22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Trump-Erdoğan benzerliği

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Dünyanın baş belası Amerika... Her yeri dibine kadar sömüren bir ülke. Ve bu işi yürütmek üzere seçilen başkanlar.

Bunların içinde herhalde en kof çıkanı Donald Trump olacak...

Amerikalıların büyük bir tercih değişikliği yapıp kurtarıcı olarak seçtiği Bay Trump, bende AKP Lideri Erdoğan çağrışımı yapıyor. Benzerlikleri çok:

*İkisi de çok bağırıyor. İkisi de önce sert kararlar alıyor, sonra bunu değiştiriyor.

*İkisi de inşaatçı... Ekonomiyi inşaattan ibaret sanıyorlar.

*Trump gelir gelmez önceki iktidarın yaptıklarını yıkmaya kalkıştı. Yoksullara sağlık sigortası getiren sistemi kaldırmaya çalışmak gibi... Halen de bununla uğraşıyor.

Erdoğan da 2003’te başbakan olduktan sonra geçmişe savaş açtı. Halen Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değeri olan laiklikle mücadelesi sürüyor. Önceki iktidarları kötülüyor.

*İkisi de kendi toplumlarının fanatik kesimlerine sesleniyor. Erdoğan din üstünden, Trump Amerikancılık üstünden toplumu kutuplaştırıyor. İkisi de kitleleri yönlendirmede cehaleti kullanıyor.

*İkisi de dış politikada kabadayı tavrında. İç politikayı yönlendirmek için yapılan bu işte, ikisi de geri adım atmakla ünlüler.

*Trump da Erdoğan da kendi ülkelerinin dünyadaki dostlarını azaltmada yarışıyorlar.

*İkisi de İsrail’in yaptıkları karşısında sessizler.

*İkisi de insan hakları konusunda nutuklar atıyor, ikisi de Filistin’den söz ediyor ama ikisi de Yemen’de öldürülen ve hastalıktan ölen binlerce çocuğu görmezden geliyor.

*Tek farkları var: Trump’un arkasında demokratik ve sosyal kurumların tam çalıştığı bir devlet bulunuyor; Erdoğan’ın arkasında ise parti devleti haline getirilmiş, demokrasinin yerlerde süründüğü bir yapı var.

Bu yüzden Trump’un işi zor, Erdoğan’ın işi kolay...

Bizimkine karşı çıkan mı var?

Bir işaretle derhal FETÖ torbasına...

CHP Antalya Milletvekili Prof. Mustafa Akaydın için başlatılan kovuşturma bunun en açık örneği değil mi?

FAİZCİ DİYANET?

Diyanet İşleri Başkanı değiştirildi de o yapıdaki zihniyet değişti mi sanıyorsun? Elbette ki hayır.

Yeri geldiğinde 7. Yüzyıl Arap geleneğini öne çıkartırlar, yeri geldiğinde bugünkü siyasetçilerin istediğine göre fetva yayımlarlar. Ama aklı ve bilimi asla kullanmazlar. Çünkü, bizdeki Diyanet; dini, siyasi sultanların emrine vermenin resmileştirilmiş kuruluşudur.

Dün gördük ki şöyle bir fetva (dinsel karar) yayımlamışlar: Faiz olmaz ise kurbanı kredi kartıyla alabilirsiniz.

KURBAN, İSLAM ÖNCESİNDEN KALMADIR

Önce kısa bir bilgi verelim: Kurban Bayramı’nda kurban kesmek geleneği; İslam dini ile ortaya çıkmadı. Hac’da kurban kesme ibadeti, putperest (müşrik) Araplar tarafından çok eskilerden beri yapılan bir işti. Yani, Hac ibadeti Müslümanlıktan çok önce vardı. Putperest Araplar; Haram Aylar (Savaş yapılması haram olan aylar) döneminde Hac’da aynen bugünkü gibi tören yaparlar; Şeytan’ı taşlarlar, kurban kesip bunu orada toplananlara yedirirlerdi. Bu bilgiler, eski Arap tarihçileri tarafından yazılmıştır. Ayrıntılarını biz, “TÜRK ALEVİLİĞİ” isimli kitabımızda “Hac Görevleri” başlığı altında ortaya koyduk.

EN YÜKSEK FAİZ

İslam dinine aktarılan bu geleneğe göre, kurbanı ancak hali vakti yerinde olanlar kesebilir. Şimdi düşünün ki cebinde 2 bin lirası bile olmayan birisi, kredi kartı kullanarak kurban alacak ve bunu kesip başkalarına yedirecek. Bu açık açık haramdır.

İkincisi, kredi kartları bugün en yüksek faizin uygulandığı bir sömürü aracıdır. Ve işin ilginç tarafı bu en yüksek faizi şart yapan da dini bütün AKP iktidarıdır. Yani, AKP bir taraftan faize karşı imiş gibi gözüküp saf Müslümanları kandırırken; öbür taraftan bankaların yoksul halkı soyması için en yüksek faizi uygulatmaktadır.

Diyanet İşleri de bu rezilliğe dinsel bir entari giydirmiştir.

Sonumuzu Allah hayreylesin...