22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Teknoterör

Serdar Aliçavuşoğlu

Serdar Aliçavuşoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Dünyanın evriminde, bilimsel gelişmeler insanlığa hizmet aracı olarak kullanıldığı gibi insanlığı sömürü aracı olarak da kullanılmıştır. “Atom bombası” ve “Nükleer santral” arasındaki fark bunun en bariz örneklerindendir. Her ikisi de atomun fisyon reaksiyonundan faydalanmaktadır; ancak birisi insanlığı yok ederken diğeri insanlığın enerji ihtiyacını karşılamaktadır.

Teori Dergisi aracılığıyla yürütülen ve takip edilmesini önerdiğimiz "modernleşme/devrim" tartışmasına aslında bilim ve teknoloji cephesinden pencere açmak mümkündür. Emperyalist güdümlü modernleşme çizgisi, bilimsel gelişmeyi toplumları sömürü, bölme, yok etme ve şekillendirme aracı olarak kullanırken Milli Demokratik Devrim çizgisi bilimsel gelişmeleri topluma hizmet amacıyla kullanmaktadır.

SİBER SALDIRIYLA TETİKLENEN TEKNOLOJİK TERÖR

İsrail terör devletinin uluslararası itibarının Hizbullah tarafından zedelenmesi üzerine, Lübnan’da çoğunlukla Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını önceden içine bir şekilde yerleştirdiği patlayıcıları siber saldırıyla tetiklemesi dünyada çok konuşuldu. İsrail bu terör eyleminin “Çağrı cihazlarının uzaktan siber saldırıyla pillerinin ısıtılması sonucu patlamasıyla gerçekleştiği" algısını oluşturarak tüm dünyaya korku empoze etti, zayıflayan imajını toparlamaya çalıştı. Ancak durum öyle değildi.

AMERİKAN FİLMLERİNİ ARATMAYACAK ‘MOSSAD EFFECT’

Güvenlik nedeniyle çağrı cihazlarına geçmeye niyetlenen Hizbullah alım için harekete geçti. Bu durumu takip eden İsrail, çağrı cihazlarına nakliye esnasında enerjetik malzeme ve fünye yerleştirerek uzaktan siber saldırıyla kontrol edilebilir hale getirdi. Mossad’ın oluşturduğu bu basit düzeneği açacak olursak, enerjetik malzemeye bağlı olan fünye enerji beslemesini çağrı cihazının bataryasından almaktadır.

Tüm bu düzenek korsan yazılımla mesaj gönderilir ve uzaktan tetiklenerek çağrı cihazı “Deşarj” moduna alınır, bataryadaki enerji fünye düzeneğine enerjisini boşaltır ve patlama meydana gelir. Bir istihbarat servisi için basit bir düzenek; ancak oluşturulan algı patlamanın fiziksel etkisinden daha büyük düzeyde oldu.

DEVRİM ARABASININ KADERİNİ YAŞAYAN ASELSAN 1919

Bu terör saldırısı Türkiye’de milli teknolojinin önemini tekrar öne çıkarmıştır. Kullandığımız elektronik cihazların ne kadar güvenilir olduğu sorgulanmaktadır. Özellikle kullandığımız cep telefonları hayatımızın her alanında yer alıyorken, telefonların milli imkanlarla üretilmesinin ne denli önemli olduğu ortadadır. Türkiye’nin yıllar öncesinden kendi cep telefonunu geliştirdiğini; ancak bazı engellemeler nedeniyle üretiminin askıya alındığını hatırlatmak isteriz.

DÜNYANIN EN SAĞLAM, EN GÜVENİLİR TELEFONUNU ÜRETTİK

ASELSAN, 1992 yılında 80 kişiden oluşan bir mühendis ekiple Türkiye’yi dünyada ilk 5 arasına sokacak önemli bir adım attı. 5 yıl çalışarak AR-GE çalışmalarını tamamlayan ASELSAN, 1997 yılında “ASELSAN 1919” modelinde cep telefonunu piyasaya sürdü. Piyasaya giren bu telefon İngiltere ve birçok ülke tarafından “En sağlam ve güvenli” telefon ilan edildi.

O DÖNEM Kİ ÇÖMEZ ŞİMDİ DÜNYA DEVİ

ASELSAN 1919’un Devrim Arabası aynı kaderi paylaşması üzerinde dikkatlice düşünülmesi gereken bir durumdur. Aydınlık’ın 20 Eylül 2024 tarihli haberine göre dönemin ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Gerçeker tarafından rekabet gerekçesi gösterilerek Osman Kavala’nın ortak olduğu KVK şirketine pazarlama işi verilmiş ve bu şekilde zarar ettirilmiştir ve sonuç olarak üretimden kaldırılmıştır.

Üretimin durdurulmasının temel nedenlerinden birisi de patent ve tescil işlemleri tamamlanmadan ürünün piyasaya sürülmesidir. Anadolu’da güreşçiler arasında çok yaygın bir söz vardır: Pehlivan yeni bir pehlivanla karşılaştığında çömezin başını daha küçüklükten ezer ki ileride kendisine rakip olmasın.

PDY’NİN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ!

Türk mühendisleri dünya çapında bir girişime önderlik ediyordu ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kamuculuğu anlamayan ve serbest piyasacı ekonomi politikalarının, FETÖ (Paralel Devlet Yapılanması-PDY) yapıların mağduru oldular. Aslında bütün Türkiye zarar gördü.

UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

Bugün yaşananlar, ASELSAN 1919'u yeniden gündeme soktu. Çünkü dünyada ve ülkemizde büyük devrimci dönüşümler kapıda. Bağımsız ve üreten ülkelerin çağı başladı. Biz bu çağda, ASELSAN 1919 mühendislerini ve nicelerini sık sık hatırlayacağız.

Bu yazı; Mossad’ın şehit ettiği Nuri Paşa (Killigil) ve ASELSAN şehitlerine ithaf edilmiştir

Terör teknoloji Mossad ASELSAN İsrail