diyeceksiniz?
Bu yazıyı yazarken Başbakan Soma’ya gelecek diye yüzlerce polis emniyet tedbiri alırken, cenazeleri taşıyacak insan bulunamıyor.
Cenazeler, mezbahalarda, soğuk hava depolarında, civar ilçelerin hastane morglarında hüviyet tespiti için bekletiliyor.
Bu facianın sorumlusu, AKP İktidarıdır. Mağduru ise harp esirlerinden daha kötü şartlardaki, sendikasızlaştırılmış maden işçileridir.