22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tarım ürünü fiyatlarının değişimi

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarım ürünü fiyatları: (1) Perakende fiyatları (2) Toptancı fiyatları ve (3) Üretici eline geçen fiyatlar olmak üzere üç kümede sınıflandırılır. Bu fiyatlar genel fiyat düzeyindeki artış veya azalışlardan farklı şekilde etkilenirler.

GENEL FİYAT DEĞİŞİMİNİN ETKİSİ

Perakende fiyatları son tüketicinin ödediği fiyattır. Perakende fiyatlar, büyük oranda sabit masraf ve harcamaları içerir. Vergiler, faiz, sigorta, amortisman ve ücretler gibi kalemlerden oluşan sabit masraflar uzun zaman boyunca pek az değişir. Perakende fiyatların büyük kısmını sabit masraf unsurları oluşturduğundan bunlar, toptan ve üretici eline geçen fiyatlara göre genel fiyat düzeyindeki değişimlerden daha az etkilenirler.

Toptancı fiyatları, perakendecinin tüketiciye sattığı ürünler karşılığında toptancıya ödediği fiyattır. Taşıma ve ücretler gibi bazı sabit masraf unsurlarını içerir, ancak bu sabit masraflar perakende fiyatlarda olandan daha düşük orandadır. Toptancı fiyatları daha az sabit kalem içerdiğinden, perakende fiyatlarından daha çok dalgalanır.

Çiftçi eline geçen fiyat ise işletme avlusundaki veya en yakın pazardaki fiyattır. Ürün çiftçiden tüketiciye ulaşıncaya kadar yapılması gereken taşıma, depolama, pazarlama ve dağıtım giderlerinin eklenmesi gerekeceğinden; çiftçi eline geçen fiyat, toptancı ve perakendeci fiyatlarından düşüktür. Üretici eline geçen fiyatlar genel fiyat düzeyindeki değişimler karşısında daha şiddetli dalgalanır. Çiftçilerin de vergiler, faiz ve sigorta gibi sabit masrafları olsa da, bu sabit masraflar toplam satış fiyatının perakendeci ve toptancının ki kadar yüksek bir kısmını oluşturmaz.

Ek olarak çiftçi eline geçen fiyat kalıntı (bakiye) fiyat olup, perakende fiyatından nispeten sabit olan tüm pazarlama masrafları düşüldüğünde elde kalan miktardır. Tüketici fiyatındaki pek az bir değişmenin çiftçi eline geçen fiyata etkisi, sanki bütün uyarlama sonul (nihai) fiyatta yapılmışçasına, toptan fiyattakinden çok daha fazla olacaktır.

Fiyatlar; hammadde fiyatları, temel (ara) malların fiyatı ve sonul (nihai) ürün fiyatları olarak da kümelenebilir. Tarım ürünlerine benzer şekilde nihai malların fiyatı en az dalgalanırken, fazla miktarda sabit masraf payı olduğu için nihai ürünlerin üretiminde kullanılan temel ara malların fiyatları daha çok dalgalanır. Temel malların üretiminde kullanılan hammaddelerin fiyatı ise en fazla değişimi gösterir (Bkz.1).

PAZARLAMA MARJI

Tüketicinin ödediği perakende fiyatı ile üreticinin eline geçen fiyat arasındaki farka “pazarlama marjı” (marketing margin) denir (Bkz.2). Marj sözcüğü pay, sınır, hâd, limit anlamında kullanılmaktadır. Farkın büyümesi, üreticinin eline tüketici tarafından ödenen fiyatın daha az bir kısmının geçmesinden kaynaklanır. Pazarlama marjı; nihai ürünle ilgili pazarlama hizmeti için kullanılan girdi maliyetlerine bağlı olarak değişebilir. Örneğin akaryakıt fiyatlarının artışı taşıma (navlun) masraflarının artmasına yol açar.

Döviz kurları ve akaryakıt fiyatlarının her gün değiştiği, asgari ücretin aylarca tartışıldığı bir ortamda belirsizlik egemen olur. Fiyatları dayatma gücü olanlar, günübirlik etiket değiştirip kazançlarını korur, hatta katlar. Çiftçinin elde ettiği ürünlerin satış fiyatını belirleme şansı yoktur. Girdi fiyatları hızla yükselirken, üretim dönemi sonunda kaça satacağını bilmediği bir ürünü yetiştirmeye çalışmaktadır. Tek başına yapabilecekleri bir şey olmayan çiftçiler meydana çıkan sonuca katlanmak zorundadırlar.

Çiftçiler bir araya gelip güçlü kooperatifler oluşturarak üretimi ve pazarlamayı düzenleyebilirler. Ürünleri işleyip katma değer yaratma yoluna gidebilirler.

Pazarlama sistemindeki aracıların işlevini üstlenerek olumsuz etkileri giderebilirler. Üzülerek belirtmek gerekirse bazı tekil örnekler dışında başarılı kooperatif yoktur. Aynı üreticiler gibi tüketim kooperatiflerinin de piyasa üzerinde kayda değer bir etkisi bulunmamaktadır. Zincir marketlerin tarım ürünleri piyasasına ayrı bir kanaldan egemen olduğu da bilinmektedir. Kartel anlaşmalarıyla perçinlenen bir sömürü düzeni oluştuğu kaygısı vardır. Pazarlama marjının yüksek olması pazarlama sisteminin etkin çalışmadığının göstergesidir. Üzülerek belirtmek gerekirse ülkemizdeki durum net olarak böyledir.

1) J. Norman Efferson, Principles of Farm Management, McGraw-Hill Book Company, Inc.,1953 s.191
2) W. G. Tomek ve K.L. Robinson, Agricultural Product Prices, Second Printing, Cornell University Press, 1972, Ithaca and London, s.109.

Tarım Fiyat çiftçi
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları
İki görünüm 12 Kasım 2024
Ahlat ağacı 22 Ekim 2024
Gidişat 15 Ekim 2024