Tek yol: Tek tip kadın

İşsizlikten genç evliler boşanıyor; işsiz babalar kendisini yakıyor.
Ama bu AKP’nin derdi başka:
Okullarda milli eğitim müdürleri türban dağıtıyor; kız çocuklarımız zorla türban altına sokuluyor.
Bütün Türkiye, kadınlarımız için sanki Irak’ın o Süleymaniye kenti...
Tarih de sanki 4 Temmuz 2003...
Başlarına zorla bir tür çuval geçiriliyor.
AKP’nin stratejisi pek açık:
* Tek tip türbanlı kadın...
* Tek tip insan...
* Tek tip marş...
* Tek tip Türkiye...
* Tek yol: Tek tip...
Tek tip kadın üstünden tek tip insan imal etme projesi giderek şiddetleniyor, yaygınlaşıyor. AKP iktidarı, kendi zihniyetinde olmayanlara hayat hakkı tanımıyor.
Hoş gelmiyorsun 2023...

KUTSAL TOPRAKLAR İŞGAL ALTINDA

Müslüman dünyası, Mekke ve Medine’nin bulunduğu coğrafyayı, kutsal topraklar diye kabul eder.
İşte bu bölge Suudi hanedanının elinde...
Suudiler dün İngilizlerle birlikteydiler; bugün ise Amerika’nın emrindeler.
İsrail ile sıkı dostlar.
Son iki yılda ise Türkiye’yi düşman ilan ettiler.
Suudi Arabistan’da krallık için hazırlanan Muhammed bin Selman, Mısır’a yaptığı gezide, Türkiye-İran-Katar üçlüsünü Şeytan Üçgeni diye kötülüyor ve terörist ülkeler gibi gösteriyor.
Bu asalak Suudlar, petrolden gelen dolarları, ABD’den yüzlerce milyar dolarlık silah alarak yine oraya gönderiyorlar.
Arabistan koyu bir gerilik ve cehalet içinde...
Burasını yöneten Suudlar ise Haçlı emperyalizm ile kol kola...
Yani Kutsal Topraklar Hıristiyan ve Yahudi güçlerin işgalinde...
Hz. Muhammed’in kemikleri sızlıyor.
Hangi Müslüman bunu görüp de sesini yükseltebiliyor?

SUUDİ HAYDUTUNU SAVUNMAK AKP’YE Mİ KALDI?

Suudlular, Türkiye düşmanlığı yapıyor. İsrail ve ABD ile kolkola girerek bizi terörist ülke gibi gösteriyor.
Gel gör ki AKP yönetimi bu hain adamlara karşı sesini çıkartamıyor.
Bunun sırrı nedir acaba?
Bırakın ses çıkarmayı, hâlâ Suudilerin arkasında duruyorlar.
Bu Suudiler, İsrail ve ABD’nin düşmanı olan Yemen’deki Şii halkı bombalıyor. Yemen’de on binlerce çocuk açlıktan ve susuzluktan öldü, ölüyor.
İşte Türkiye, Yemen’den atılan bir füze Suudlu haydutların elindeki topraklara düştü diye Yemen’i kınıyor.
Halbuki yapılması gereken, haydut Suudluların Yemen’deki sivilleri bombalamasını kınamaktır.
Yemen’in masum sivillerini sırf Şii Müslüman diye katledenlere arka çıkanlar, mezhepçilik hastalığına yakalanmış sayılmazlar mı?

TDK SÖZLÜĞÜNDE BİR HAKARET DE GEYGEL TÜRKLERİNE

Türk Dil Kurumu’nun yayımladığı değişik sözlükler var. Bu sözlüklerin dilimiz açısından değeri tartışılmaz. Gel gör ki bu sözlükleri hazırlayanların, bazı sözcükleri Osmanlı zihniyeti ile açıklamaya çalıştıkları görülüyor.
Bunun bir örneğini TDK’nın Derleme Sözlüğü’nde görüyoruz. 11 ciltlik bu sözlükte “Geygel” maddesinde, açıklamalardan ikisinde Geygel Türkleri’ne hakaret yer alıyor.
Geygeller, Orta Asya’nın demircisi olan Gök Türk hanedanı Aşına’ların devamıdır. Bu Türk boyu, Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar her yana küçük topluluklar halinde saçılmıştır. Bunlar, göçebe yaşamışlar; yerleşiklikte de kışın ovadaki köylerde, yazın yaylalarda oturmuşlardır. Hayatlarını da demircilik -hayvancılık yaparak sürdürmüşlerdir. Yörüklere son derece benzeyen Geygeller; 1950’lerden itibaren de yaylacılığı ve demirciliği bırakmışlardır.
(Geygel Türkleri tanımak için geygeller.com adresini inceleyebilirsiniz.)
Geçmişte göçebe ve yağmacı bir hayatları olması yüzünden Osmanlı Devleti’nin hedefi idiler. Büyük bölümü Alevi olduğundan, Alevileri kötülemek için kullanılan iftiralar onlar için de kullanıldı. Sünni halk arasındaki bu kötü tanımlama ne yazık ki Derleme Sözlüğü’ne girmiş. Sözlüğün 5. Cildinin 2015. sayfasında Geygel tanımlanırken “Karısı başkasıyla düşüp kalkan adam” deniliyor.
Konya çevresinde yapılan bu derleme, Osmanlı zihniyetinden cumhuriyet dönemine aktarılan bir karalamadır...

Bir Geygel çocuğu olarak TDK’nın ilgili sözlükten bu tanımlamayı çıkarmasını istiyoruz. Çünkü bu açık iftira ve hakaret maalesef buradan alınarak internet dünyasına da aktarılmıştır. TDK düzeltirse, bu alıntılar da düzeltilecektir.
Yine Geygel tanımlaması olarak verilen “Aptal (kimse)” biçimindeki tanımlama da yanlış. Burada söylenen şey aptal değil, abdaldır. Bu tanım da düzeltilmelidir.
Osmanlı yönetici tabakasının 15. Yüzyıl sonlarında başlattığı Türk düşmanlığının bugünkü sözlüklere bile yansıması düşündürücü değil mi?