29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Sümeyye maaş almıyormuş!’muş... -(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Sümeyye, Sümeyye Erdoğan! Başvekil hazretlerinin kerimeleri olmakta. Artık öylesine ünlü ki soyadı eklenmeden sadece “Sümeyye” olarak anılıyor. Adı, İslam’ın ilk şehidi Ammar bin Yasir’in annesi ve ilk müslüman sahabe hanımın adından mülhem. Babasının yanından ayrılmıyor. Erkek olsa, babası yerine hazırlıyor diye düşünülebilir. Söylenenlere göre, babasına fahri danışmanlık yapıyormuş yani bedavaya çalışıyormuş.

22 Haziran 2013 tarihli Sözcü gazetesinde bu hususta bir haber yayınlandı. Okuyalım:

***

“Başbakan Tayyip Erdoğan’ın küçük kızı Sümeyye Erdoğan’ın resmi ziyaretlerde babasının yanında yer alması, sadece Türk basınının değil, dünya basınının da ilgisini çekti. İtalyan La Repubblica gazetesi son olarak Gezi olayları için AKP Genel Merkezi’nde sanatçılarla yapılan görüşmelere katılan Sümeyye Erdoğan’ı haber yaptı. 20 Haziran’da yayınlanan haberde “AKP Genel Başkanı danışmanı Sümeyye Erdoğan ayda 25 bin Euro maaş alıyor” iddiaları yer aldı. O iddialara AKP Genel Merkezi’nden çok sert bir açıklamayla yanıt verildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu “Ellerinde bu haberi doğrulayacak bir belge varsa iddialarını ispatlamaya, aksi takdirde yalan haberlerini tekzip etmeye davet ediyoruz. Haberi yayınlarken sorma gereği duymadılar ama AKP Genel Merkezi olarak Sümeyye Erdoğan’ın danışmanlık hizmeti karşılığında hiçbir ücret almadığını ifade ederiz” dedi. Yani, Sümeyye Erdoğan, babasının danışmanı ancak para almıyor.”

***

Mazlumun ahı işte!

Yalnız, Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı şey, saçma sapan bir savunma saldırısı:

1. Ellerinde nasıl bir belge olacak? Maaş bordosu mu? Banka dekontu mu? Böyle bir belgeye içerden bir işbirliği olmaz ise erişmek ve ulaşmak mümkün değil elbette. Çok hayati bir konu olsa onun da çaresi, kanıtı ve belgesi bulunur ama Sümeyye’nin emek karşılığı maaş almasının hiçbir skandal yanı yok. Sanatçılarla yaptığı toplantıda kavga çıkartan babasını alıp götürmesi bile AKP kesesinden milyonlarca dolar eder. Aslına bakarsanız, babasına, hem danışmanlık hem de zaptiyelik yapıyor.

2. İtalyan gazeteci, belgesiz dedikoduyu AKP’ye sorsaydı başka bir yanıt mı alacaktı? İtalyanca haber metnini görmedim ama büyük bir olasılıkla “25 bin euro maaş alıyor” dememiştir; “25 bin euro maaş aldığı söyleniyor (iddia ediliyor)” diye yazmıştır. Ve cevabı belli soruyu sormamıştır. Davranışında meslek etiği yönünden herhangi bir yamuk yok.

3. Ama böylesine bir külhanbeylik bizim için yazı konusu olacak.

***

Eskiden beri biliniyordu ama son 11 yıllık devr-i iktidarlarında yadsınmaz bir şekilde ortaya çıktı: AKP tarikatına mensup naylon Müslümanların veri tabanı olabilecek herhangi bir ahlakı ve etiği yoktur. Allah, Peygamber ve Kuran Müslümanı değildir bunlar. Allah’a, Peygamber’e, Kuran’a aykırıdırlar.

Örneğin, AKP tarikatının şeyhlerinden biri İtalyan gazetecinin Sümeyye haberiyle ilgili kanıt ve belge istiyor. Buna karşın AKP tarikatının şeyh-i kebiri, şeyh-ül-ekberi Erdugan sabahtan akşama dünyaya iftira ve nefret saçıyor:

-Taksim-Gezi Parkı direnişleri bayrak yaktı.

Kanıtsız iftira ve yalan!

-Taksim-Gezi Parkı direnişçileri camiye tecavüz ettiler, orada içki içtiler, fuhuş yaptılar.

Kanıtsız iftira ve yalan!

-Türbanlı kızları ve kadınları taciz ettiler.

Kanıtsız iftira ve yalan!

-”Kabataş’ta bir türbanlı kadını dövüp yerlerde sürüklediler ve üzerine işediler” düzmecesi hakkında başbakan da hemen söz alıyor: “Çok önemli bir tanıdığımın gelinini olaylar sırasında Kabataş’ta altı aylık çocuğu ile birlikte dövdüler. Kadının başörtüsünü zorla çıkartıp taciz ettiler...” Olayın ne canlı ne de görüntü tanığı var ama Başbakan hergün ve günde beş vakit bu olayı anlatıyor.

Kanıtsız iftira ve yalan.

***

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerini eleştirirken, “Biz sabırla, metanetle direniriz. Ellerimizi semaya açarak duayla, namazda kıyamla direniriz. Onlar milyonlarca tweet attılar, bizim bir besmelemiz bütün tuzağı bozdu” diyor.

Sanki Kızıldeniz’i asasıyla yaran Hazret-i Musa. Mücize göstermek iddiasında. Nefesin bu denli kuvvetli ise ödemeler dengesindeki korkunç açığı bir üfürükle kapat da görelim.

***

Başbakan, “Onuncu yıl marşını boşverin, törene mehter marşıyla başlayın” diyen Cumhuriyetsiz Bülent Arınç, adaletsiz Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Avrupa Birliği karşıtı AB Bakanı Egemen Bağış ve benzerleri her gün sabahtan akşama sabukluyorlar, gerçek dışı olaylar anlatıyorlar, gerçek dışı rakamlar veriyorlar, çöplükte peri masalları anlatıyorlar ama AKP tarikatı kemik seçmeni kılını kıpırdatmıyor.

Kemik seçmenin %49 toplam oy içinde oranı %15’i geçmez. Geriye kalan %34, bu masallara, efsunlara, afyonlu tütsülere ne diyor?

R.T.Erdoğan tarafından demokrasi elma şekeriyle kandırılan, kazıklanan liberallerin ve müflis solcuların içine düştüğü rezilliği görüyoruz. İktidar tapınağının önünde, gözyaşları içinde günah çıkartıyorlar.

***

Muhalif vatandaşların, yazıcıların, aydınların sıradan eleştiri sözleri için soruşturma açan, mahkemeler kuran, cezalar veren adalet, halkı bölen, birbirine düşüren, birbirine düşmanlaştıran iktidar karşısında el pençe divan duruyor.

Bereket versin ülkenin dört bir yanında Gezi Parkı gençliği var. Direniyor! Ve bereket versin, uygar dünya daldığı derin uykudan yavaş yavaş uyanıyor. AKP’ye artık arka çıkmasın yeter. Küllerinden doğan, dokuz canlı Cumhuriyet, AKP tarikatı gericiliğinin hakkından gelmeyi bilir.

NOTA BENE:

Yüzde 10 seçim barajı kalkmadan herhangi bir seçime girmek halka ve demokrasiye ihanettir.