TBB ve emekçiler

Türkiye Barolar Birliği (TBB), avukatların mesleki kuruluşudur. Birinci görevi mesleğin özgürce yapılabilmesini, mesleki dayanışmanın gerçeklemesini ve mesleğin saygın bir konuma getirilmesini sağlamaktır. Bunlar kadar ve hatta bunlardan daha önemli olarak ülkemizde hukukun üstünlüğü sağlamak ve sosyal yaşamın hukukun güvencesi altında sürdürülmesine katkıda bulunmaktır.

TBB'de Prof. Dr. Metin Fevzioğlu ve arkadaşları yeni bir sorumluluk anlayışı ile göreve geldiler. Bir yandan siyasetin gölgesinde karartılmaya çalışılan yargının yeniden bağımsız olması için gerekli söylemleri dile getirirken diğer yandan demokratik düzenin temel kurumlarına sahip çıkmayı bir görev olarak kabul ettiler.

İktidara geldiği günden bu yana laik, demokratik düzeni değiştirmek ve Cumhuriyetin değerlerini yok etmek misyonunu yerine getirmeye çalışan AKP'nin bu uğraşından elbette işçi sınıfı ve onun örgütleri de nasibini alacaktı. Bunun nedeni açıktır çünkü tek adam olma ve demokrasinin üstüne şal örtmeye çalışanların en büyük korkusu bir gün kendi siyasal iktidarına karşı sokağa çıkacak milyonlarca işçinin ve işçi örgütlerinin gücüdür. Bunu önlemek için için güdümlü sendikalar yaratmak ve bu sendikalar iktidarın dümen suyunda kağıttan kaplana dönüştür çok önemliydi. Bu amaçla çıkarılan yasalarla, özelleştirme uygulamaları ile sendikaların kolu kanadı kırıldı ve çalışanların örgütsüz, var olabilecek örgütlerinin de güçsüz olması hedeflendi.

Ölüm sessizliği

Bugün ülkemizde toplusözleşme ve grev hakkından yoksun 2.5 milyon memur, kayıt altındaki 11 milyon ve kayıt dışındaki 5 milyon işçiden Çalışma Bakanlığı'nın kuşku ile karşıladığım kayıtlarına göre 1 milyon sendikalı işçi var. Yeni çıkarılan 6356 sayılı Sendika ve Toplu Sözleşme Yasası Çalışma Bakanlığı ve hükümeti öylesine işçi-işveren ilişkilerine müdahil duruma getirmiş ki sendika özgürlüğü ve toplusözleşme özerkliği yok edilmiş gibidir.

Var olan sendikaların çoğu siyasi iktidara dayalı sendikacılığa öylesine alıştırılmış ki işçi ve memur sendikalarının büyük çoğunluğu AKP iktidarın buyurgan tutumuna teslim olmuş, Türk-İş ve Hak-İş isimli iki konfederasyon işçinin haklarını koruyacak örgüt olmaktan çıkmış AKP'nin işçilerle ilgili kararlarının tebliğ memuru olmuş durumdadırlar. Bu ülkede TEKEL işçileri aylar süren direniş yaptı, özelleştirmeler işçi kıyımı üzerine kuruldu, AKP karşısında sendikalarının bağımsızlığını koruma kararlılığını gösteren sendikalar kasıtlı olarak grev yapmaya zorlandı, aylar süren ve yöneticilerinin hiçbir hukuki, ekonomik ve teknik gerekçesi olmadan sendikaları greve zorlayarak THY ve ÇAYKUR işçisini örgütlemiş sendikaların yöneticilerini yok edilmesi sürecinde, özgür sendikacılığı korumak adına duruş sergilemesi gereken Türk-İş ve Hak-İş, bir ölüm sessizliğine büründü.

Tüketici boykotu

Temel sendikal hakların yok edilmeye çalışıldığı, işçi haklarına siyasetin böylesine tecavüz ettiği bir ortamda hiç sıkılmadan susabilen iki konfederasyonun yerine TBB işçilerin hukuk mücadelesine, sendikaların var olma çabasına sahip çıktı ve 23 Ekim'de Ankara'da THY grevi bağlamında Türkiye'de sendika özgürlüğünü mercek altına almak için bir sempozyum düzenledi ve yüzlerce işçi bu toplantıya coşku ile katıldı. TBB Başkanı bundan böyle çalışanların haklarına yapılacak her türlü haksızlığa TBB olarak karşı duracaklarını, konfederasyonları utandıracak bir yüreklilikle açıkladı.

TBB yakın zamanda ülkemizde çalışanların uğradığı hak ihlallerini, iktidarın özgür sendikacılığı yok etme girişimlerini uluslararası platformlara taşıyacak. Büyük bir olasılıkla uluslararası kuruluşlardan, işçileri köleleştirmeye çalışan THY'ye karşı bir tüketici boykotu başlatılmasını isteyecek. Boykot çağrısı yapmanın Ceza Yasası'nda ve Rekabet Yasası'nda bir yaptırımı yok. Bu nedenle yurt içinde de sendikaların, Baroların, başkaca demokratik kitle örgütlerinin THY ve ÇAYKUR'a karşı bir boykot çağrısı yapmaları insan haklarına duyarlı bir eylem olarak kabullenilmeli ve gereği yapılmalıdır.

TBB'nin işçinin onurunu koruma girişimi umarız başkaları için ders bazı yöneticilerin kulaklarına da küpe olur.