TFF için acil görev emri
Türk futbolunda yıllardır biriken sorunlar bir anda ortalığa döküldü. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç bu durumu “Çok garip olaylar yaşanıyor” diye ifade etti. Aslında yeni bir durum yok. Sorunlar hep konuşuluyordu, ancak halının altına süpürülecek adım atılmıyordu. Şimdi bazı açıklamalarla, özellikle de 27 yıllık bir hakem açıklamalarıyla halı kaldırıldı. Hakemler arasındaki örgütlenmelerin, çifte standartların yanı sıra kara para aklama olayları, aldatılan hakem eşleri de gündeme geldi. Boşanma aşamasındaki bir hakemin eşinin anlattıklarının “aldatma” kısmı dört kişiyi ilgilendiriyor. Öne çıkarılması ise gerçek sorunların gölgede kalmasına hizmet ediyor.
Ali Koç’un bir televizyon kanalına bağlanarak söyledikleri günü kurtarma sözleri değildi: “Benim daha evvel ifade ettiğim İzmir grubu var. İzmir grubu bizi iyi hatırlasın. Bizi iyi düşünsün. Bu konunun dibine kadar gideceğiz. Bazen söylerler ya, ‘inlerine ineceğiz’ diye.
Benim şurada kısa bir dönemim kaldı. İkinci dönemimim son senesinin son bölümüne giriyoruz. Ben, şampiyonluk için ne kadar mücadele edeceksem bu ‘İzmirliler’ için daha da fazla mücadele edeceğim. Ve sadece Fenerbahçe için değil, Türk futbolu için mücadele edeceğim.”
27 YILLIK HAKEMİN AÇIKLAMASI
Geride kalan haftanın en önemli açıklaması Süper Lig’in 9'uncu haftasında Fenerbahçe-Hatayspor maçında görev yapan yardımcı hakem Kemal Yılmaz’ın Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) kendisine maç vermemesini eleştirerek hakemliği bıraktığını duyurmasıydı.
Kemal Yılmaz'ın açıklaması şöyle:
"Değerli Futbol Kamuoyunun Bilgisine 27 yıldır büyük bir sorumluluk, tutku ve onurla "yeşil sahalarda" yardımcı hakem olarak görev yapmaktayım...
Görev yaptığım son futbol müsabakası sırası ve sonrasında yaşanan gelişmelere istinaden, gördüğüm lüzum üzerine Futbol Kamuoyunun bilgisine bir açıklama yapma ihtiyacı duymaktayım.
Yakından bilindiği gibi, Fenerbahçe Aş - Atakaş Hatayspor maçında, tarafımıza verilen talimatlar doğrultusunda davranarak, kendisinin göremediği bir pozisyonda orta hakeme bir penalti yardımında/uyarısında bulundum ve orta hakem de bunu olumlu şekilde değerlendirerek penaltı kararı verdi.
Penaltı kararı sonrasında yaşananlar ve yol açtığı yorum ve değerlendirmeler futbol kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Mutlulukla belirtmeliyim ki, futbol kamuoyu sahada vermiş olduğumuz kararın doğruluğunu destekler niteliktedir.
Maç sonrasında, gözlemciler tarafından verilen ve MHK'ye bildirilen "notlar" da pozisyonun sağlıklı olarak değerlendirildiğini ve karara yansıtıldığını gösterir nitelikte ve yüksektir.
Bu gelişmeler ışığında ve olağan teamüllere uygun şekilde, bu hafta yapılacak olan maçlarda görev beklentisi içinde olmam son derece doğalken; ne yazık ki bu gerçekleşmemiştir.
Elbette, hakem atamalarını yapmak Merkez Hakem Kurullarının takdirindedir. Ancak, bu tasarrufun tartışmalara yol açan ve doğru karar verildiği genel kabul gören bir maçın hemen ertesinde olması; bende, pozisyonun Merkez Hakem Kurulu tarafından "yanlış" olarak değerlendirildiği izlenimi doğurmuştur. Bu davranış şekli tüm hakem camiası tarafından bilinen bir gerçektir.
Yapılan uygulamayı, sadece tarafıma karşı yapılan bir haksızlık ve hakem atama kriterlerine karşı tutarsızlık ve aykırılık olarak değil; tüm hakemlerin sahada yönetmelikler dahilinde özgür, tarafsız ve adil karar verme süreçlerini engelleyici veya zorlaştırıcı bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum.
Belirttiğim gerekçelerle 27 yıldır çok büyük sevgi, çaba ve tutku ile sürdürdüğüm aktif hakemlik kariyerimi bugün itibariyle sonlandırıyorum.
Lüzumu halinde daha detaylı açıklamayı önümüzdeki günlerde yapacağım açıktır.
Gelecek günlerde yollarımızın tekrar kesişmesi ümidiyle; bugüne kadar etkileşim içinde olduğum futbol kamuoyunun tüm paydaşlarına bana kattıkları değerler, yaşattıkları güzel duygular ve verdikleri büyük onur için teşekkür ediyor ve özellikle büyük baskı altında görev yapmakta olan tüm hakem kardeşlerime başarılar diliyorum."
Kemal Yılmaz, tarafız ve adil karar verme sürecinin engellenmesinden bahsediyor. Lüzumu halinde yapacağını söylediği detaylı açıklanma en kısa süre içinde dinlenmelidir. Hakem hatalarının hangi takımların işine yaradığını tartışmanın ötesinde bir durum var. Şüphesiz yapılanlardan daha çok yararlanan veya daha çok mağdur olanlar var. Artık önemli maçlara yabancı hakem atanmasını talep eder duruma geldik. Yurt dışına bilim insanları, doktorlar yollayan bir ülke için garip bir durum. Maçlara yabancı hakem atanmasını konuşmanın, mahkemelere yabancı hakim atanmasını konuşmaktan farkı yok. Birçok hakemin yetersiz kaldığı, ağır yükü kaldıramadıkları doğru. Bunu gidermenin yolu var. Fakat hakemlerin içindeki yapılanmaları, çürümüşlüğü gidermek de öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu’nun görevi ve federasyonun kaybedecek vakti yok.