09 Ocak 2025 Perşembe
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Su, ateş, ahlak ve Aydınlık (TAMAMI)

Onur Belge

Onur Belge

Eski Yazar

A+ A-



Sporda halk pazarı
Onur BELGE

Su, ateş, ahlak ve Aydınlık

Öykü bu ya su, ateş ve ahlak arkadaş olmuşlar. Birbirlerini çok sevmişler ve kaybetmemeye karar vermişler. Ne yapalım da birbirimizi hep bulalım diye düşünmüşler. Su "Bir şırıltı duyarsanız oraya doğru yürüyün, mutlaka beni bulursunuz" demiş.
Ateş ise daha pratik, "kafanızı havaya kaldırın, tüten bir duman görüyorsanız bilin ki altındayım" deyip yol göstermiş. Sıra Ahlaka gelmiş. Uzun süre düşünmüş ahlak, sonra başını iki yana sallamış. Üzüntüyle konuşmuş.

"Sevgili arkadaşlar, ben kaybolursam verecek hiç bir işaretim yok. Onun için siz beni, ahlakınızı kaybetmemeye bakın, yoksa bir daha bulamazsınız."
Öykünün gazeteniz Aydınlık'ı ilgilendiren tarafının ahlak olduğunu anlatmaya gerek yok. Ve de geçen hafta spor sayfalarımızda bu konunun savunulması anlaşılan içeriden, dışarıdan yanlış anlaşıldı. Silivri ortamı bazan spor bile olsa duygusal yorumlar yapmaya yol açabiliyor. Vur, kır, parçala, her türlü ahlaksızlığı yap kazan asla bizim ilkemiz olamaz. Klasik deyimle egemen güçler ve işbirlikçileri Türk futbol toplumuna bu düşünceyi "Mübah" olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar. Birey olarak bize uymaz, Aydınlık ilkelerine hiç uymaz. Kırılmadan, gücenmeden, konu bu yönüyle gözden geçirilirse sevinirim.

Mesaj ve Fenerbahçe'nin büyüklüğü
Başkan Aziz Yıldırım Emre Belozoğlu'nun karıştırıldığı mesaj konusunda resmen harekete geçileceğini açıklamış. Yani konu bizzat Fenerbahçe tarafından mahkemelere taşınacak ve böylece ortalığı karıştırmak isteyen fesatların ağızlarının payı verilecek. İşte Fenerbahçe'nin ve demokrassisinin büyüklüğü burada.

Ayrıca bu konuda Sevgili Özkan Sümer'in dün Aydınlık Gazetesi'nde çıkan sözlerini taraflı tarafsız herkesin tekrar tekrar okumasını öneriyorum. Futbolcu, teknik direktör, Başkan olarak en fazla Trabzonsporlu olan bir kişilik Özkan Sümer dostumuz. Bakınız özetle ne diyor "İddiaları kanıtlayamadığımız zaman bir anlamı olmuyor. Zaten futbol ortamı oldukça kirli, söylentilerle daha da kirleniyor. Bu durumu Trabzonspor-Fenerbahçe çekişmesine indirgemek doğru değil."
İşte gerçek bir futbol adamının görüşleri, tabii anlamak isteyene, ortalığı bulaştırmak isteyenler meclisten dışarı. Ağzına sağlık Özkan Hocam.

GÜNÜN SÖZÜ

"Birini suçlamak üzere işaret ettiğin elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma!"

Friedrich Nietzche

Belçika'dan sonrası

Orta Avrupa futbolu beni endişelendirmez. 1982 Dünya Kupası açılış maçında Belçika'nın Arjantin'in 1-0 yendiği karşılaşmada oradaydım. Her zaman olduğu gibi katı savunma, 1-9-1 yaptılar, Van Den Bergh'in attığı golden başka atakları neredeyse yoktu. İçeride - dışarıda hep öyle oynadıklarından deplasmanda daha tehlikeliler.
Ancak bu kez bize karşı kendi sahalarında aynı düşünce ile oynayamayacaklar. Tam tersine belki de biz hiç karakterimizde olmadığı halde Hiddink ile o felsefeyi kullanacağız. Zira beraberlik bize çalışıyor. Onların ise bizi mutlaka yenmesi gerekir. İşte bu noktada iyi kontra ataklarımızın, bire bir yakalayacağımız rakip savunma önünde çok etkili olacağını düşünüyorum. Birden fazla gol atarak kazanacağımızı düşünüyorum.
Bu yorumumu çok iddialı almayın, asıl önemlisi ondan sonrası. En iyi ikinci olup direk mi gideceğiz. Yolsa play-off sonucunu bekleyecek miyiz. Şimdi pek sırası değil ama Hamit'i küstürdüğümüz gibi yaparsak hoş olmaz. Neyse, umalım bu olay moralleri pek etkilemez.

Hep FIFA'lık oluyoruz!

Ben bıktım bu futboldaki FIFA'lık durumlarımızdan. Bu konuda dün iki haber birden okudum. Belki gözden kaçırdıklarım da vardır. Daha önce Diyarbakırspor nedeniyle Federasyonumuzun nasıl sıkıntı çektiği akıllardadır. Bu kez de Konyaspor için kollar sıvanmış, yetkililerimiz ve Şenes Erzik savunma için gideceklermiş. Başarılar diliyorum, ama allah aşkına Sevgili Şenes Erzik'i bir de dert için değil, keyif için arasanız nasıl olur acaba?
Dava bununla bitmedi, Trabzonspor resmi internet sitesinden de şampiyonluk iptali için FIFA'ya başvurma hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğu haberi geçildi. Bilemiyorum bizim kadar bu FIFA, MIFA'yı kendi işlerinin içine karıştıran var mı? Şurası kesin ki, ödemediğimiz yabancı futbolcu ve teknik adam paraları yüzünden zaten başımız dertte ve sabıkalıyız. Bari liglerimizin de adını kötüye çıkarmasak.
Ama desenize, zaten olmuş olanlar, bahis, şike ve menacerlik skandallarına gırtlağımıza kadar batmışız. Bir fazla, bir eksik ne farkeder...

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları