05 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tarımda kadın işgücü

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu yazı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde yazılmıştır.  Kutlu olsun. Bu vesile ile tarım kesiminde kullanılan kadın işgücü ele alınacaktır.

Tarımda kadın işgücü - Resim : 1

İŞGÜCÜNÜN KAYNAĞI AİLEDİR

Tarım işletmelerinde işgücünün temel kaynağı çiftçi ailesidir. Bir yıl içinde ailenin ortaya koyabileceği işgücü miktarına “aile işgücü potansiyeli” denir.

Tarımsal üretim yapılırken bedensel güç ve dayanıklılık önemlidir. Yetişkin (15-49 yaşında) bir erkek işçinin 10 saatlik çalışma süresinde yapabildiği iş miktarına “erkek işgünü” denir ve bu kavram birim olarak kabul edilir. Aileler çeşitli yaş ve cinsiyet gruplarındaki bireylerden oluşur.

0-6 yaş grubunda olan erkek ve kız çocukları bakıma muhtaç olduğundan iş yapmaları beklenemez. 7-14 yaşları arasındaki erkek ve kız çocukları bedensel gelişme çağında oldukları için iş başarıları da sınırlı olur. Bu gruba giren çocukların çalışma süreleri 0,50 katsayısı ile çarpılarak erkek işgününe çevrilir. Bir çocuğun yetişkin erkeğin yarısı kadar iş yapabileceği anlamına gelir.

Genel olarak kadınların bedensel gücü erkeklerden daha azdır. Bu nedenle 15-49 yaş arasındaki kadınların çalışma süresi 0,75 katsayısı ile çarpılır. 50-65 yaş arasındaki insanlar da bedensel güçlerini bir ölçüde yitirmiş olduklarından ergen çocuklarda olduğu gibi 0,50 katsayısı ile çarpılarak “erkek işgününe” çevrilir. 65 yaşını geçmiş insanların bedensel güç gereken işlerde verimli olarak çalışamayacağı varsayılır ve hesaba katılmazlar.

Aile denildiği zaman birlikte yaşayan, yani aynı kazandan yiyip içen insanlar anlaşılır. Ailenin başka yerde yaşayan veya başka işle uğraşan bireyleri işgücü hesabına alınmazlar. Askerlik, eğitim, göç, evlenme gibi nedenlerle aile ile birlikte olmadıkları süre hesaba katılmaz. Sürekli hastalık, sakatlık gibi nedenlerle çalışamayacak olanlar da hesaba katılmazlar.

Bu hesaplama tarzının sırf bize özgü veya öznel bir yaklaşım olduğu sanılmamalıdır. 19. yüzyıl ortalarında Avrupa'da geliştirilmiş bir yöntemdir. 1933'te gerçekleştiren üniversite reformu sonrasında Hitler Almanya'sının ırkçı yaklaşımını kabullenmeyip Türkiye'ye gelen öğretim üyeleri tarafından bize tanıtılmış ve uygulanmaya başlanmış bir yöntemdir.

Kadınlar ağır işlerde erkek işçiler kadar başarılı olmasa da, onların tütün kırma, pamuk toplama, zeytin hasadı, hayvanların sağımı ve süt ürünleri yapımı gibi işlerde çok daha becerikli oldukları da bir gerçektir. 

İŞGÜCÜ KULLANIMI

Aşağıdaki çizelgede üç ayrı araştırmanın verileri özetlenmiştir. İkinci sütunda yer alan şeftali ağırlıklı meyvecilik işletmeleri küçük ölçekli ve emek yoğundur. Aile işgücü potansiyelinin yarıdan fazlası kullanılmadan kalırken, yüzde 20 oranında ücretli işgücü kullanımı söz konusudur. Bunun nedeni meyve hasadı gibi işlerin sınırlı bir zaman diliminde yapılması gerektiği için aile işgücü yetersiz kaldığından ücretli işçi çalıştırılır. Aşı, budama gibi özel beceri gerektiren işler de ehil kimselere ücret karşılığı yaptırılır. Tarım ilacı uygulaması gibi özel donanım gerektiren bazı işler de böyledir.

Doğu bölgemizi temsil eden her iki araştırmada, ailelerin batı bölgesine göre 2- 2,5 kat daha kalabalık olması dolayısıyla aile işgücü potansiyeli yüksektir.  Ahırda sığır besiciliği emek ve sermaye yoğun (entansif) bir üretim dalıdır. Buna karşın aile işgücü potansiyeli aynı oranda büyük bir kısmı kullanılmadan kalmaktadır.

Van'ın 13 ilçesinin 65 köy-mahallesinde yer alan 798 tarım işletmesi yöneticisi ile yapılan anketlere dayanan son sütundaki veriler bölgede ekstansif bir üretim tarzının hakim olduğunu göstermektedir. Nüfusun üçte ikisini kapsayan 100 dekardan küçük işletmeler arazinin sadece yüzde 21'ini işletmektedir. Arazinin yüzde 79'u 100 dekardan büyük işletmelerin eli altındadır. Ekstansif tahıl üretimi ve tahıl nadas münavebesi işgücü kullanımını sınırlamaktadır. Bu işletmelerin en önemli kaynağı olan işgücü boş (atıl) kalmaktadır. Ücretli işgücü kullanımı da sınırlıdır. Çoğu yerlerde sulanabilir arazilerin bile boş bırakıldığı gözlenmiştir.

Kadın işgücünün aile işgücü potansiyeline katılım oranı çizelgenin son satırında görüldüğü üzere yüzde 40 dolayındadır. Temizlik, çamaşır, erzak hazırlama, çocuk ve yaşlı bakımı gibi konularda ailenin bütün yükünü çeken kadınlar ayrıca bitkisel ve hayvansal üretimde emek sarfetmektedir.

YORUM

Aile işgücü karşılığı saymaca (itibari) bir masraf olarak hesaplansa da gerçekte ödenmez. Aile işgücü ücretsizdir ve sosyal güvenceden yoksundur. Aile koşullar elverdiğince geçimini işletmeden sağlar ve orada barınır. Kendine ait bir mülkü olup oradan geçimini sağlamak başlıbaşına bir mutluluktur. Çok çalışıp işini büyütme ve geliştirme umudu vardır. Başkasının emri altında çalışmak pek çok insana zor gelir.

İşgücünün temel bir özelliği tasarruf edilememesidir. Bugün kullanmadığınız emeği, elinizde tutarak daha sonra kullanma imkânınız yoktur. İşçisi, çiftçisi, memuru, esnafı ile çalışan kesim emeği ile geçinmektedir. Her türlü emeğin heba olmasını önlemek için, emeği değerlendirecek iş imkânları yaratma zorundayız. Bunun için bazı yatırımları göze almak gerektiği gibi, akılcı planlara da ihtiyaç vardır.

Toplulumuzda en güç durumda olanlar işsizlerdir. Özellikle yüksek öğrenim görmüş gençlerimizin dörtte birinden fazlasının işsiz olması kabul edilebilir bir şey değildir. Mevsimlik tarım işçileri de büyük güçlüklerle karşılaşmaktadır.

Kaynaklar:

* Sait Engindeniz ve Figen Çukur; İzmir'in Kemalpaşa İlçesinde Şeftali Üretimi ve Pazarlaması Üzerine Bir Araştırma, TZOB Yayın no: 242, Zembil Basım Yayın, Nisan 2003,  Ankara.

** İbrahim Yıldırım; Van İli Merkez İlçede Sığır Besiciliği İşletmelerinin Ekonomik Analizi, YYÜ Ziraat Fakültesi Yayın No: 20, 2000 Van.

*** Cengiz Çakır, İbrahim Yıldırım, Ahmet Şahin ; Van Kent Çevresinde Tarımsal Üretimi Yeniden Geliştirmek Üzere Hayv, ansal ve Bitkisel Üretim Envanteri, TÜBİTAK Proje No: 101 Y 095 (VAP05), Mart 2004 İzmir.