Tribündeki bayraklar

Avrupa Kupalarında futbol takımlarımızın aldığı sonuçlarla yüzümüz gülüyor. Avrupa’daki taraftarlarımız da yüzümüzü güldürüyor. Old Trafford’da Galatasaray tarihi bir maçı kazanırken tribünlerde Kıbrıs Türklerinin bayrağı dalgalanıyordu. Fenerbahçe, Spartak Trnava’yı yenerken aynı bayrak Slovakya’da da taraftarlarımızın elinde idi. Yurt dışında kulüplerimizi desteklemeye gelenlerin elinde Kıbrıs’ın kırmızı beyaz ay-yıldızlı bayrağı vardı ve Avrupalı yönetmenler çekinmeden bu bayrağı ekranlarımıza taşıyordu. Peki, Türkiye’deki Avrupa Kupaları maçlarında bu bayrak neden tribünlerde yok? Kulüplerimiz ya da Federasyon neden korkuyor? İngiltere ya da Slovakya’daki gururu neden Türkiye’de yaşayamıyoruz? Ermenistan millî karşılaşması öncesinde; Azerbaycan bayraklarının stat girişinde toplanması, can kardeşlerimize karşı boynumuzu eğdirmişti, onlar yine de “canınız sağ olsun” demişlerdi. Yurt dışında statlara soktuğumuz Yavru Vatan’ın şanlı bayrağını da mı, Türkiye’de statlara sokamayacağız? Vatan toprağında deplasmandakinden daha mı az egemeniz? O zaman önce bu pazar, Konya’da Letonya millî maçında, Konyalıların eline Kıbrıs Türklerinin Ana Vatan ile Yavru Vatan’ı birbirine kavuşturan anlamlı bayrağı çok yakışacaktır. Bu, Kıbrıs’ta yaşayan çok sayıdaki Konyalıya bir selam olduğu gibi Konyalı iş insanlarının Kıbrıs’ta yatırım yapma isteklerindeki içtenliği de gösterecektir. Kıbrıs Türklerinin bayrağını kulüp takımlarımızın ülkemizdeki Avrupa kupalarındaki karşılaşmalarında da görmek istiyoruz.

Beşiktaş ise Avrupa kupalarında bu hafta kaybetti. Ülke puanı sıralamasındaki rakiplerimizden İsviçre kulübüne kaybetmek daha kötü oldu. Geçtiğimiz haftaki yazımda, Beşiktaş’ın Brugge karşılaşmasını anlatan Fransız spikerin Belaruslu hakeme tepkisini yazmıştım. Belaruslunun düdükleri çoğunlukla lehimizeydi. Bu maçın rövanşı alınırcasına, Beşiktaş’ın bu haftaki Lugano maçına da İsrailli hakem verildi. Luganolu Bottani, Beşiktaşlı Rosier’nin boğazını sıktı, ikisi de sarı kart gördü. Ardından; İsrailli, fırsatını yakaladığında rakibine dokunmadığı pozisyonda Rosier’ye kırmızı kartını gösteriyor. İki hafta arayla iki karşılaşma; birinin hakemi Belarus’tan diğeri İsrail’den. Biri Fransız spikeri çileden çıkarıyor, diğeri bizleri. Şu iki karşılaşma bile kimin dost kimin düşman olduğunu kanıtlıyor.

Ülke puanımız da her hafta artıyor. 2021-22 sezonu sonunda 20. sırada olduğumuz için, bu sezon Avrupa’nın en büyük 2 kupasına sadece Galatasaray katılabilirdi. 22-23 sezonunu 12. sırada bitirmiştik ve bu sayede önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’ne 2, Avrupa Ligi’ne 2 ve Konferans Ligi’ne 1 takımla katılabiliriz. Ülke puanı sıralamasında dokuzunculuğa kadar çıktık. Üzerimizde Belçika var; Adana Demirspor, Genk’e penaltılarla elenmese Genk’in bir galibiyet ve bir beraberlik ile gruplarda Belçika’ya kazandırdığı puanları Adana Demirspor Türkiye’ye kazandıracaktı. Kulüplerimiz ülke puanında ilk 8’de yer alacaktı. Üzerimizdeki Hollanda, Fransa, Portekiz ve Belçika; altımızdaki İskoçya, Avusturya, Sırbistan, Çek Cumhuriyeti, İsviçre ve Polonya en önemli rakiplerimiz. Sadece kulüplerimizin değil, bu ülkelerin karşılaşmalarını da dikkatle izlememiz gerekir. 2023-24 sezonunda en fazla ülke puanı kazanan ülkeyiz. Ancak, hala temsilcilerimizin önceliğinin ligimiz olduğunu görüyorum. Okan Buruk ve İsmail Kartal’ın ve taraftarlarının önceliklerinin Avrupa Kupası olduğuna inandıkları an; Türk futbolunda devrim olur.

Kulüplerimizin kazandırdığı puanlarla UEFA ülke sıralamasında yükselmeye devam etsek de benim en önem verdiğim Avrupa kupasında galibiyetimiz yok. Avrupa Gençlik Ligi’nde Galatasaray, İstanbul’da Copenhagen’e 5-1, Manchester United’a 3-0 kaybetti. Başakşehir de Dinamo Zagreb deplasmanından 2-1 yenilerek döndü. Gençlerimiz kazanmadıkça gençlerimizi kazanamayız. Avrupa Gençlik Ligi’nde ülkemizi temsil eden bu iki kulübümüz sorumluluklarını bilmeli!

OLİMPİYAT YOLU MİLLETLER LİGİ’NDEN GEÇER

Erkek Millî Voleybol Takımız da maçlarını tamamladı. 3-0 Danimarka’yı yenerek başladığımız yaz dönemini 3-0 Tunus’u yenerek sonlandırdık. Bu iki galibiyet arasında oynadığımız 22 karşılaşmadan sadece birini, İsrail karşılaşmasını 3-0 kazandık. Avrupa Altın Ligi ve Challenger Kupası’ndaki şampiyonluklar; Olimpiyata katılırsak daha anlamlı olur. Olimpiyata gidebilmenin tek yolu, artık Dünya sıralamasından geçiyor. Kazandığımız ve kaybettiğimiz her set, dünya sıralamasındaki yerimizi etkiliyor. Hal böyle iken, Finlandiya’ya verilen 2 Mısır’a verilen 1 setin açıklaması olmaz. Mısır maçında Adis’i kenarda oturtmak sorumsuzluktur. Dünya sıralamasına puan veren karşılaşmaların hiçbirinde, tüm oyuncularımızı oynatıp tatmin olmaya hakkımız yok! Mısır karşılaşmasında, neredeyse ikinci seti de bu keyfi tutum nedeniyle veriyorduk. Olimpiyata gidecek son takım, 2024 Milletler Ligi’nin son maçına kadar belli olmayacak. Önümüzdeki yazın başında, her setin değerini bilerek Milletler Ligi’ne başlamalıyız ve benzer sorumsuzluklara izin verilmemeli.

Olimpiyat elemesinde Polonya, ABD, Japonya, Brezilya, Almanya ve Kanada Paris biletini aldı. Fransa ev sahibi olarak katılacak. Afrika kıtasını temsilen büyük olasılıkla Mısır gidecek. Milletler Ligi’nde oynanacak karşılaşmalar ile Olimpiyata gidecek son 4 takım belli olacak. Dünya sırlamasında üzerimizdeki Hollanda, Küba, Sırbistan, Slovenya, Arjantin ve İtalya’dan üçünü geçmemiz gerekiyor. Altımızdaki İran ve Bulgaristan’a da geçilmemiz gerekiyor. Üzerimizdeki takımları yenmemiz durumunda onlardan puan alıyoruz, sıralama hızla değişebilir. Bir diğer beklentimiz, 2024 Avrupa Altın Ligi’nde Ukrayna ve Belçika’nın çok başarılı olmaması. Gerçi; Avrupa Ligi karşılaşmaları, Milletler Ligi’ne göre dörtte bir puan veriyor ve bu karşılaşmalar düşük puanlı ülkeler arasında olacağı için yüksek puan kazanılması çok zor. Milletler Ligi maçlarının yarısı kadar puan veren 2024 Challenger Kupası, Olimpiyata gidecek takımların belirleneceği 24 Haziran’dan sonra düzenlenecek. Olimpiyata katılabilme heyecanı kadar önemli olmasa da 2024 Milletler Ligi’nde bir diğer heyecan de Slovenya, Küba, Kanada, Hollanda ve Bulgaristan ile yapacağımız VNL’de kalma mücadelesi olacak. Bu 6 ülkeden son sıradaki takım, 2025 VNL’ine katılabilmek için Challenger Kupası maçları oynayacak.

BURSA KAYBETTİ MANİSA KAZANDI

Voleybolda da Avrupa Kupası heyecanı başlayacak. Ne yazık ki, bu heyecana bir takım eksik başlıyoruz. Erkeklerde, son 7 Balkan Kupası’nın Şampiyonu Türk takımları idi. Son 11 Balkan Kupası’nın sadece birini temsilcilerimiz kazanamamıştı, onu da Sırp Spartak Ljig kazanmıştı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Erkekler Balkan Kupası finalinde aynı Sırp temsilcisine 3-2 yenilerek CEV Challenge Kupası’na katılma hakkını kaybetti. Bursa’da 6 takımın katılımıyla düzenlenen turnuva öncesinde ne TVF’nin resmî sitesinde ne de basınımızda turnuvanın duyurusu yapılmadı. Karşılaşmaları, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Youtube kanalı yayımladı. Sonunda belki 2 kupa olan Avrupa heyecanını yayımlayacak ulusal bir kanalımız yoktu. Basınımızın ilgisi hiç olmayınca, Cengiz Göllü Spor Salonu’nun tribünleri de boş kaldı. 4.400 kişilik salonda boş tribünlerde nüanslarla hem Balkan Kupası Şampiyonluğu hem CEV Challenger Kupası katılım hakkı elimizden kaydı gitti. Bu ilgisizliğimizle, sonuna kadar bu başarısızlığı hakkettik. Türkiye’nin 4. kalabalık ilinde; yabancı takımlarla oynanan bir resmi turnuvayı 200 kişi anca izliyorsa; voleybol ülkesi değiliz.

Avrupa kupalarına voleybolda bir takımımız katılma hakkını kaybederken, basketbolda ise bir takımımız ön elemeyi geçerek bu hakkı kazandı. Manisa Büyükşehir Belediyesi; Manisa’da FIBA Avrupa Kupası ön elemesi grubunu lider bitirerek gruplara kaldı. Dolu ve istekli tribünler başarıdaki en önemli etkendi. Bu başarıda TRT’nin canlı yayımları da önemli idi. Avrupa kupaları için iki ön eleme; medyanın iki farklı tutumu, tribünlerin iki farklı durumu ve beklenen iki farklı sonuç! Strasbourg’un FIBA Şampiyonlar Ligi’ne kalması ile, Manisa’nın normal sezondaki grubuna şanslı kaybeden olarak eleme grubunda karşılaştığı Porto’nun dördüncü takım olarak gelmesi ilginç bir rastlantı oldu.

FIBA Avrupa Kupası ön elemelerine yıllar sonra bir Azerbaycan takımı katıldı. 7 grupta yapılan elemelerin kura çekimine 4 farklı torbadan takımlar katılmıştı. İlk 3 torbada yedişer takım vardı. Dördüncü torbada ise, en zayıf takım olarak Azerbaycan şampiyonu Sabah tek başına duruyordu. 6 grupta 3 takım, bir grupta 4 takım mücadele etti. Sabah, Makedonya’daki grubun 4. takımıydı. Sahadaki mücadele torbalara benzemedi. Romanya, Hollanda ve Makedonya temsilcileri yenen Sabah gruptan lider olarak FIBA Avrupa Kupası’na katılmaya hak kazandı. Sabah, gruplarda Bahçeşehir ile aynı grupta mücadele edecek. Neyse ki, Türkiye’de bir Avrupa kupası maçına Azerbaycan’ın üç renkli bayrağı ile gidilebilecek!