Yandex
10 Nisan 2025 Perşembe
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suça sürüklenen çocuklar gerçeği

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Ülkemiz yasalarına göre 18 yaşın altındaki herkes çocuk kabul ediliyor ve çocuklar bir suç işlemeleri halinde özel düzenlemelere ve süreçlere tabi oluyor. Örneğin yasalarımızda ve uygulamada “çocuk suçlu” diye bir kavram yok; onun yerine “suça sürüklenen çocuk” tanımı kabul ediliyor. Benzer düzenlemeler çocuk yaştaki mağdurlar, yani suça maruz kalanlar açısından da geçerli. Bunun temelinde çocukları koruma, topluma yeniden kazandırma ve rehabilitasyon anlayışının yattığı açık. Çocuk yoksulluk oranının hayli yüksek olduğu ve çocuk adalet sistemindeki sorunlar göz önüne alındığında, hukuk sistemimizin bu yakıcı soruna çok daha kapsamlı biçimde eğilmesi ve teori-pratik uyumunun mükemmelleştirilmesi gerektiği ortada.

10 bölümlük Güney Kore dizisi “Suça İtilen Çocuklar” (Juvenile Justice), adından da anlaşılacağı gibi bu özel konuya el atıyor ve Kore’nin toplumsal gerçeklerini gözler önüne seriyor. Netflix’teki az sayıdaki iyi işten biri olan 2022 yapımı dizi, temelde söz konusu çocukların suça eğilimli mi oldukları, yoksa suça mı itildikleri sorusu üzerinden çatallanan, çelişkilerin üzerinde ayrıntılı biçimde duran ve tıkır tıkır işleyen senaryoya sahip bir çalışma. Başroldeki kadın yargıç Shim’i canlandıran Kim Hye-soo’nun harika oyunculuğuyla da büyük değer kazanan dizi, yargıcın daha ilk bölümde suç işleyen çocuklardan nefret ettiğini söylemesiyle ilginçlik dozunu artırıyor.

YARGIÇLARIN BAKIŞ AÇISI

Bölümler boyunca ev içi şiddet ve tacizden cinayete, yaş küçüklüğü dolayısıyla (G. Kore’de yaş sınırı 14’ten başlıyormuş) suç üstlenmeden polislerin ve avukatların çalışmalarına ve yargıçların geçmişlerine kadar geniş bir yelpazede Kore ailelerinden, karanlık sokaklardan, internet kafelerden, duruşma salonlarından çarpıcı kesitler aktaran “Suça İtilen Çocuklar”, heyecanla izlenen bir hukuk draması. Genellikle polislerin, savcıların, avukatların dünyasına odaklanarak izlediğimiz hukuk serüvenleri, bu kez yargıçların bakış açısından karşımıza çıkıyor, hukuk yapısı ve devlet sistemi ile çocuk ve suç ilişkisine bir yargıç gözüyle bakıyoruz.

Dizi G. Kore odaklı ama aslında dile getirilenler evrensel olgular. Örneğin ülkedeki 3300 yargıçtan yalnızca 20 kadarının çocuk mahkemelerinde görevli olması gerçeği çok aydınlatıcı. Bunun gibi çocuk yargılamalarına yeterli bütçe ve güç ayrılamaması, konuyla ilgili seminerlerin dostlar alışverişte görsün kıvamında olması, politikacıların ve yüksek bürokratların soruna kendilerince yaklaşması vb. her ülkenin sorunu. Suça sürüklenen çocuklara verilen cezaların genellikle az olması, aile bağlarının, arkadaş çevresinin ve yetişme koşullarının yeterince araştırılmaması, polisin bu suçları gerektiğince ciddiye almayıp “uğraşmaya değmez” diye düşünmesi ve belki de en önemlisi bu çocuklara cezaların azlığından ötürü özgüven verilmesi de G. Kore’yle sınırlı değil kuşkusuz.

ÇOCUKLARA NE ZARAR VERİYOR?

“Suça İtilen Çocuklar”ın yargıcı Shim de tüm bunların farkında ve suç işleyen çocukların sokağa salınıp birer suç makinesine dönüşmemesi için kendince yöntemler, belli bir felsefe geliştirmiş durumda. Maddi ve manevi gerçeğin araştırılmasını ön planda tutan, zaman zaman kolları sıvayıp aksiyona atılan, amirleri ve meslektaşları tarafından zor anlaşılan Shim, başkalarına zarar veren çocuklar kadar, çocuklara neyin zarar verdiğini de merak eden bir hukukçu. Sert, soğuk, mesafeli, ilkeli bu kadın dizinin ana gerilim unsurlarından biri ve kendi yolunda yürümekten asla vazgeçmiyor. Bu niteliğiyle bir tür anti-kahraman olduğu bile söylenebilir.

Çocukların karıştığı suçlar, hangi özel düzenlemeye tabi tutulursa tutulsun sonuçta birer suç ve bir yargı düzeni söz konusu. Psikolojik etmenleri sürekli gündemde tutan ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasını öyküleştiren “Suça İtilen Çocuklar”, başta hukukçu sinemaseverler olmak üzere her kesimin ilgisini çekebilecek, önerdiğim bir dizi.


Dizi Kültür Sanat