Tanpınar ve Sülün Osman'ın yolunu kesiştiren tesadüf: Saatleri Ayarlamak
Edebiyat tarihimiz ilginç tesadüflerle dolu. Ahmet Hamdi Tanpınar,1961 yılında kitap olarak yayınlanan Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde Türkiye’deki modernleşmenin sorunlarını ince bir alayla ortaya koyuyor. Bir yandan eski ve yeni insanın çelişkileri gözler önüne sererken diğer yandan da özellikle bürokrasiye yönelik ciddi eleştiriler yapıyor.
Romanda bilindiği üzere Halit Ayarcı’yla Hayri İrdal arasında geçiyor. Bu iki ana karakter aslında iki ayrı ucu temsil ediyor. Halit Ayarcı, hayata pragmatik yaklaşan birisiyken, Hayri İrdal ise daha ağır kanlı ve harekette zorluk yaşayan buna karşın içinde yetiştiği gelenek nedeniyle modernizmin kimi değerlerini benimsemekte zorlanan bir karakterdir. Faydacılık, çıkarcılık Hayri İrdal'a terstir.
Hayri İrdal’la tanışan girişimci Halit Ayarcı hiçbir işe yaramayan bir Enstitü kurar. Saatleri Ayarlama Enstitüsü adı verilen bu Enstitü saati bozuk olan vatandaşların saatini düzeltir ve ceza keser. Devletin desteğiyle yeni bir binaya geçilir, öyle ki bir zaman tarihi bile yazılır. İş öyle abartıldıkça abartılır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü tam anlamıyla bir bütçe öğütme makinesi haline gelir. Üstelik burada çalışanların tamamı da aynı çevredendir. Herkes akrabasını işe alır. Liyakat da söz konusu değildir.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Ahmet Hamdi Tanpınar, kara bir mizahla modernleşmenin getirdiği sorunları ele alırken, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu da göz ardı etmez. Bu anlamda Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün çok yönlü bir roman olduğunu belirtmek gerekir.
İşte tam da burada ilginç bir tesadüfe denk geliyoruz. Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü aslında bir tür de “dolandırıcılık” hikâyesidir. Hiçbir işlevi olmayan bir Enstitü’yle eş dost akraba devletin ve dolayısıyla halkın vergileriyle gül gibi yaşamaktadır.
Bu durum akla Sülün Osman’ı getiriyor. İstanbul’un en meşhur dolandırıcılarından Sülün Osman, 1923 yılında dünyaya gelir. Kumkapı’da Aleko isimli bir Rum’la tanışır. Aleko ona bildiği bütün numaraları öğretir. Dolandırıcıları dolandırdığını iddia eden Sülün Osman, hapishanede mahkûmlara Alınteri ile Yaşamak adlı bir konferans bile verir.
20 Nisan 1962 tarihlinde Sülün Osman cezevinde konferans verdi
Rivayete göre Sülün Osman, Dolmabahçe Saat Kulesi’nin önünde bekler, oradan geçen biri saatini kuleye göre ayarlayınca Sülün Osman saat ayarlama parası ister. Bu işin kârlı olduğunu düşünen birisi varsa da ona Dolmabahçe Saat Kulesi’ni satmayı ihmal etmez.
Sülün Osman 1923 doğumlu. Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü de ilk defa 1954'te Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edildi. 1961 yılında ise kitap olarak basıldı. Sülün Osman ise 1950'li ve 1960'lı yıllarda yaptığı dolandırıcılıklarla nam salıyor.
Elbette Tanpınar’la Sülün Osman’ın yolları kesişti mi ya da bu hikâye bir şekilde Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne ilham oldu mu bilmiyoruz. Ancak bu durum bir hayli dikkat çekici.
Ama işte tesadüf bu ya…