Tarihin tuttuğu sicil temyize açık değildir
Bir telâştır gidiyor. ODTÜ'ye karşı düşman topraklarına girer gibi yürütülen gece yarısı operasyonu, kuşkusuz bir telâşın ifadesinden başka bir şey değildir. Gücü yitirmekte olduğunun farkına varmanın tetiklediği bir telâş. Sanki seçimlere değil de, savaşa gidiyoruz. Devletin bütün gücü, "he-man"* gibi "güç bende" diyebilmek için seferber ediliyor. Bir iktidarın artık ülkeyi yönetemez hale gelmesinin en belirgin göstergesi, tek dayanağının devletin gücünü elinde tutmaya indirgenmiş olmasıdır.
'Her yol mübahtır'
"Doğayı korumak uygarlıktır" diyenlere, "gidin ormanda yaşayın o zaman" diyen Tayyip Erdoğan, şimdi de "yol uğruna her şey feda edilir. Bizim değerlerimizde yol engel tanımaz. Önünde cami bile olsa yıkarız" demiş. "ODTÜ yolu", "iktidar yolu" olarak görüldüğüne göre, Erdoğan'ın bu sözlerini "İktidar uğruna cami de dahil her şeyi feda ederiz" diye yorumlamakta herhalde bir sakınca yoktur. Ama okur da buna, "yorumun özgün değil, bunu zaten biliyoruz" diye tepki verirse, doğrusu okurun hakkını da teslim etmek gerekir.
Artık 'balkon konuşması' yok
Aslında bağımsızlık da, devrim de, demokrasi de, bir güç meselesidir. Bir hedefin doğru ve haklı olması, o hedefe ulaşmaya yetmez. Hedefin büyüklüğüyle uyumlu toplumsal gücün yaratılması gerekir. Son zamanlarda Erdoğan iktidarını "balkon konuşmaları"ndan toptan vazgeçip, her edim ve söylemiyle "çıplak güç gösterisi" yapmak zorunda bırakan, 19 Mayıs 2012'de başlayan ve 2013 Haziranı'nda zirvesine ulaşan halk hareketinin gücüdür.
Tek çözüm
AKP'nin Andımız'ı yasaklayarak, kamu kuruluşlarında "türban, kara çarşaf, cüppe" serbestisi getirerek Cumhuriyet'e karşı açmış olduğu savaşı her türlü örtüden arındırması, can havliyle tutulmuş bir yoldur. Milli devleti "millet bilincini" yok ederek yıkmaya yönelik bu hamlelere dur demenin tek yolu, halkın gücünü bir Milli Hükümet'i iktidara taşıyacak düzeye çıkarmaktır. Bu da bugün için ancak "CHP+MHP+İP" formülünün temsil ettiği gizilgücü eylemde ve seçimde yaşama geçirmekle mümkün olacaktır.
Tarihin tuttuğu sicil
Artık hiç kimse, başarısızlığı "halkın suskunluğu"nun ya da "kömür-makarna paketleri"nin ardına sığınarak açıklayamaz. Millet, gücünü ortaya koymaya hazır olduğunu eylemli olarak göstermiştir. "Birleşe birleşe kazanacağız" diyerek Milli Hükümet'e giden yolu ilan etmiştir. Tarih, partilerin ya da kişilerin sicilini alınan sonuçlara göre tutar. Bugün tarihin tuttuğu sicillerin temyize açık olmadığı bir dönemden geçmekteyiz. Ülkemiz, Milli Hükümeti'ne mutlaka kavuşacaktır. Sorun, milli güçleri içinde barındıran hiçbir parti ya da kesimin bu sürecin dışında kalmamasıdır.
29 Ekim, halkımızın kendisini millet yapan milli devletine kavuştuğu gündür. 29 Ekim'de ülkemizin her yerinde milyonlarla birlikte ant içmek üzere buluşalım!
***
* "Güç"ten başka hiçbir özelliğinin bulunmadığının altını çizmek için insan kılığından çıkartılmış bir çizgi film karakteri.