Teröre karşı milli birlik nasıl sağlanır?
Terörün açık hedefi, Türkiye’yi hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığı bir ülke konumuna sokmaktır. Bu hedef, terörün ardındaki güçler tarafından da açıkça dile getirilmektedir. Ülkemizin kentlerinin kana bulanacağı ve hiç kimsenin canından emin olamayacağı, Henri Barkey, Michael Rubin ve benzerleri tarafından zaten ilan edilmiştir. Milletimiz, terörün ülkemizi zaafa uğratma amacının bilincindedir. Yılbaşı gecesi bir gece kulübünü kana bulayan hain terör saldırısı, ülkemizin terör kuşkusunu güçlü bir biçimde yaşamakta olduğu bir ortamda gerçekleştirilmiştir. Son dönemin saldırıları, aynı zamanda terörün “alçaklıkta sınır tanımadığı” iletisini de beraberlerinde taşımaktadır. Sorunun düğüm noktası, artık bilineni ilan etmenin ötesinde çözüm bulmak ve bu çözümü uygulamanın araçlarını yaratmaktır.
KURUTULACAK BATAKLIK NEDİR?
Çözüm aranırken, üstünde genellikle durulan noktalardan biri, istihbarat zafiyetidir. Böyle bir zafiyetin olduğu doğrudur. Ama özellikle bu terör örgütlerinin yuvalandığı Suriye’deki istihbarat zafiyetinin giderilmesinin yolu olarak, ABD, İsrail ve NATO’nun istihbarat örgütleriyle işbirliğinin önerilmesi, terör saldırılarının amacına hizmet eder. Zaten ABD ve NATO, son gece kulübü saldırısından sonra böyle bir “işbirliğini” hemen önermişlerdir.
Bugün terör bütün dünyada başında ABD’nin bulunduğu emperyalist sistemin denetimindedir. Farklı ortamlarda farklı terör örgütlerinin kullanılması, emperyalist sistemin ortama uyarak kendini gizlemeye çalışmasına yarayan bir piyon çeşitliliğinden başka bir şeyi yansıtmamaktadır. Sivrisineklerle mücadelede, hep köklü çözümün bataklığın kurutulması olduğundan söz edilir. Burada bataklığın kurutulması, Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliklerinin sağlanmasıdır. Yoksa ABD istihbaratıyla işbirliği, Türkiye’nin bataklıkta debelenerek daha çok batmasına neden olur.
ÇÖZÜMÜ TERÖRÜN HEDEFLERİNDE ARAMAK
Kimileri çözümü, ülkemizin içeride ve dışarıda terör örgütleriyle olan mücadelesinin gevşetilmesinde aramaktadır. Şu ya da bu biçimde bir “çözüm süreci”ne geri dönülmesi, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın sonlandırılması, Rusya, bölge ülkeleri ve Avrasya’yla dayanışma yerine, yeniden ABD, NATO ve AB’ye yaklaşmak, teröre son vermenin araçları olarak önerilmektedir. Terörün birincil amacı, ülkemizde bu akımların güçlendirilmesinden başka bir şey değildir. ABD, terörle başa çıkmada başarısızlığın bu cereyana güç katmasına bel bağlamıştır.
MİLLİ BİRLİK ÖZLEMİNİ İKTİDARIN BİLEŞİMİNE TAŞIMAK
Yakın geçmişe kadar ülkemizdeki terör saldırıları, toplumsal fay hatlarını harekete geçirerek iç çatışmaları körüklemeyi hedeflemekteydi. Bu amaç, büyük ölçüde boşa çıkarılmıştır. Teröre karşı milli birlik ihtiyacı, Doğu’dan Batı’ya bütün Türkiye coğrafyasını her terör saldırısıyla birlikte giderek daha da etkin biçimde kapsamaktadır. Türkiye’nin çıkış yolu bu özlemi bir milli seferberliğe dönüştürmektedir. Bunun için milletin bütün kesimlerini bağrında toplayan bir yönetim biçimine gereksinim vardır. Terörü ve ardındaki güçleri çaresiz bırakacak yegâne çözüm, böyle bir milli seferberlik hükümetinin oluşturulmasıdır.
Önümüzdeki dönemde terör saldırılarının yanı sıra, ülkemizin giderek ağırlaşan ekonomik sorunlarınının pususuna yatmış olan emperyalist sistemin hız vereceği baskı va dayatmalara karşı koymanın yolu da böyle bir yönetim biçiminden geçmektedir. Çaresiz bırakılmaya çalışılan Türkiye, ancak bu şekilde kendisini çaresiz bırakmaya çalışanları çaresiz bırakır. Terör, sonuç aldıkça azgınlaşır. Terörü etkisizleştirmenin en etkin yolu, yurt içinde ve yurt dışında kurcalanabilecek bütün çatlakları kapatmaktan geçer.
DOĞRU SAFLAŞMAYI SAĞLAMANIN YOLU
“Cumhurbaşkanlığı Sistemi”, ülkemizin milli güçlerini bölen bir saflaşmaya yol açmıştır. Gerçekleşmesi durumunda, bu zafiyet daha da güçlendirecektir. Yanlış saflaşma, milli birlik özlemi duyan ve değişik partilere dağılmış olan güçleri kendi içlerine hapsetmektedir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi önerisinin geri çekilerek, yerine bir milli seferberlik hükümeti çağrısında bulunulması, ülkemizdeki siyasal saflaşmayı anında millet lehine değiştirecektir. Milleti, adeta bir hayat aşısı yapılmış gibi, güçlü bir biçimde ayağa kaldıracaktır.
Gece kulübü saldırısında katledilenler için yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralananlara acil şifalar dileriz. Umudumuz, bu saldırının 2017 yılında bir milli seferberlik hükümeti için işaret fişeği rolünü oynamasıdır.