05 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tarımda çalışanların sağlık ve güvenliği

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarımsal faaliyet ister bahçe ve tarla gibi açık alanlarda, isterse kümes, ahır ve sera gibi kapalı alanlarda yapılsın; pek çok zorluk ve tehlike söz konusudur. “Çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından tarım dünya genelinde, inşaat ve madencilikle birlikte en tehlikeli görülen ilk üç sektör arasındadır” (Bkz 1, s.718). 

Tarımsal üretim sırasında bazen bedensel güç kullanılır, bazen el becerisi ve dikkat gerektiren işler yapılır. Saatler, günler, aylar boyu tekrarlanan işler vardır. Bu işleri yapanlar güneş ışığı, sıcak, soğuk, kar, yağmur, dolu, su baskını, yıldırım çarpması, çamur, toz ve kötü kokudan etkilenebilir.

Tarımsal savaşta kullanılan kimyasallar başlı başına bir tehlike kaynağıdır.

Çiftçiler ve tarım işçileri yeterli eğitimi almadığından, önlem alma ve eldiven, maske, koruyucu giysi gibi donanımı kullanma konusunda duyarlılık göstermezler.

Tarım ve Orman Bakanlığı uzaktan eğitim dijital platformunda tarım kesimi çalışanları için “Güvenli Bitki Koruma Ürünleri Uygulamaları”, “Bitki Koruma Ürünleri Uygulamalarında Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımı, Seçimi ve Bakımı”, “Bitki Koruma Ürünleri Uygulamalarında Etiket Okuma”, “Bitki Koruma Ürünleri ile Meydana Gelen Akut Zehirlenmeler ve İlk yardım” konularında eğitim videosu hazırlanmış bulunmaktadır. https://akademi.tarimorman.gov.tr/ sitesinden videolara ulaşılabilir. (Bkz.3)

Taşıt araçları ve iş makinelerinin kullanımı sırasında meydana gelen kazalar can ve mal kayıplarına yol açar. Ekonomik ömrünü tamamlamış traktörlerin sayısı 500 binden fazladır. Çoktan hurdaya çıkarılmış olması gereken traktörler ve diğer makinelerin kullanılmasına devam edilmektedir. Bunların arıza yapma ve kazaya yol açma olasılığı daha yüksektir.

Hayvancılıkla uğraşanlar tepilme, süsülme, çiğnenme, ısırılma gibi kazalara uğrar. Hayvanlardan insanlara bulaşan kuduz, verem, Malta humması (brucellosis) gibi 40'tan fazla hastalık vardır.

Hayvan barınaklarında oluşan amonyak, hidrojen sülfür, metan, karbonmonoksit gibi gazlar tehlike yaratır. Hayvan yemlerinden çıkan tozlar solunum yolları, deri ve gözlerde rahatsızlık yaratır.

Kene, arı, diğer böcekler ve akrep sokması, yılan, fare gibi sürüngen ve kemirgenlerin ısırması, bunların salgıları tehlike yaratır. Kayma, düşme, alet ve makineler tarafından yaralanma olabilir.

Mevsimlik tarım işçilerinin içinde yaşamak zorunda kaldığı derme çatma barınaklar sağlıklı olmaktan uzaktır. Çoğu kez temiz içme ve kullanma suyu bulunmaz. İshal başta olmak üzere sindirim yolu hastalıkları yaygındır. Yaşam alanında biriken atıklar ciddi bir sorun oluşturur.  Tuvaletler sağlıksız olup, banyo yoktur. Yoksulluk ve yoksunluktan kaynaklanan yetersiz beslenme söz konusudur. Üreme sağlığı sorunları ortaya çıkar, doğum anomalileri görülür. Tarım ilaçlarına bağlı zehirlenme, tahriş, alerji vakaları görülebilir. Güneş ışığı, toz ve sıcak olumsuz etkiler yapar.  Su ve sınır kavgaları çıkar. Bazen ateşli silahlar bile kullanıldığından ölüm ve yaralanmalar olur.

Değinilen sağlık ve güvenlik konuları iş kazası ve meslek hastalığı olmak üzere iki başlık altında ele alınabilir.

İŞ KAZASININ TANIMI

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) iş kazasını; “Belirli bir zarar veya yaralanmaya yol açan, önceden planlanmamış, beklenmedik olay’’ şeklinde tanımlamaktadır.

 Dünya Sağlık Örgütü (WHO); “Önceden planlanmamış, çoğu zaman yaralanmalara, makine ve teçhizatın zarara uğramasına veya üretimin bir süre durmasına yol açan olay” şeklinde tanımlamıştır

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde iş kazası; “çalışılan iş yerinde yapılan çalışma sebebiyle oluşan, ölüme yol açan ya da vücudun bütünlüğüne ruhsal, bedensel zarar verip engelli duruma getiren olay” olarak tanımlanmıştır (Bkz. 2, s.10).

MESLEK HASTALIĞININ TANIMI

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ ya göre meslek hastalığı “Çalışma yerindeki etkenlerin oluşturduğu hastalıklar” olarak tanımlamıştır (Bkz. 2, s.10).

“1987 yılında, ILO/WHO İş Sağlığı Ortak Komitesi, “işe ilişkin hastalıklar” terimini sadece tanınmış meslek hastalıklarını değil, aynı zamanda çalışma ortamının ve performansın önemli ölçüde katkıda bulunduğu diğer bozuklukların da tanımlamak için kullanılmasını önermiştir. Meslek hastalığı, yapılan işin faaliyetlerinden kaynaklanan risk faktörlerine maruz kalmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir hastalıktır.” (Bkz. 4, s.7 dipnotu)

Sosyal Güvenlik Kurumu'na göre, “Meslek hastalığı; sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir” (Bkz 5).

Tekrarlanan bir durum olması, iş kazasıyla meslek hastalığını birbirinden net bir şekilde ayırmaktadır. İşyerinde gerçekleşen kaza aniden oluşurken, hastalık uzun süreçten sonra oluşmaktadır.

“Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yayımladığı en son tahminlere göre, iş kazaları ve işe ilişkin hastalıklar nedeniyle her yıl 2,78 milyon işçi hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin yaklaşık 2,4 milyonu (yüzde 86,3) işe ilişkin hastalıklardan, 380,000 üzerinde ölüm (yüzde 13,7) ise iş kazalarından kaynaklanmaktadır. Her yıl, ölümcül mesleki yaralanmalardan binlerce kat daha fazla ölümcül olmayan mesleki yaralanma meydana gelmektedir. Ölümcül olmayan yaralanmaların yılda 374 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilmektedir. (Bkz.4, s.7).

DEĞERLENDİRME

Türkiye'de kaza denilince trafik kazaları anlaşılmaktadır. İnşaat ve madencilikte daha çok iş kazası gözükmektedir. Bu kesimlerde çalışanlar örgütlü ve sigortalı oldukları için olan kazaların önemli bir kısmı kayıtlara geçmektedir.  Tarım kesimi ile ilgili doğru dürüst kayıt yoktur. Çiftçi sayısı bile tam bilinmezken tarımdaki iş kazaları ve meslek hastalıkları hakkında veri bulunmamasını doğal karşılamak gerekir. Her 10 yılda bir yapılan tarım sayımları bile 20 yıldır yapılmıyor. Ölçemediğimiz şeyi yönetemeyiz.

(1) Mesut Gölbaşı, Ali İhsan Acar, Aslıcan Güler; “Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Problemlerine Ülkesel Seviyeden Sistemsel Bir Yaklaşım ve Çözüm Önerileri”, Türkiye Ziraat Mühendisliği IX. Teknik Kongresi, Cilt 2, s.711-731, Ankara-2020.

(2) Zeki Eldeş, İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Mevsimlik Tarım İşçilerinde Görülen İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları, Tarsus Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, BB Tarsus - 2022

(3)https://guvenlitarim.csgb.gov.tr/haberler/bitki-koruma-urunleri-kullaniminda-is-sagligi-ve-guvenligi/

(4)http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/---europe/---ro-geneva/---ilo-ankara/documents/publication/wcms_627045.pdf

(5) http://www.sgk.gov.tr› sgk › emekli › meslek_hastaligi