Sürdürülebilir Kent de neymiş?
Sürdürülebilir kentler konusunda “neden kentlerde insanlarımızın yüzü gülmüyor, herkes gergin ve mutsuz?” sorusundan hareketle, özellikle seksenler sonrası yapılan araştırmalardan yararlanarak birkaç hafta yazacağım. KENTSEL METABOLİZMAHayvanlar gıda, su ve oksijeni enerjiye dönüştürürler ve ürin, karbondioksit gibi atıklar üretirler. Üretilen enerji hareket etme, soluma, üreme veya düşünme gibi faaliyetler için kullanılır veya daha sonra kullanılmak üzere depolanır. Bu süreçler hayvanların hayatta kalma ve fonksiyonlarını sürdürme metabolizmalarıdır. KENTLERDE hayvanlara benzer şekilde, vatandaşlarını yaşatmak ve korumak, mal ve hizmet üretmek, gelişmek ve atıkları ortadan kaldırmak için enerji, su ve besi maddeleri ile çeşitli materyallere gereksinim duyarlar. Nasıl ki hayvansal metabolizma beyin, organlar ve enzimler arasındaki işbirliğinin bir sonucuysa, kentsel metobalizma da yönetişim politikaları, altyapı ve kentliler arasındaki işbirliğinin bir sonucudur.Çağımızda giderek daha çok insan kentlere yerleştiğinden, kentlerde nüfus yoğunluğu artmakta, sosyoekonomik uyumsuzluklar şiddetlenmekte, altyapı sorunları ortaya çıkmakta, daha çok gıda, su ve yakıta gereksinim duyulmakta ve bu da emisyonların, katı atıkların ve atıksu üretiminin artmasına neden olmaktadır. Kentsel sistem, artan nufusun gereksinimlerini doğal sistemden karşıladığından, yerel veya küresel çevresel değişimler (arazi kullanımı, toprak örtüsü, biyoçeşitlilik, su kaynakları, biyokimyasal döngüler ve iklim) sonucu bozulan metabolik döngü kent ekonomisini ve halk sağlığını etkileyerek ekosistem için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. KENTSEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK“Sürdürülebilir kent”, madde ve enerji girişlerini ve atıkların bertarafını kendisini kuşatan çevrenin kapasitesini zorlamadan yapabilen kenttir. Diğer bir deyişle, sürdürülebilirlik için, kentsel tüketimin (talep) doğal sistemin sağlayabildiğiyle (arz) uyumlu olması ve kentsel kirleticilerin (atıksular, katı atıklar, emisyonlar), doğal sistemin insanlara ve sistemin diğer üyelerine kaynak yaratma yeteneğini etkilemiyecek seviyeye düşürülmesi gerekmektedir.Sürdürülebilirlik sosyal, ekonomik, çevresel ve yönetişim faktörlerine bağlıdır. Örneğin kentin ekonomik üretkenliği; eğitim, sağlık, güvenlik, gıda, su, ulaşım, temiz hava ve elektriğe kolayca ulaşabildiği ölçüde sağlıklı ve mutlu olan vatandaşların kontrolündedir.İdeal sürdürülebilirlik;- kentin yeşil alanlar, yeşil binalar, etkili atık uzaklaştırma ve toplu ulaşım sistemleriyle donatılması,- bölgesel pazarlar için bölgesel kaynaklardan “yeşil üretim” iş anlayışıının teşvik edilmesi,- doğal kaynak tüketimleri ile atık üretimlerinin azaltılarak negatif çevresel etkilerin minimize edilmesi, - etkili bir arazi kullanımı planlaması ile yaratılabilir. Bunlar yapılırken, kentin paydaşlarıyla birlikte karar alınması sürdürülebilirliğin temel kuralıdır.Bugünkü kentlerin ana sorunu; halk sağlığını ve yaşam kalitesini önceleyerek, ekosistem servislerine olan bağımlılığı doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin azalmasına neden olmadan yönetmek ve etkilerini en aza indirerek kentin iklim değişikliğine uyumunu sağlamaktır. Biliyoruz ki, sürdürülebilirliğe ancak ekonomik gelişme, sosyal ilerleme ve çevresel sorumluluk halkalarının üçünün kesişiminde ulaşabiliriz (WENN diyagramı). Bunun için kent yönetiminde, insan ve çevresi arasındaki dinamik ilişkileri, yaşam kalitesini artıracak ve ekosistem dostu iş yapmayı ödüllendirecek şekilde bütünselleştirerek kurgulamak son derece önemlidir. Hadi rastgele!