10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suriyeli mülteciler ve işçilerimiz

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Amerika’nın kirli savaşının kurbanı olan insanlar yangın yerine dönen ülkelerinden kaçarak Türkiye’ye ve bazı Avrupa ülkelerine sığınmak zorunda bırakıldılar. Avrupa’nın bazı ülkelerinin de desteklediği bu emperyalist savaşın amacı Amerika’nın kurmak istediği bir Kürt devleti. Amerika İsrail’i korumak, petrol kaynaklarını denetleyebilmek ve İslami terörü sonlandırmak amacı ile Kürt Devleti kurabilmek için bu kirli savaşı sürdürüyor. Bu amaçla yaklaşık 30 yıldır PKK adlı örgüte lojistik destek sağlayarak 50 bin insanımızın ölümüne sebep olmuş ama ülkemizi bölmede başarılı olamamış bir ülke Amerika. Irak ve Suriye’de sınırları yeniden çizerek bu amacını gerçekleştirmek tek hedefi ve bunu da gerçekleştirmek üzere.

ABA’NIN TÜRKİYE’DE NE İŞİ VAR?
ABA’nın açılımı Amerikan Barolar Birliği. Bu örgüt, biz de olduğu gibi, Amerika’lı avukatların mesleki çıkarlarını korumak için kurulmuş bir örgüt. Amerika Dışişleri Bakanlığı kendi kurbanı olan Suriyeli mültecilerden Türkiye’ye sığınmış yaklaşık 3 milyon insana parasız hukuk yardımı yapmak, gerektiğinde para dağıtarak onlara ekonomik katkıda bulunmak üzere Amerikan Barolar Birliği’ne (ABA) görev vermiş. Onlar da ülkemize gelerek İstanbul ve Hatay’da iki büro açarak mültecilere haklarının ne olduğunu, Türkiye’de nasıl kalabileceklerini, hükmetimize karşı hangi hakları olduğu ve neler isteyebilecekleri konusunda eğitim veriyor, SMS’ler yolu ile sorularını yanıtlıyor. ABA bunu Türkiye Barolar Birliği’ni (TBB) dışlayarak, yok sayarak yapıyor. Oysa Avukatlık Kanunumuz gerektiğinde parasız hukuk hizmetini ancak Baroların verebileceğini söylüyor. Öyleyse ABA hem hukukumuza göre suç işliyor hem de TBB’ye karşı onu yok sayarak büyük bir saygısızlık yapıyor. TBB bu durumu uluslararası kuruluşlar nezdinde protesto ederek ABA’nın mutlaka bu görevi TBB aracılığı ile yapması gerektiğini hatırlattı ama hükümetimiz ve özellikle Adalet Bakanlığı bu duruma tamamen seyirci kalarak ülkemizin yol geçen hanına dönüşmesine izin verdi.

AKP’NİN SİNSİ PLANI
AKP’nin ülkemize sığınmış ve Avrupa’nın geri göndereceği sığınmacılar ile birlikte sayıları 4 milyona yaklaşan Suriye vatandaşları ile ilgili sinsi bir planı var. AKP bunları vatandaş yapıp, çalışma hakkı verip gelecek seçimde bu 4 milyonluk oyla iktidarda kalmayı garanti etmek istiyor. Bu hesapla Avrupa’nın insan çöplüğü olmayı kabul ediyor. Bu hesapla Brüksel’de Türkiye’yi aşağılayan bir anlaşmaya gözünü kırpmadan imza atabiliyor. AB ülkelerine vizenin kaldırılması, 6 milyon Avronun verilmesi masal, sopanın ucuna takılmış havuç. AB ülkeleri ne Türkiye’yi AB’ye alacak ne de sözününü verdiği koşulları yerine getirecek, yandaş basında bunu AKP’nin zaferi olarak ilan edecek. Ülkemizin durumu gerçekten traji-komik.

OLAN İŞÇİLERİMİZE OLACAK
AKP’nin bu aymazlığının bedelini önce bütçemiz sonra da işçilerimizle sendikalarımız ödeyecek. Vatandaş yapılan, çalışma izni verilen Suriyeli sığınmacılar yurdun dört bir yanına dağılıp sefalet ücretleri ile çalışmaya hazır değiştirme birlikleri olarak işyerlerinin kapılarına yığılacak. Ucuz işçi çalıştırmaya bayılan işverenlerimiz bu fırsatı elbette değerlendirecek ve yüksek ücretle çalışan, sendikalı olan işçileri bir şekilde işten çıkarıp onların yerine bu yeni vatandaşlarımızı işe alacak. Bu tehlikeyi göremeyen sendika başkanlarımız var mı? Var ise bu gaflet uykusundan tez elden uyanmalı ve işçileri, sendikaları bekleyen bu tehlikeyi önleyecek girişimler başlatmalıdırlar. AKP’nin Suriye’li sığınmacıları kendi iktidarını perçinlemek ve hiç sevmediği işçi sendikalarını yok etmek için altın bir fırsat olarak değerlendirecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Görüyorsunuz ya ey sendikalarımızın anlı-şanlı başkanları; politikada hiç etkili olamayışınızın, hükümetin önüne emekleyerek gidişinizi bir türlü değiştirecek çabayı gösteremeyişinizin bedelini size işte böyle ödetecekler. Gaflet uykusundan artık uyanın ve bazı gerçekleri lütfen görün çünkü söz konusu olan sizin, üyelerinizin ve işçilerin geleceğidir.