Sorunumuz ‘baş sorunu’ değil...
Şehit Yüzbaşı’nın Yarbay ağabeyi söyledi; olay oldu: Dün “barış güvercinliği”ne soyunanlar, bugün “savaşan şahin”i oynuyor.Bizi yönetenler tutarsız; bunu artık hepimiz biliyoruz.Omurgasızlar...Kan üzerinden siyaset yapıyorlar!İyi de...Onların peşine takılan yüzlerce yalaka yazara... Binlerce eski yeni vekile... Binlerce eski yeni belediye başkanına... Binlerce parti yöneticisine, kurultay delegesine...Ve...Milyonlarca parti üyesine, seçmene ne diyeceğiz?En tepedeki “baş”sa...Onlar da “kıç” oluyor halk deyişiyle...***Baş nereye gidiyorsa, kıç oraya salınıyor dolayısıyla!Kendi gözleri yok; görmüyorlar.Kulakları yok; duymuyorlar.Dilleri yok; konuşmuyorlar.Beyinleri yok; düşünmüyorlar.Bu yüzden baştaki ne yaparsa, onlar da onu yapıyor.O kıvırırsa; bunlar dönüyor. O bir kez dönerse, bunlar semazen oluyor.O yalpalarsa, bunlar düşüyor.O fısıldarsa, bunlar bağırıyor.Çünkü baştan kıça doğru, hareketin şiddeti artıyor!***Daha dün “Türk”ü siliyorlardı anayasadan, “millet” batıyordu bir yerlerine... Varsa yoksa, “ümmet”ti!Bugün “en büyük milliyet çi” onlar!Dün T.C’yi kazıyorlardı tabelalardan; bugün ellerinden gelse partilerinin adının başına bile “T.C” koyacaklar...Dün “barış anlaşması” imzalayıp poz veriyorlardı kameraların karşısında; bugün “Yok öyle bir şey” diyorlar!Dün heyetlerin biri gelirken, diğeri gidiyordu İmralı’ya...Bugün, İmralı yine ıssız...Kimse sorgulamıyor, “Neden?” diye...“Baş”ı izliyorlar çünkü; o ne isterse onu yapıyorlar da ondan!***Kısacası...Herkes bilsin ki; bu ülkede “kıç sorunu” olmasaydı, “baş” sorunu da olmazdı...
ÜZÜMCÜ!Tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü, Gezi Direnişi’ndeki tavrı ve Sosyalist Enternasyonel’deki konuşması gerekçe gösterilerek 19 yıldır çalıştığı İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan atıldı. Mesele, Levent Üzümcü’nün Şehir Tiyatroları’ndan atılması değil elbette...Asıl mesele, demokrasiyi kendilerine kılıf edinen bu zalimlerin, dik duran herkese saldırmayı alışkanlık haline getirmesi...Şimdi tüm tiyatro, sinema ve dizi oyuncuları büyük bir sınavdan geçecek: Bakalım Levent Üzümcü’nün arkasında ne kadar duracaklar ve bu çağ dışı uygulamayı kaçı, nasıl protesto edebilecek?
GÜNÜN SORUSUSosyal medyada bir kampanya başlatılmış; aralarında “sözde açılım”ı destekleyen Sezen Aksu gibi isimlerin de bulunduğu “bin ünlü”den, “Terörü lanetliyoruz, kahrolsun PKK” demeleri istenmiş... Bakalım bu cümleyi, o bin ünlüden kaçı kurabilecek?
Katil polis, kaçmazmış! İstanbul Halkalı’da trafik kavgasında, Ahmet Sülüşoğlu isimli bir genci vurarak öldüren İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “kaçma şüphesi bulunmadığı” için serbest bırakılmış...Bu karar, bu ülkenin “polis devleti”ne dönüştüğünün ve adaletin kalmadığının “borazan”la dünyaya ilanıdır!Unutmayın; aynı yargı, “kaçma şüphesi var” diye, bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı ve milletvekillerini tahliye etmedi.Daha sonra tamamı beraat eden generalleri, amiralleri tahliye etmedi.Kovsanız bu ülkeden gönderemeyeceğiniz siyasi parti genel başkanlarını, gazetecileri, hukukçuları, aydınları, yurtseverleri tahliye etmedi.Şimdi; resmen cinayet işlemiş bir polisi kayırıyor ve serbest bırakıyor.Neymiş; kaçmazmış!İyi de nereden biliyorsun kaçmayacağını Hakim Bey?Müneccim misin?İnsan canını almaktan daha büyük bir suç var mı?Böylesine büyük bir suçu işlediği açık seçik ortada olan bir katili serbest bırakırsan, kimi tutuklayacaksın bundan sonra? Üç kuruşluk elektriği kaçak kullanan garibanı mı?***Yargı, herkes için eşit ve adil olursa, saygıyı hak eder...Güçlülere teslim olan, egemenleri koruyan, güçsüzleri mağdur eden yargıdan ise sadece korkulur...Ne yazık ki yargı, artık bizi korkutuyor...Çünkü yargıçlar göz göre göre “hukuk cinayeti” işliyor!
156+107! Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası, okurlarımızdan Sili Özerdim’de... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa [email protected]’a gönderin...***“Abdullah Bey...Başa geldiğiniz zaman, ‘Güzel günler çok yakında’ demiştiniz. Bugün yaşadıklarımızı ‘güzel buluyorsanız’, acaba ‘kötü günler’ nasıl olacak? Ülkemizi kan gölüne çeviren olayların yaratıcısı olarak partinizi görüyorum. İngilizlerin tipik ‘böl ve yönet’ programının ülkemizde de oynandığını büyük bir üzüntü ile görmekteyim.Sayın Mustafa Mutlu’nun, aylardır sorduklarının cevabını da merakla beklemekteyim.”
GÜNÜN İSYANISeçimde bakan olamadıkları için maaş alamayan 8 bakanın sorunu çözülmüş... Maliye Bakanlığı bu 8 AKP’liyi ‘dışarıdan atanmış bakan’ sayarak, hesaplarına üçer aylık maaş karşılığı olarak 45’er bin lira yatırmış... İsyanım Maliye Bakanı’na:Bu adamlar ‘dışarıdan’ falan atanmadı. Dolayısıyla yanlış yorum yaparak ve yasaları çarpıtarak ödediğin o paraların hesabını çok yakında sen vereceksin!