26 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TCK madde 118

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Türk Ceza Kanunu sendikalar için can simidi olacak çok önemli bir düzenleme getirmiştir. Ceza Kanununun 118. maddesi çalışanların Anayasal hakkı olan sendika üyesi olma hakkını güvence altına almıştır. Bu maddeye göre; çalışanların sendikaya üye olmaları nedeni ile işten çıkarmalara cezai yaptırım getirilmiştir. İşçisini sendika üyesi oldu diye işten çıkaran işverene hapis cezası öngörülmüştür. Bu çok doğru ve haklı bir yaklaşımdır çünkü işverenler çoğunlukla sendika üyesi olan işçilerini işten çıkarmada hiç sakınca görmemektedir. 4857 sayılı İş Kanununda sendikal nedenlerle işten çıkarılan işçinin bir yıllık ücreti tutarından az olmamak üzere tazminat hakkı vardır fakat bu tazminatın varlığı işverenler için caydırıcı olmamaktadır. Bu nedenle cezai yaptırım önem kazanmaktadır.
ADIYAMAN 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN KARARI
Adıyaman’da Öz İplik-İş Sendikası bir tekstil fabrikasında çalışan işçileri örgütleme çabasına girişmiş ve 77 işçiyi sendika üyesi yapmıştır. İşçinin Anayasal hakkına saygı duymayan işveren öncelikle bu 77 işçiyi sendikaya üye oldukları gerekçesi ile işveren işten çıkarmış arkasından 128 işçi daha işten çıkarılmış ve bu işçiler de işten çıkarıldıktan sonra sendikaya üye olmuşlardır. Sendika öncelikle sendikalı olmaları nedeni ile işten çıkarılan işçilerin işvereni için savcılığa suç duyurunda bulunmuş ve savcılık da iddiayı ciddi bularak Adıyaman 1. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açmıştır. Açılan ceza davasının dayanağı TCK’nın 118. maddesidir. Üç yıl süren dava geçen temmuz ayında sonuçlanmış ve mahkeme, işvereni, 77 kez 6 aylık hapis cezasına mahkûm etmiştir. İşverenin daha önce suç işlememiş olması ve duruşmada pişmanlığını ifade etmesi nedeni ile her ne kadar işverenin 385 aylık yani 32 yıllık cezası ertelenmiş olsa da Adıyaman 1. Asliye Ceza Mahkemesinin Hakimini yürekten kutlarız çünkü işçilerin en temel hakkına sahip çıkmış ve bu hakkı tanımayan işvereni cezalandırmıştır. İşverenin cezası ertelenmiştir ama bir yıl içinde aynı türden bir suç daha işlerse ertelenen cezayı çekecektir.
SENDİKALAR 118. MADDEYİ KULLANMALIDIR
Ülkemizde işverenler bir türlü işçilerin sendika üyeliği hakkını kabullenmek istememekte ve sendika üyesi olan işçiyi rahatlıkla işten çıkarmaya devam etmekte ısrar etmektedirler. 4857’nin sendikal tazminata ilişkin hükümleri işverenlerimiz için yeteri kadar caydırıcı olmamaktadır. İşten çıkarılma korkusu işçilerin sendika üyesi olma istekleri karşısında en büyük engeldir. İş Kanununun tazminat ve Ceza Kanununun 118. madde hükmü, örgütlenme çabalarında mutlaka işçinin bilgisine sunulmalıdır. Bu iki güvencenin işçiler tarafından bilinmesi işçilerin sendika üyesi olma çabalarını mutlaka hızlandıracaktır. Bugüne kadar sendika yöneticileri sadece sendikal tazminat kartını kullanmışlar ve TCK’nın 118. maddesini gündeme getirerek işverenleri sendika üyeliği konusunda geriletme yolunu yeterince kullanmamışlardır. Oysa bu maddeye dayanarak savcılıklara suç duyurusunda bulunmaları çok ses getirecek bir eylem olacaktır. Sendikaların yurt çapında böyle bir davranış sergilemelemeyi mutlaka gündemlerinde tutmalıdırlar.
SENDİKALAR ZİNCİRLERİNİ KIRMALIDIR
Ülkede demokrasinin temel ilkeleri askıya alınmış, yargının bağımsızlığına şüphe düşürülmüş, işçilerin acımasızca işyerinin kapısının önüne konulduğu günlerden geçiyoruz. İşçilerin mutluluğu, toplumsal ve çalışma yaşamlarının güvenliği için sendikalar zincirlerini kırmalıdır. Suskunluk, yılgınlık çare değildir. Sendikacılarımıza, koskoca Rusya’yı dize getirmiş Polonyalı tersane işçisi Leh Walesa’yı hatırlatmak isteriz. Sendikacı dostlar inancın ve dayanışmanın önünde hiçbir gücün duramayacağını artık öğrenmelidir. Sendikacılık teslimiyeti kabul etmez. Sendikacılık biraz yürek ister. Sendikacı dostlarımızın yürekli olması çok şeyi değiştirecektir.