29 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Temel tercih

Ahmet Yavuz

Ahmet Yavuz

Eski Yazar

A+ A-

Geçen hafta Aziz adamı sonsuzluğa uğurladık. Sanki onunla birlikte gömüldü bir yanımız... 
Önce şunu sordum kendime: Ölen gerçekte Amiral Çakmak mıydı, yoksa yaşanan zorlu süreçte birlikte tanıdığımız pespayeler miydi? 

PESPAYELER
Siyasetçisiyle, yargı mensubuyla, bürokratıyla, bilirkişisiyle, medya aktörleriyle, askeriyle ve olup bitene seyirci kalıp şerefsizlere cesaret verenleriyle... 
Bunların hiçbiri aklın, bilimin, ahlakın, adaletin, vicdanın yanında olmadı.
Bunların hepsi yalanın, riyanın, ikiyüzlülüğün, küçük çıkar hesabının, alçaklığın sofra ortağı oldu.
Bunların hepsi öldü. Cisimleri yaşasa da, varlıklarıyla yoklukları aynı olan bu adamların hepsi çöp oldu.
Temel tercihleri sorunluydu. Çünkü hayatın en büyük değeri olan “onurdan” nasiplenememişlerdi.

ONURUN TİMSALİ
Oysa Cem, her birini ayrı ayrı tanıma bahtiyarlığına eriştiğimiz dürüstlüğün ve sevginin abideleştirildiği bir ailede büyümüştü.
Oysa Cem, Bahriye’deki yaşamını insan, deniz ve vazife aşkı üzerine kurmuş; onurlu yaşamın bütün erdemlerini özel ve meslek yaşamına yansıtmıştı. Hasdal’daki rütbesiz askerin kendisine içten itaati boşuna değildi.
Oysa Cem, kendisinin bütün temizliğini yansıtan muhterem ve fedakâr bir eşe ve iki değerli çocuğuyla mükemmel bir aile yaratmıştı.
Tertemiz bir geçmiş ve ülkenin güvenliğine adanmış bir yaşam sürmüştü.
Çevresini Kutup Yıldızı pırıltısıyla aydınlatmıştı.
İçeride ve dışarıda hayatın bütün zorluklarına kaya gibi direnmişti. 
Onuruyla yaşamış ve aramızdan öyle ayrılmıştı.
Pespayeler öldü. Cem yaşıyor... 

BİLİRKİŞİLERİN HALİ
Yukarıda pespayelerin hepsinin ismini vermedim. Saymakla bitmez. Ama onlardan üçü; Hayrettin Bahşi, Tahsin Türköz ve Erdem Alpaslan için halk arasındaki deyimiyle sahtecilik suçundan açılan davanın ilk duruşması, geçtiğimiz hafta Çağlayan’da yapıldı.
Çete reislerinden aldıkları emir gereği, Balyoz sahteciliğinin temelini oluşturan ve içinde bütün sahte darbe planlarını barındıran 11, 16 ve 17 No.lu CD’lere gerçek süsü veren raporu hazırlayan bu üç sahtecilik uzmanı, duruşmaya katılmadı. Yurt dışında yaşıyorlarmış. Avukatlarına göre ülkemizde iş bulamıyorlarmış! Kaçmışlar demenin nezaket yüklü hali.

ARADAKİ FARK
Mustafa Kemal’in askeri olmak ile Gülen Cemaati’nin emir eri olmak arasındaki fark burada yatıyor. 
Birisi hukuksuz bir şekilde tutuklanacağını bile bile koşa koşa yurt dışından geliyor... 
Öteki tutuklanma olasılığının çok düşük olduğu halde, mahkemeye ifade vermemek için yurt dışına kaçıyor...
Bu erdemsiz adamları yurt dışında kim besliyor? Bunlar için “altın nesil” nitelemesi yapılıyordu. Eğilip bükülmelerine bakılırsa “alüminyum nesil” tanımlaması daha uygun olmaz mı? 

O HEP YAŞAYACAK
O zor günlerden birinde, sohbetimizin sonunda şu kanıya ulaştığımızı gün gibi hatırlıyorum: “Sonunda biz kazanacağız. Onurlu tutum takınanlar kazanacak. Bu içimizdekiler için de, dışımızdakiler için de geçerli olacak. Bizim üzerimizden de Türk Ordusu kazanacak. Bu pespayeler de çöp olacaklar.” 
Gerçekten çöp oldular. Olmaya da devam ediyorlar.
Evet, onlar çöp oldu ancak Amiral Cem Aziz Çakmak yaşıyor. Donanma’nın şanlı tarihi içinde onur timsali olarak o hep yaşayacak. 
Bize düşen, temel tercihimizi doğru yaparak onun onurlu yaşam çizgisini sürdürmek olmalı.

AYM GÖREVE
AYM, Murat Eren’in başvurusunu bir türlü gündemine alamadı. Bu yüzden o, bir bayramı daha demir parmaklıklar arkasında geçirecek. Ülkede adaletsizlik kol gezerken, Murat vb. haksız yere hapislerde çürütülürken sizlere “iyi bayramlar” demenin burukluğu içindeyim. Evet, “iyi bayramlar” ama Muratları unutmadan... Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de milyonlarca Müslümanın kanının akıtıldığını unutmadan... Akıtanları ve akıttıranları unutmadan...