29 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tekke ve zaviyeler (1)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

"Tekke ve Zaviyeler"le ilgili iki yazıyı 18 ve 19 kasım günlerinde yayımlanmak üzere yazmıştım. Fakat, AKP milletvekili Haluk Özdalga'nın adı geçen yasanın kaldırılmasıyla ilgili yasa önerisini partinin grup yönetimi, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle veto etti. Bu iki yazı zaten öneri tasarısının anayasaya aykırı olduğunu kanıtlamak amacıyla yazılmıştı.

Bugün yayınlıyorum, çünkü kaldırılmak istenen yasa 30 Kasım 1925 günü kabul edilmişti ve Cumartesi-Pazar yazı günlerim değil. Pazartesiye kaldı.

***

Bir devletin kurucu yasalarından birini "artık hükmü kalmamıştır" iddiasıyla yürürlükten kaldırmaya kalkışmak tam anlamıyla bir densizlik, terbiyesizliktir. İddia bir boş varsayım ama öyle olsa bile bir saygıdeğer anı olarak, hukuki miras olarak kalır.

Böyle bir densizliği ise ancak sosyal demokrasi katından şeriat çukuruna düşen bir şaşkın yapabilir.

Sağdan sola geçmek, siyaset felsefesi ve sosyolojisi bağlamında, bir evrim geçirmek ve dönüşümdür, tam anlamıyla bir "Régénération"dur. Yani: Yenilenme, yeniden oluşma, canlanma, diriliş, arınma.

Bunun ters ise, yani soldan sağa geçmek, tam anlamıyla bir "Dégénération"dur.Yani: Soysuzlaşma, yozlaşma, bozulma.

Sağdan sola geçmek, bir çocuğun delikanlı, delikanlının yetişkin olmasına benzer.

Soldan sağa geçmek, cinsiyet değiştirmek gibi bir şeydir.

Sağ cenah şimdi, İdris Küçükömer'in sosyolojik ve siyasal bir zevzeklik olan "Türkiye'de sol sağda sağ soldadır" klişesine sarılacaktır. Ancak bu klişe çoktandır hükümsüz!

Anayasanın 174. Maddesi: I. İnkılâp kanunlarının korunması

Madde 174. - Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin lâiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılâp kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz :

1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;

2. 25 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisâsı Hakkında Kanun;

3. 30 Teşrinisâni 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;

4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;

5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;

6. 1 Teşrinisâni 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun;

7. 26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa Gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun;

8. 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.

***

Değerli okurlar, bir şairin hukuka saygılı kafasının anladığına göre, 174. maddenin giriş bölümü kaldırılsa bile (ki kaldırılamaz) 8. Devrim Yasası, Anayasa'nın 2 ve 4. maddesinin koruması altında olduğu için, milletvekili Haluk Özdalga'nın gül hatırı için de olsa yürürlükten kaldırılamaz, kaldırılması için yasa önergesi vermek de Anayasa'ya aykırıdır.

Özdalga & Tekke ve zaviyeler

Milletvekili Haluk Özdalga, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanunun herhangi bir ihtiyacı karışlamadığını iddia ederek yürürlükten kaldırılmasını istedi.

Özdalga, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanunun Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Teklifini AKP Grup Başkanlığına sundu. Özdalga, TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla da hazırladığı teklife ilişkin bilgi verdi.

Kanunun günümüzde herhangi bir ihtiyacı karşılama niteliği taşımadığını savunan Özdalga, "En önemli gerekçe bu kanun artık Türkiye'de hiçbir ihtiyacı karşılamıyor" dedi.

Kanun'un birinci maddesinin ikinci fıkrasında bazı unvanların, sıfatların yasaklandığını belirten Özdalga, "Bu yasaklanan sıfatlardan bazıları; dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık gibi unvan ve sıfatlar ve onunla beraber falcılık, büyücülük, üfürükçülük gibi bazı sıfatları da yasaklıyor. Bu iki grup unvan ve sıfat, toplumsal tasavvurda kesinlikle bir arada düşünülen ve birbirine yakın değerler taşıyan sıfatlar değil. Dedelik, çelebilik gibi sıfatlara kendi değerler dünyasında olumlu şeyler atfeden vatandaşlarımız açısından da çok küçük düşürücü bir beraber kullanım ve beraber yasaklama diye düşünüyorum" diye konuştu.

Özdalga, "Cemevlerinin ibadet yeri olamayacağını ileri sürenlerin kullandıkları önemli gerekçelerinden bir tanesi de bu kanun. O gerekçede ortadan kalkmış olacak" dedi.

Gruptan onay bekliyor

"Siz bu teklifi Gruba mı verdiniz, Meclis Başkanlığına mı?" sorusuna Özdalga, "Ben bunu Gruba verdim. AKP Grubuna verdim. Ondan sonra da Meclis Başkanlığına vermeyi hesap ediyoruz, umut ediyoruz" dedi.

"Gruptan onay çıktı mı?" sorusuna da Özdalga, "Henüz çıkmadı. Kısa bir süre önce verdim. Çıkacağını ben arzu ve temenni ediyorum. Gruba verdim, parti disiplini içerisinde. Henüz grubumuzdan olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap gelmedi" yanıtını verdi.

"Bu öneriniz eğitimde birliği zedelemez mi?" sorusuna ise Özdalga, "Hayır, eğitim birliği ile alakası yok. Eğitimin birliği ile bu kanunun hiç alakası yok" diye konuştu.

"Başbakan Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç arasındaki gerilimi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Özdalga, "Başbakanımız ile Sayın Arınç kendi aralarında onu konuşup hallederler herhalde" demekle yetindi.] (İnternet Haber, 12.11.2013)

Bir yorum

A. Güneş adlı bir vatandaş önergeyi İslami açıdan eleştiriyor:

"Alemlerin Rabbi Allah c.c bu tekkelerin açılmamasına bir sebeb verir insaallah. Millet Kuran'dan sunnetten zaten fersah fersah uzaklasmis, bir de bu bidatlar hortlamasin yine.Türbelere gidip Allaha sirk koşanlar, tekkelerde dinimizde olmayan uydurma zikirler yapanlari görmek istemiyorum ülkemizde.Bir yandan laik Kemalist kesime 'Allah'a ortak kosuyorsunuz ne isiniz var anitkabirde' diye eleştireceksin. Bir yandan kendin bir türbeye gidip orda yatandan himmet dileyeceksin! Toplu halde kendinden gecip aklını şuurunu kaybedip sahabenin ve tabiinin asla ve asla yapmadığı zikirlerle Allah'ı zikrettiğini sanacaksin! Allah bu milleti islah etsin. Hidayet versin!"

***

Evet Allah akıl versin! (Devamı yarın.)