Tekinsiz kent sokakları…
İçinde yaşadığımız coğrafyada yaşamın ne denli pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlamak için her gün değil, yalnızca bir gün ekranların herhangi birinde bir akşam haberlerini izlemek yeterli olur sanırım… Filmlerde görüp de “yok artık” dediğimiz her bir şey var bu haberlerde… Ama daha çok da acı…
Hemen hemen her gün onlarca kişinin başına gelen acı dolu olaylar gazete sayfalarıyla ekranlara yansıyor… Okuyup geçiyoruz…Ya da yalnızca başlıklarını okumakla yetiniyoruz… Kısacası bir dizi izler gibi izliyoruz…
Sokak ortalarında öldürülen kadınlar, her günün rutinleri trafik kazaları, yok yere edilen kavgalarda bıçak darbesiyle ölenler, bir anlık öfkeyle kurşunlananlar ya da serseri ve de yorgun kurşunların hedefi olanlar vs… En ucuz ölüm, kurşunların adres sormadığı bu coğrafyada…
Yalnızca öfkelerden, bir anlık dikkatsizlikten ya da ne biliyim bir yan bakıştan, yarım kalmış bir ödeşmeden, “yok yere” yok yitip gitmiyor insanlarımız. Kimi zaman ortaklaşa kutladığımız ender mutluluklarımızda düğünlerimizde, askere uğurlamalarımızda bile aynı şiddet kol geziyor aramızda.
Hepsini, ama hepsini, hep bir başkalarının başına gelen olaylarmışçasına izleyip geçiyoruz. Sani bir dizi izler gibi… Bu tür olaylarda duyduğumuz bir anlık üzüntüler ancak onun peşinden gelen bir diğer haberin acılarına dek sürüyor… Derken acı acı üstüne eklenip her günün rutin haberleri olup geçi gidiyor.
Ateş hep düştüğü yeri yakıp kavuruyor…. Ölenler ölüyor, ya kalanlar... Yaralı olanlar… Anne-baba ya da yakınlarını yitirip yapayalnız kalanlar, yaşam boyu kapanmayacak yaralara ve kayıplara sahip olanlar vs… Onları ne haberleri ne de öyküleri ekranlara gelmiyor.
Ancak bazen o ateş, düştüğü yeri değil de tüm toplumu yakıyor…. Tıpkı kentin orta yerinde elektrik kaçağından yitirdiğimiz iki vatandaşımızda olduğu gibi….
Kaçıp kurtulamıyoruz bu haberden… İzleyip geçemiyoruz…Tekrar tekrar izliyoruz… Her defasında, habere ilişkin her bir detayda bir kez daha kahrolup gidiyoruz… Bir süre sonra acı yerini korkuya giderek, her an her yerde herkesin başına gelebilecek olasılığın düşüncesiyle korkuyu körükleyen bir tedirginliğe dönüşüveriyor.
Herkesin başına gelme ihtimalinin yüksekliği bu haberi bir dizi film izler gibi izleme alışkanlığımızı bir anda ters yüz ediyor. Ters baktın kavgalarından, trafik çatışmalarından, adres sormayan kurşunlardan ve de yarım kalmış yaşanmışlıklardan kaynaklanan ölümlere, her gün, her zaman, kendimizin ve de yakınlarımızın karşılaşma ihtimali çok yüksek olan bir yenisi; kentin orta yerindeki tuzaklar ekleniyor.
Bir düşünün… Bir Yeşilçam melodramında yağmurlu bir havada, en büyük kentlerimizin tam orta yerinde, filmin kahramanın su birikintisine basıp elektrik çarpmasıyla yitip gittiğini görseniz, sanırım ağzınızdan çıkan ilk sözcükler “Yok artık…” olur…
Oysaki bu coğrafyada, tekinsiz kentlerin sahipsiz bırakılan sokaklarında “yok artık” dediğimiz” her bir şeyi hayat diye yaşıyoruz….
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.