05 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tıpış tıpış

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçen hafta Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) aldığı bazı kararları eleştirmiş, bu kararları uygulayamayacaklarını belirtmiştim. IOC’nin yöneticilerinden ülkemizin tek temsilcisi Uğur Erdener ile yazdıklarıma dair görüştük. Kendisine zarif ve aydınlatıcı açıklamaları için teşekkür ederim.

Hemen hemen tüm gazetelerimizde 2028 Olimpiyatlarında IOC’nin boks, halter ve modern pentatlonu çıkardığı haberini okuduk. Erdener, böyle bir kararın alınmadığını özellikle belirtti. Halter ve boks federasyonlarından bazı düzenlemeler beklediklerini açıkladı. Modern pentatlondaki sorunun ise biniciliğe dair olduğunu belirtti. Modern pentatlon; eskrim, yüzme, binicilik, atıcılık ve koşudan oluşan çok disiplinli bir spor. Olimpiyatların bu eski branşını oluşturan sporlar bir savaşçının yapacağı spor dallarından oluşuyor. Madalya mücadelesinin son yarışı laser-run; atıcılık ve koşudan oluşan yarıştır. Atletler, diğer 3 spordan kazandıkları puana göre bu son yarışa handikap ile başlarlar, bu yarışın sonucu sıralamayı belirler. Binicilik yarışında, atletler kura ile belirlenen atlar ile performanslarını sunarlar. Bir ata günde 4 farklı atlet jokeylik yapar. Tokyo’da atların bu yoğun performansı ve atletlerin tanımadığı atlara binmesi nedeniyle atların eziyet çektiğine dair eleştiriler olmuş. IOC de, modern pentatlona binicilik yerine bir spor arayışına girmiş. Umarım, birçok gazetemizin yazdığının aksine bu üç önemli spor dalı Olimpiyatlardan çıkarılmaz. Ben Olimpiyatlardan çıkarılabileceğini düşünmüyorum.

ABD’YE UMUT BAĞLAYANLAR HEP YALNIZ KALIYOR

Batılı sözde insan hakları derneklerinden ve ABD’li politikacılardan Çin’de yapılacak Kış Olimpiyatlarını boykot edeceklerine dair ifadeler okuyorduk. Önce açık açık 1980’deki gibi sporcu göndermemekten bahsedenler zamanla diplomatik boykot ve sponsor boykotu gibi sözler söylemeye başladılar. Birkaç hafta önce İstinye Üniversitesi’nde katıldığım forumda Çin’in Ankara Büyükelçisi de ABD’nin boykotundan bahsetmişti. Erdener, ABD’nin boykotunun sadece diplomatik boyutta olacağını belirtti. ABD, açılışa diplomatik yetkili göndermeyecekmiş. Sporcular açılışta sahada bayraklarını taşırken tribünde ülkeyi temsilen bir yönetici olmayacakmış. Tam da Amerikanvari bir tavır. Dünyanın neresinde olursa olsun adamlarını yalnız bırakan ABD, Pekin’de de sporcusunu yalnız bırakacak. Vietnam’da, Afganistan’da, Türkiye’de; ülke fark etmiyor; ABD’ye umut bağlayanlar hep yalnız kalıyor. Kendi sporcusunu açılışta yalnız bırakandan satın alınmış piyonlarına yarar mı gelir? Ülkemizde de, PKK ve FETÖ’nün yenilgisi örnek olmalı. Düşman kanallarında hala ABD’den medet umuyorlar, terörist kampları bombalanırken “Neden ABD engellemiyor?” diye ağlıyorlar. Bu coğrafyada ABD’ye güvenenlerin elde edeceği tek şey yalnızlıkları olacaktır. Ermenistan’ın Azerbaycan, Türkiye ve Rusya ile görüşmesi de, bu yalnızlıktan kurtulma gayreti değil mi?

ABD, Kanada ve Avustralyalılar boykotun gerekçesini Çin’de Müslüman azınlığın hakları ile açıklıyorlar. Emperyalistin 100 yıllık insanları din ve ırk ile kandırma oyunu bu sefer tutmuyor. Bu ülkelerin ardından bir Müslüman ülke bile gitmiyor. Müslüman ülkeler kimin Müslümanı öldürdüğünü, kimin Müslümana tecavüz ettiğini çok iyi biliyor. Yüz yıl önce Anadolu’daki kurtuluş mücadelesinden Cezayir’de, Libya’da, Irak’ta, Suriye’de kimin Müslümanlığı kullanarak Müslümanları öldürdüğü belli. 15 Temmuz’da ülkemizi bombalayan hainlerin hangi kimlikle satın alındığı da belli! Emperyalizm; Çin’de de Müslümanlığı kullanıyorsa, oradaki huzur ve çağdaşlık içinde yaşayan halka sağlayacağı terördür, ölümdür, acıdır.

SPORCUNUN EMEĞİNİ ÇALMAK İSTİYORLAR

Gün geçmiyor Avustralya’da Müslüman düşmanlığına dair bir eylem olmasın: Cami duvarlarında İslam karşıtı yazılar, cami baskınları, işyerlerindeki tacizler. Avustralya’da Müslümanların %80’i tacize uğruyor. Kanada’da sırf bu yıl Müslüman olduğu için bir aile, sonrasında iki kardeş katledildi. İkiz Kuleler tezgahından sonra ABD’de insanlar “Müslümanım” demeye korkar oldu. Birçok Müslüman aile ülkelerine dönüş yaptı. Şimdi bu ülkeler, Çin’de Müslümanları koruyacakmış. Bizdeki piyonları da atlıyor düşünmeden “Çin’e sporcu göndermeyelim” diye. Emek hırsızlığına sporcunun emeğini çalarak başlıyorlar.

Kışın Pekin’de Olimpiyatlar, yazın da Chengdu’da Üniversite Oyunları yapılacak. Boykot lafını edenler de, adamlarının söylemiyle “tıpış tıpış” Çin’e gelecekler!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları