Sürekli zarar eden işletmeler
Merak edilen soruların başında sürekli zarar eden bir işletmenin ayakta kalıp kalamayacağı veya ne kadar süre ile yaşayacağı hususu gelir.
İşletmeler para kazanmak yani kar elde etmek için faaliyet gösterirler. Sektörel ve içinde bulundukları ekonomik gelişmeler nedeniyle zaman zaman zarar eden işletmeler biriktirdikleri karlarla veya geçici borçlanmalarla belli dönemlerde zararlarını göğüsleyebilirler. Ancak kronik bir şekilde zarar eden işletmelerin ayakta kalması mümkün değildir. Çünkü zarar borç demektir. Borç faiz yükü yaratmakta ve borcun borçla ödenmesi sarmalına düşen işletmeler bir gün tıkanıp kalmaktadır.
Öte yandan sürekli zarar edip bunu borçla çevirebilen yani belli bir dönem borç bulabilen işletmeler bunalım içinde faaliyetlerini sürdürürler. Böyle işletmelere “stres üreten işletmeler” denir.
ZARARA YOL AÇAN SEBEPLER
Bir işletmenin zarar etmesinin birçok nedeni var. Sıralayalım:
1- Hesap-kitap olmaması. Bütçe-Nakit Akış denetimi uygulanmaması. Yani işletmede matematiğe önem verilmemesi.
2- Maliyetlerin kontrolsüz olması ve gereksiz birçok harcamanın yapılması. Verimliliğin gözetilmemesi.
3- Bazı işletmeler personel bakımından KİT gibidir. Vefa ve zaten ücretler düşük bu nedenle işsizliğe katkı yapalım, duygularıyla hareket ederler.
4- Satışların başa baş noktasını aşmaması. İyi satış yapılamaması. Fiyat koyma kararlarının yanlış olması.
5- Sektörün karlı bir sektör olmaması. İşletmelerin bulunduğu bölgenin özellikleri.
6- Ürünün satılabilir ürünler arasında olmaması. Örneğin gıda malzemeleri en çok satılabilen ürün iken, gazete, dergi ve kitap zor satılabilen ürünlerdir.
7- Kaliteli personel çalıştırılmaması.
8- İşletmenin sahiplerindeki aşırı güven. Bizim firma satar, satışları artırırız, kredi, borç buluruz. Biz batmayız,gibi duygusal reflekslerle gerçekçi olmayan işletme yönetimi de zarar yaratmanın en önemli sebeplerinden biridir.
ZARARDAN KURTULMANIN YOLLARI
Bir işletme zarar ediyor ve zararının sürekliliği söz konusu ise derhal bir mali konsültasyon yapmak gerekiyor. Zararın nedenlerinin tespiti ve teşhisi ön şart.
Bu yapıldıktan sonra şu önlemler alınmalıdır:
1- Zarar eden departmanlar, şubeler, mağazalar, reyonlar, fabrikalar kapatılmalıdır.
2- Derhal ciddi bir maliyet tasarrufuna gidilmelidir. En verimli kişi sayısı ve gider yapısı ile çalışma sürdürülmelidir.
3- Fiyat politikasında hata varsa hemen değiştirilmelidir. Örneğin fiyatlar maliyet artı çarpan şeklinde belirleniyorsa pazar fiyatına dönmenin yararları analiz edilmelidir. Ya da maliyet uygulanan çarpan (katsayı) değiştirilmelidir. Satış fiyatı düşükse gerekli artırım yapılmasından korkulmamalıdır.
4- Kısa vadeli krediler uzun vadeli hale getirilmeli ve faiz maliyeti yüksek olan krediler kapatılmalıdır.
5- Yüksek maliyetli para kullanılmamalıdır.
6- Teknik iflas durumu varsa çözüm ortakları aranmalıdır. Bulunamadığı takdirde ciddi biçimde küçülmeye gidilmelidir.
YARDIMLARLA FİNANSE EDİLEN İŞLETMELER
Bazı işletmeler işletme faaliyetlerinden memnun olan ve onun sürmesi gerektiğini düşünen kişilerin yardım, ödünç ve bağışlarıyla da faaliyetlerini sürdürebilirler. Bu işletmeler genellikle vakıf ve derneklerin iktisadi işletmeleri, kar amacı gütmeyen şirketler, belli ideallerle hareket eden işletmelerdir.
Ancak bu yardımlar ve destekler belli bir dönem yoğun olur. Bir dönem hiç olmaz. Belirli konjonktüre bağlı olarak artar veya azalır. Bu nedenle bu katkılar işletme sermayesi olarak adlandırılamaz. Bu tür işletmeler bile bu destek ve bağışlarla uzun bir süre faaliyetini sürdüremez. Çünkü bu kompozisyon iktisadi işletmenin mantığına ve matematiğine aykırıdır.
İŞLETMELERİ BEKLEYEN ZORLUKLAR
Bugün için reel sektörün içinde bulunduğu ve muhtemelen artacak bunalımları ve riskleri şöyle sıralayabiliriz:
1- İşletme sermayesi yetersizliği ve kredi temininde yaşanan ve yaşanacak güçlükler
2- Satın alma gücünün azalması ve tüketici kredilerinde daralma. Kredi kartlarının limitlerinin dolmuş olması. Bu da satışları etkileyen en önemli husus.
3- Finansman maliyetlerinin çok yüksek olması. Bu yüksekliğe rağmen yaşanan nakit darlığı.
4- Hammadde temininde yaşanan zorluklar.
5-Türkiye ve Küresel ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler
İFLASLAR KAPIDA!
OHAL kalktıktan veya seçimlerden sonra yaprak dökümünün başlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Aslında birçok firma teknik iflasta OHAL nedeniyle iflas ertelemeye gidemiyor. Birçok firma da can çekişiyor.
Bir diğer tahminimiz ise şu: seçim sonrası birçok işletme el değiştirecek. Servet transferi bu yolla devam edecek.
Ne diyelim? Allah borçlu olan işletmelere yardım etsin!