Şuursuzluğun Fen-ner-ce-si
Maçın ikinci yarısı başlayalı henüz on dakika olmamıştı. Saha içinde aralarında ne geçti tribünden anlaşılmadı. Ama Emre’nin bir şey söylediği ve Emenike’nin buna çok sinirlendiği belliydi. Döndü, Emre’nin üzerine sinirli bir ifade ile yürüdü, bir şeyler söylerken araya Diego Ribas girmese kapışma olabilirdi. İşte şuursuzluk bundan sonra tribüne bulaştı. Emre’den yana tavır koyan tribün Emenike’yi yuhalayınca, o da elleriyle coşturucu hareketi protesto olarak kullandı.
Bu ortak şuursuzluk sonrasında da sürdü. Gol gelmediği için sarı lacivertliler zaten sinirliydiler. İsmail Kartal aynı duruma ortak oldu. Emenike ile Diego’yu oyundan aldı, Emre’yi sahada tuttu. Bu büyük hata oldu. Zaten yorulmuş olan Emre oyundan da düştü. Sahaya sürülen Webo ve Alper henüz ısınmadan Gaziantep’in maç boyu iyi kontratak atan İbrahim Akın, Muhammet Demir ve Oğulcan üçlüsüne gün doğdu. Hele Oğulcan’ın yakaladığı bir pozisyon vardı ki, nasıl dışarı attı anlaşılmaz.
Aslında Elyasa-Arokoyo ikilisinin önünde Binya, Chico, Mustafa Durak duvarı örüldüğü için Fenerbahçe forvetleri çok az net pozisyon yakalayabildi. Koray Aslan ile Şenol Can iki kanattan Caner ve Gökhan’ı durdurmayı iyi bildiler. Sonlarda artık iyice paslar hatalı olmaya başladı. Gökhan’ın atağı ile kazanılan penaltı Fenerbahçe için hayat öpücüğü gibi geldi. Emre’nin vuruşu gol olunca rahat bir nefes alındı.
Aslında Emre ile Diego’nun birlikte olunca sanki aynı ayakkabı içinde gibiler. Fizikleri de birbirlerine benziyor. Sırt numaraları ve kullandıkları ayak ayrı olmasa neredeyse farları yok. İşte bu yılki sıkıntının kaynaklandığı yer. Zaten sahada da oyun liderliği konusunda söylenmese de bir çekişme olduğu anlaşılıyor. Olaydan sonra bence Emenike ile birlikte çıkması gereken Emre olmalıydı. Ama çıkan Diego Ribas olunca Fenerbahçe’yi gelecekte sıkıntılı günler bekliyor demektir. Bu durum futbolcular arasında kutuplaşma yaratacaktır.