Süper bakteriler antibiyotiklere karşı
Bu hafta okuduğum bir kitap var. Martin J.Blaser’in “Kayıp Mikroplar”. Alt başlığında; Antibiyotiklerin aşırı kullanımı çağımızın salgınlarını nasıl körüklüyor?
Metis Bilim dizisinden çıkan bir kitap. Kitabın arka sayfasında, “Her birimiz, çok uzun zamandır türümüzle birlikte evrilmekte olan mikropların muazzam çeşitlilikteki bir ekolojisine ev sahipliği yapıyoruz. Hepsi birlikte bağışıklığımızda ve hastalıkları yenme becerimizde kritik bir rol oynuyorlar. Kısacası bizi sağlıklı tutan, mikrobiyomumuz. Fakat bu mikrobiyomun bazı bileşenlerini yitiriyoruz. Bu felaketin nedenleri her yanımızı sarmış durumda; insanlarda ve hayvanlarda antibiyotiklerin aşırı kullanımı, temizleyicilerin ve antiseptiklerin yaygın kullanımı bunlardan sadece bazıları. Antibiyotik direnci çok büyük bir sorun. Ama dirençli patojenler ne kadar korkutucu olsa da mikrobiyomuzun çeşitliliğinde ortaya çıkan kayıplar çok daha tehlikeli. Bu kayıplar metabolizmamızı, bağışıklığımızı ve bilişsel yetimizi etkileyecek bedensel gelişimin kendisini değiştiriyor.
Bu tutumu değiştirmezsek, daha kötü bir senaryo karşımıza çıkacak. İşte bu yüzden alarm zillerini çalıyorum” demektedir.
Çıkarılabilecek ders; Bir sonraki salgını şimdiden görmezden geliyoruz çünkü süper bakteriler her yıl bir milyondan fazla insanı öldürüyor. Peki bizler ve politikacılar neyi bekliyoruz? Yeni bir pandemi kapımıza dayanacak desek şimdi kimse buna inanmayacak. Ama bazı salgınlar parlar şekilde alevlenir. Antibiyotik direnci ve süper bakteriler meselesi ise yavaş yavaş yükseliyor. Sağlık yetkilileri şimdilik takipte. Ama işler yavaştan ele alınıyor.
KÜRESEL KATİL BAKTERİLER
Hastane enfeksiyonları mikropları da denilen E. coli, Staphylococcus aureus ve Klebsiella pneumoniae gibi ilaca dirençli bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonlar artık önde gelen küresel katillerden biri. Katil bakterilere bağlı ölümlerin HIV/AIDS veya sıtmadan daha fazla olduğunu bildiren bir çalışma yayınladı yakında bir tıp dergisinde. Bu ölümlerin beşte biri beş yaş ve altı çocuklarda meydana geldi. Bu kötü mikroplar hakkında alarmları ilk kez duymuyoruz.
Hükümetler, sağlık yetkililer ve politikacılar bir kez daha küresel sağlığa zarar verecek şekilde tepki vermekte yavaş davranıyorlar.
ANTİBİYOTİKLERİN ALTIN ÇAĞI
Çok az ilaç, antibiyotikler kadar topluma fayda sağlamıştır. 1940'lar ve 1970'ler arasında şirketler milyonlarca hayat kurtaran düzinelerce antibiyotiği piyasaya sürdü. Antibiyotiklerin “Altın çağı” idi. Ancak daha sonra keşif zorlaştı, yatırım getirisi küçüldü, yatırımcılar başka yerlere gitti ve inovasyon yani yenilikçilik azaldı.
Mikroplar cephesinde durum daha ciddiydi. Neredeyse dört milyar yıl kadar çeşitli varoluşsal krizlerden sağ kurtulan bakteriler, insanoğlunun geliştirdiği antibiyotik denilen silahlardan kaçınmak için çeşitli direnç yani savunma mekanizmalar geliştirdiler. Bu durum karşısında antibiyotik inovasyonunun yetersizliği herkesi korkutmalı. Antibiyotikler yalnızca kulak enfeksiyonlarını veya boğaz ağrılarını tedavi etmekle ilgili değildir; modern tıp dünyasında kritik bir altyapıdır, hastaları enfeksiyonlardan korur ve hekimlerin ameliyattan kemoterapiye ve sezaryenlere kadar geniş bir yelpazede hastaların iyileştirilmesi için olanak tanırlar.
Şimdi bu altyapı süper bakteriler nedeniyle antibakteriyel direncin baskısı altında çöküyor.
Antibiyotik direnci tehlikesi, Politikacıların, halk sağlığı koruyucuların ve genelde herkesin önceliği olmalıdır.
Süper bakterileri kendi başımıza savuşturamayız. Dünyanın acilen ihtiyacı olan şey antibiyotiklerin yeni bir altın çağıdır.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.