01 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tayyip'e hat-trick yaptırmak

Tuna Kiremitçi

Tuna Kiremitçi

Eski Yazar

A+ A-

Başakşehir Fatih Terim Stadı'nın açılışındaki şöhretler maçında 12 numaralı Tayyip üç gol attı. "Hat-trick" yaptı.

Allah için, ilk golü güzeldi. Sol ayağıyla kalecinin üzerinden köşeye doğru iyi aşırdı. Sonuçta profesyonel futbolcu, olacak o kadar.

Fakat diğer ikisinde, sahadaki tüm oyuncuların Tayyip'e gol attırma gayreti dikkat çekiciydi.

Üstelik sadece kendi takımındakiler değil, rakip takımdakiler de içindeydi aynı cansiperane gayretin.

Müdahale etmeyen defans mı istersin, köşeyi boş bırakan kaleci mi, görevini boşlayan markajcı mı, hepsi vardı.

Aslında sahada yaşanan, Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kariyerinin iki devrelik bir özetiydi.

Bugüne kadar attığı gollerde takım arkadaşları kadar rakiplerinin de payı ve gayreti var.

Muhalefet bu kadar "asist" yapmasaydı, Erdoğan arka arkaya üç seçim kazanıp "Hat-trick" yapamazdı.

Zaten kendisi de kabul ediyor. Hatta "Allah her iktidara böyle muhalefet nasip etsin!" diye dalga geçiyor.

Muhalefet nasıl başardı bunu? Öncelikle kendilerine oy vermeyen halka "cahil" ve "aptal" diyerek.

İktidarın her yaptığını kayıtsız-şartsız kötülemek dışında muhalif bir dil yıllarca geliştirmeyerek.

Kitlelere somut projeler ve vaatler yerine bir takım soyut ideolojiler satmaya çalışarak.

Yeniliğe kapalı bir görüntü verip Erdoğan'ın AKP'sinin "yenilikçi" ve "reformist" görünmesini sağlayarak.

Başbakan'a ve ona oy verenlere karşı neredeyse bir nefret dili kullanarak. Aynı şeye bugün de devam ederek.

Hepsinden önemlisi, insanların niye AKP'ye oy verdiğini anlamak zahmetine katlanmayarak.

Bugün zencilerin yönettiği bir ülkedeki beyazlar gibi davranmayı muhalefet etmek sanan milyonlar, onların nabzına göre şerbet verip "çorbayı kaynatan" kanaat önderleri var.

Şimdi de kimsenin tanımadığı-etmediği biri cumhurbaşkanı adayı olarak sunuldu ve bir gol pası daha verildi Erdoğan'a.

Spor yazarlarının deyimiyle "al da at dercesine" verilmiş bir pas bu. Kaçırmak atmaktan zor.

Maksat Başakşehir'deki stat açılışında atamadığı dördüncü golü Çankaya'ya çıkmasını sağlayarak attırabilmek herhalde.

12 numaralı Tayyip'in hat-trick yaptığı maçtan sonra iki takımın oyuncuları sarmaş-dolaştı. Herkes memnundu halinden.

Acaba siyaset oyunundaki bütün oyuncular da aslında halinden memnun da biz mi anlamıyoruz?

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları