28 Eylül 2024 Cumartesi
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Talep olması halinde okullarda ibadethane açılacak

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Amok: (Malezyaca, gözü kara, hiddetle saldıran ve öldüren) Malezya kültüründe katletmeye yönelik çılgınlık durumunu tanımlar. Filipinler'de juramentado olarak bilinir. Cinnet halinde olma, sonuçlarını hesap edemeden şiddet kullanma durumudur. Psikoloji biliminde amok, derin bir düşünce döneminin sonrasında gelen şiddet ve bazen cinayet ile sonuçlanan atakların görüldüğü disosiyatif bir tablodur. Durum erkekler arasında yaygın ve bir hakaret sonrasında başlama eğilimindedir. Bireyde kötülüğe uğradığına ya da uğrayacağına dair sanrılar bulunmaktadır. Psikiyatride ender görülen kültüre özgü sendromlar arasında geçen "amok" durumunun Malezya kültürüne özel olabileceği ve kültüre özgü sendromlara örnek gösterilebileceği ifade edilmektedir. Bazı kaynaklar ise günümüz toplumu ve "amok" durumunun tarihsel ilişkisini tartışarak modern endüstri toplumunda da benzer bir tablonun görülebileceğini ileri sürmektedir. Bu özel durum altında olan, ister silahla, ister bir araçla suç işleyen, toplu öldürme ya da yaralamalarda bulunan kişilere Amok koşucusu adı verilmektedir. (Vikipedi'den)

***

AKP tarikatı hükümetinin, genel olarak iktidara geldiğinden itibaren, özellikle de Başbakan'ın ustalık (!) döneminden bu yana yaptıklarını tanımlayacak bir ad, sıfat ve yüklem (fiil) aradım Türkçe'de, ama bulamadım. Ama gene edebiyat imdadıma yetişti, Stefan Zweig'ın romanı Amok'u (Der Amokläufer, 1922) anımsadım ve yukarıya aldığım tanımı bulup aktardım. Tam anlamıyla bir "amok koşucusu" hali ve davranışları. Bu davranışlar, Cumhuriyet'in irtica ile (amokla) mücadelesinin, mücadele planlarının ne denli haklı olduğunu göstermekte ve kanıtlamaktadır. AKP tarikatı hükümetinin Mısır ve Suriye siyaseti, irticaya dayandığı için iflas etmiştir. AKP tarikatı hükümeti Arap dünyasını irtica siyaseti yüzünden kendisine düşman etmiştir. Dikkatinizi çekmek isterim: Arap dünyasının anayasalarında devlet dini olarak İslam yazar ama R.T. Erdoğan'ın hükümeti İslami irticayı kendine rehber ettiği için, taraf tuttuğu için, Arapların iç işlerine karıştığı için, bu dünyayı kendine düşman etmiştir. AKP tarikatı hükümeti Türkiye Cumhuriyeti'nin dine dayanmayan (laik) geleneksel politikasını çöp sepetine atmasaydı, Arap dünyası ile hükümetin arası açılmazdı. "Hükümetin politikası" diyorum. Çünkü Arap dünyası, uygulanan politikanın Cumhuriyet ve halkının geleneksel politikası olmadığını çok iyi biliyor.

Son çılgınlık

AKP tarikatı hükümetinin son çılgınlığı yeni lise yönetmeliğinde ortaya çıkıyor: 26 Eylül 2013 tarihli Vatan'da yayınlanan, Kıvanç El imzalı habere göre: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın yenilediği lise yönetmeliğinde dikkat çeken düzenlemeler yer alıyor. Tüm liselerde "talep" halinde ibadethane açılması yeni yönetmeliğe girerken, İmam Hatip Lisesi öğretmenlerine de "mahalleliye dini bilgileri aktarma" görevi verildi.

MEB'in lise sistemini sil baştan düzenleyen ve tüm lise yönetmeliklerinin birleştirildiği yönetmelikte, tartışma yaratacak maddeler arasında tüm okullara ibadethane açılması bulunuyor."

"Yönetmeliğin 86. maddesinde de dikkat çeken bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme ile İHL öğretmenlerine mahalleyi gezerek, halkla ilişki kurma görevi verildi. Yönetmelikte, 'Anadolu imam-hatip ve imam-hatip lisesi meslek dersleri öğretmenleri gerek ders saatleri içerisinde, gerekse ders saatleri dışında olmak üzere öğrencilerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi için çevreyle ilişki kurmalarına rehberlik ederek mesleki uygulamalarının verimli olması yönünde çalışmalar yapar, dinî konularda halkın bilgilendirilmesine yönelik faaliyetlere katılır' denildi. Eski yönetmelikteki imam hatip öğretmenlerinin müftülük kontrolünde müftülerle beraber iş birliği yapacağı ifade edilirken, yeni düzenlemede bu hüküm yer almadı. Böylece İHL öğretmenleri kendileri mahallede dini bilgilendirme çalışması yapabilecek."

Bir Amok koşucusu olarak AKP'nin hali

Bu hal elbette sağlıklı bir hal değil. En başta ikinci madde olmak üzere anayasanın tamamına aykırı. Laik bir devlet ve laik devletin eğitim ve öğretim düzeninde hiçbir anababa, veli ve öğrenci okulda kendi dininin ibadethanesinin açılmasını isteyemez. Ne Müslümanlar, ne Hıristiyanlar, ne Museviler, ne Budistler, ne Brahmanlar, ne Şamanistler, ne de Animistler... Laik bir okulda hiçbir ibadethane olamaz. Bu anayasanın ihlalidir. Burada, İslamcıların tercih ettiği bir safsata tanım olan "Devletin bütün dinlere eşit mesafede olması" da geçerli değildir. Çünkü bu tanım tamamen bir uydurmadır. Laiklik en basit tanımıyla, dinlerin, devlet ve kamuda, kamusal alanlarda, yasa işlerinde referans olamaması ve yer alamamasıdır. Bu nedenle "İstenirse Kilise ya da Sinagog da açarız" mugalatası da geçersizdir. Okullarda bu iki ibadethane de açılamaz. Anayasayı, yasaları bir yana bırakalım, açıldıkları gün siyasallamış Müslüman öğrencilerin saldırısına uğrarlar. Bu çılgınlığa İHL öğretmenlerine verilen görev ve yetkiyi de ekleyin. Tam anlamıyla bir amok durumu! AKP'ye oy veren, siyasal İslam'dan arınmış Müslümanları buradan uyarmak istiyorum. Bu partinin dinci siyaseti ülkemizi hızla Afganistan, Sudan, Mısır ve Suriye olmaya götürmektedir.

Nota bene: Amok Maratonu'nun bir durağı olan AKP demokratikleştirme paketini önümüzdeki hafta açacağım. Bu yazı da açma eylemine dahil!