Tarıma Dayalı Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri
Suluova Besi TDİOSB
Amasya İli Özel İdaresi (%59), Suluova Belediyesi (29), Suluova Ticaret ve San.Odası (%6) ve Suluova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (Besi)’nin (%6)’lık hisse katılımıyla Suluova Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi, 2004 yılında 223 Sicil Numarası ile kurulmuştur.
YAPISAL ÖZELLİKLERİ
Türkiye'nin ilk Tarıma Dayalı Besi Organize Sanayi Bölgesi olarak sunulan tanıtım videosunda, toplam 9100 hayvan kapasiteli 35 besi hayvancılığı, 3 sanayi parseli bulunduğu bildirilmiştir.
Sanayi parsellerinden birinde günde 400 büyükbaş hayvan kesebilecek kapasitede et entegre tesisi kurulmuştur. Diğer parseller biyogazdan elektrik elde edecek iki ayrı firmaya tahsis edilmiştir. Bu firmalardan düşük kapasiteli olanın kısmen üretime başladığı anlaşılmaktadır. Toprak, su ve koku kirliliğine yol açan yoğun hayvancılık faaliyetinden kaynaklanan sığır ve tavuk gübresi ile diğer biyokütlelerden biyogaz elde ederek elektrik enerjisine dönüştürülmesi hedeflenmiştir. Çevre sorunlarına çözüm getirmesi beklenen 60 milyon avro yatırım tutarı olan 6,5 Mwh elektrik üretecek tesisin temeli 2018'de atılmıştır. Biyogaz üretimi sonunda kalan materyalden organomineral gübre elde edilmesi için gübre fabrikası kurulması da düşünülmüş ancak bu tesisler henüz yapılmamıştır.
Ortak tesisler arasında 750 baş kapasiteli hayvan pazarı ve bir hayvan hastanesi bulunmaktadır. (Kaynak: http://www.suluovabesiosb.org.tr/neden-sutdiosb/)
HASTALIK RİSKİ
Ülkemizde bulaşıcı hayvan hastalıklarının yaygın olduğunu üzülerek belirtiyorum. Özellikle Kurban Bayramı öncesinde yoğunlaşan hayvan taşımacılığı, hastalıkların bulaşmasında önemli rol oynamaktadır. Hayvan pazarları hayvan hareketliliğinin en yoğun olduğu yerlerdir. Her seferinde yüzlerce hayvanın girip çıkacağı bu yerin bir bulaş (enfeksiyon) kaynağı olması kaçınılmazdır. Bu kadar çok hayvanı girişte ve çıkışta gereği muayene etmek ve tanı koymak mümkün olmayacaktır.
Sığırlarda görülen şarbon, kuduz, verem, sığır vebası, brusella (Malta humması), mastitis, salmonella, şap, mavidil, BVD (Sığır Viral İshali), IBR (Bulaşıcı Sığır Rhinotraheititi), BRSV (Düve Gribi) gibi hastalıklar yanında iç ve dış asalaklar vardır. Bunların bazıları insanlara da geçebilen (zoonoz) ve çok ciddi sonuçları olan hastalıklardır. Bu hastalıkların çoğunun haber verilmesi zorunludur ve işletmenin karantina altına alınması gerekir. Bazı durumlarda sürünün tamamının itlaf edilmesi (öldürülmesi) gerekebilir.
Suluova Besi OSB'de, 9100 baş besi hayvanı bulundurulacaktır. Besiye tabi tutulacak hayvanların daha çok Doğu Anadolu Bölgesinden getirileceği sanılmaktadır. Küçük partiler halinde getirilen hayvanların belli bir süre ayrı bir yerde denetim altında tutulduktan sonra sürüye katılması uygun olur. Bunun için OSB'de güvenli bir karantina bölgesinin planlanmış olması gerekir.
Yakın çevrede bu kadar hayvana yetecek kaba yem yetiştirme olanağı olduğunu sanmıyorum. Kaba ve karma yemler dışarıdan getirilecektir. Yemler, onları taşıyan araçlar ve personel aracılığıyla pek çok hastalık etmeni taşınabilir. Ciddi bir hastalık ortaya çıktığında OSB'nin bütünüyle karantinaya alınması söz konusu olabilir. Bu durum kesim zamanı gelmiş olan hayvanların beslenmeye devam edilmesine yol açacaktır. Bu durum işletmelerin zarar etmesine yol açar. Hatta eldeki hazır malını satamadığı için nakit akışı bozulur ve işletme batabilir.
YÜKSEK KAPASİTE
Günlük 400 baş hayvan kesebilecek kapasiteye sahip bir et entegre tesisinden övünçle söz edilmektedir. Kesimhanenin yüzde 75 kapasite ile çalıştığını varsayalım. Günde 300, haftada 1800 yani 5 haftada OSB'deki sığırların tümünü kesebilecektir.
Elbette bu tesislerin verimli olması için belirli ölçekte kurulması zorunludur. Her gün kesim için gelecek yüzlerce hayvan girişi ve ürünlerin çıkışı zorunludur. Bu trafiğin bir bulaş kaynağı olma riski vardır.
SU İHTİYACI
Hayvancılık işletmelerinde ve tarıma dayalı sanayi işletmelerinde fazla miktarda su kullanılır. Biyogaz ve elektrik türbinleri için de oldukça fazla su gerekecektir. Adı Suluova olsa bile yeraltı su kaynakları sınırsız olmayıp, suyun tükenmesi halinde projenin bütünüyle çökme tehlikesi vardır.
GÜBRE SORUNU
Gübre ve biyokütleden biyogaz ve elektrik elde edip, organomineral gübre üretecek tesis tamamlanmadığı için gübre yönetimi ciddi bir sorun oluşturacaktır. Proje şimdiki haliyle çevre koruma açısından beklentileri karşılamaktan hayli uzaktır. OSB dışındaki hayvancılık işletmelerinden gübrenin nasıl taşınacağı ayrı bir sorundur. Yeterli hammadde depolanıp, uygun karışımlar yapılmadan biyogaz üretimi sürdürülemez. Özellikle tavuk gübresinin çok pis koktuğu göz önüne alınırsa söz konusu alan yaşanmaz hale gelebilir.
Yumurtaların hepsinin aynı sepete konulması akılcı gözükmüyor.