Trump ve Putin anlaştı! Oyun dışı kalan Avrupa’nın küreselci liderleri panikte
Trump yönetiminin Avrupa’da estirdiği sert rüzgâr, son hafta bir kasırgaya dönüştü. Avrupalı küreselci liderlerin başını çeken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron telaşla Trump’a karşı bir tutum belirlemek için 17 Şubat Pazartesi günü, 8 AB üyesi devleti Paris’e davet etti. Resmi olmayan “acil toplantı” düzenlendi. Avrupa’nın Ukrayna’da nasıl bir inisiyatif alacağı, Ukrayna’nın güvenliğini sağlamak için asker gönderilmesi, Avrupa’nın güvenliği, NATO’nun geleceği ve finansmanı konularını görüştüler. Toplantının ayrıntılarına girmeden Macron’u ve bu küreselci AB liderlerini bu kadar telaşa düşüren gelişmeler neydi? (*)
TRUMP VE PUTİN AVRUPA’YI OYUN DIŞI BIRAKTI
ABD Başkanı Trump 12 Şubat Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Putin ile 90 dakika süren bir telefon görüşmesi yaptı. Trump, Ukrayna'daki savaşa son vermek için iki liderin birbirlerinin ülkelerini ziyaret etmek de dahil olmak üzere “birlikte çok yakın çalışmaya” ve “derhal” müzakerelere başlama konusunda anlaştıklarını açıkladı. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, aynı gün Brüksel’de görüşmenin ayrıntılarını açıkladı. Ukrayna’nın “NATO’ya katılmasına karşı olduklarını”, 2014 öncesi sınırlarına geri dönülmesinin “gerçekçi olmadığını”, barış anlaşmasından sonra Ukrayna’nın güvenliğini garanti etmek için “Ukrayna'da hiçbir ABD askerinin konuşlandırılmayacağını” söyledi. Hegseth Avrupalılar asker göndermek istiyorlarsa bunun “NATO dışı bir misyon” olacağını vurguladı. Trump’ın Avrupa’yı ve Ukrayna’yı dışlayarak Putin ile savaşa son verecek bir barış anlaşması yapacağını söylemesi Avrupa’yı salladı. ABD’nin yeni Başkanı müzakerelerde Avrupalılar için en ufak bir yer öngörmüyordu.
ABD’DE AVRUPA’YI AZARLADI
Trump yaptığı açıklamada Ukrayna’nın NATO üyeliğinin yolunu da kapattı. Trump 13 Şubat'ta “Rusya'nın durumundaki bir ülkenin Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına nasıl izin verebileceğini anlamıyorum. [...] Bence savaş bu yüzden başladı” dedi. Kiev'in üyeliğinin “gerçekçi” olmayacağını da sözlerine ekledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Ukrayna'daki durumun temel nedenlerinden birinin (...) Ukrayna'yı NATO'ya sürüklemek isteyen önceki (ABD) yönetimin tutumu olduğunu yüksek sesle ve açıkça söyleyen ilk ve şu ana kadar tek Batılı lider” olduğunu söyledi.
Ukrayna, Almanya, Fransa ve Avrupa Birliği liderleri tam bir panik içindeydi. The Economist, “Bir telefon görüşmesi Kiev ve diğer Avrupa başkentlerinde korkuya neden oldu. Zelensky ve Avrupalı destekçileri Amerika'nın kendilerini terk etmesinden korktular” diye yazdı. Biden yönetiminin “Ukrayna olmadan Ukrayna'yı ilgilendiren hiçbir konuyu” görüşmeme politikası Trump tarafından çöpe atılmıştı. ABD’de Trump’ın seçilmesi, küreselci neoliberal ve saldırgan Biden yönetiminin yıkılması, zaten büyük bir ekonomik ve siyasi kiriz içinde olan Avrupa’nın küreselci yönetimlerinin de sonunu hızlandırdı.
Daha bunun şokunu atlatmadan ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance’in, Münih Güvenlik Konferansı’nda Avrupalıları yerden yere vuran bir konuşma yapması ikinci bir şok yaşattı. Vance, konferansta yaptığı konuşmada, Ukrayna savaşını sonlandırma konusunda Trump’ın söylemini dile getirmenin yanında adeta Avrupalı liderleri azarladı. Avrupa'ya yönelik gerçek tehdidin Rusya yada Çin gibi dış aktörlerden değil, Avrupa’nın kendi içinde bazı “en temel değerlerinden” uzaklaşmasından kaynaklandığını söyledi.
ABD’NİN PEŞİNE TAKILAN AVRUPA BUGÜN BEDEL ÖDÜYOR
AB ülkeleri ve İngiltere ABD’nin Rusya’ya yaptırım uygulamalarına aktif olarak katıldı. Ukrayna’ya uçak, tank, füze, top, ağır silah ve mühimmatlar vermişlerdi. Bürokrasi çarkının dönmesi, askerin, polisin ve diğer memurların maaşının ödenebilmesi için mali katkılarda bulunulmuştu. Biden’ın Savunma Bakanı Lloyd Austin'e göre, Ukrayna’ya 57 milyar doları Avrupa’dan olmak üzere 119 milyar dolar verilmiştir. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, birçok sosyal projelerinden ve altyapı modernizasyonuna ayrılan bütçelerinden kesinti yapıldığını ve toplam 37 milyar avronun Ukrayna’ya tahsis edildiğini söylemiştir. Savaşı desteklemek için birçok Avrupa ülkesi silah stoklarını ve kamu finansmanlarını tüketmiştir.
Avrupalı liderler yaşananlar karşısında ‘Trump ve Putin’in Ukrayna ve AB’nin içinde olmadığı bir anlaşma yapamaz ve Ukrayna’nın geleceğine karar vermez’ açıklaması yaptı. Avrupa hem kendi sınırları içinde hem de uluslararası alanda güvenilirliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya geldi.
Avrupa’nın küreselci liderleri ülkelerini ABD ve NATO’nun çıkarları için peşkeş çektiler. Rusya düşmanlığı ile Avrupa kamuoyunu kandırdılar. Hatırlayalım; Macron “Rusya Ukrayna’dan sonra Avrupa’yı işgal edecek. Rusya bizim düşmanımız” demişti. Ukrayna’ya asker göndermeye kalkmıştı. Almanya ekonomisinin can damarı olacak Kuzey Akım 2 boru hattı Scholz hükümeti tarafından durdurularak ülkesinin enerji krizine girmesine, sanayisinin felç olmasına neden olmuştu. Biden’ın bu has adamları Rusya’ya yaptırımlarla kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardı.Ve bugün bunun bedelini ödüyorlar.
FİYASKO İLE BİTEN PARİS TOPLANTISI
Bütün bu gelişmeler karşısında panikleyen AB’nin küreselci yönetimlerin başını çeken Macron, 17 Şubat Pazartesi günü, 8 AB üyesi devleti Paris’e davet ederek resmi olmayan “acil toplantı” düzenledi. Toplantıya Alman, İngiliz, İtalyan, İspanyol, Polonya, Danimarka ve Hollanda hükümetlerinin başkanları, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte katıldı. Masada Avrupa’nın Ukrayna’da nasıl bir inisiyatif alacağı, Ukrayna’nın güvenliğini sağlamak için asker gönderilmesi, Avrupa’nın güvenliği, NATO’nun geleceği ve finansmanı konuları bulunuyordu. Ursula von der Leyen toplantıya girmeden önce yaptığı açıklamada “Avrupa güvenliği bir dönüm noktasında” uyarısında bulundu. “Aciliyet ruhuna” ve “savunmamızda ileriye doğru bir sıçramaya ihtiyacımız var” dedi.
The Guardian, “Donald Trump'ın Ukrayna'ya ihaneti Vladimir Putin'i cesaretlendirdi ve NATO'nun müttefiklerinin yelkenlerini suya indirdi” diye yazdı. Paris toplantısının, ABD'nin Avrupalı liderleri barış görüşmelerinin dışında tutma çabalarına karşı” yapıldığını ve “Macron'un Avrupalı liderleri ortak bir yanıt etrafında birleştirmeye çalışma hızı, Amerika'nın hem süreci kontrol etme hem de Avrupa hükümetlerini herhangi bir müzakerenin dışında tutma çabaları karşısında Avrupa'daki endişenin boyutunu gösteriyor” diye yazdı.
Macaristan “Rusya yanlısı” olarak görüldüğü için toplantıya davet edilmedi. Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto “Bugün Paris'te, hayal kırıklığına uğramış, savaş yanlısı ve Trump karşıtı Avrupalı liderler Ukrayna'da bir barış anlaşmasını engellemek için bir araya geliyorlar. Onların aksine biz Donald Trump'ın hedeflerini destekliyoruz. Onların aksine biz Rusya ile ABD arasındaki müzakereleri destekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Fransa Dışişleri Bakanı “Avrupa’da birlik rüzgârı esiyor” dedi ama toplantı AB ülkelerinin birik içinde değil bir bölünme içinde olduğunu gösterdi. En önemli çatlak Ukrayna’ya asker gönderilmesi konusunda yaşandı.
UKRAYNA’YA ASKER GÖNDERME KONUSUNDA BÖLÜNDÜLER
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Elysee Sarayı'ndan ayrılırken “Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz ve Ukrayna bize güvenebilir” dedi. Ama Ukrayna'ya barış gücü askerlerinin gönderilmesinden bahsetmek için “çok erken” olduğunu söyledi. İspanya da Almanya gibi asker göndermenin “erken” olduğu düşüncesinde. Dışişleri Bakanı José Manuel Albares “Şu anda Ukrayna'ya asker göndermekten bahsetmek için çok erken. Şu anda barış yok” dedi. Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre asker gönderilmesi tartışmasının “şimdi zamanı olmadığını” söyledi. İtalya ve Macaristan’ın asker göndermeye başından beri karşı oldukları biliniyor.
Polonya Başbakanı Donald Tusk “Bu toplantıya katılan herkes transatlantik ilişkilerin, Kuzey Atlantik İttifakının ve ABD ile dostluğumuzun yeni bir aşamaya girdiğinin farkındadır. Bunu hepimiz görebiliyoruz.” dedi. Tusk “Ukrayna'ya Polonya askeri göndermek gibi bir planlarının olmadığını” söyledi. Ukrayna’ya asker göndermenin başını çeken Fransa ve İngiltere ise yalnız kaldı. Sadece İsveç, Fransa ve İngiltere'nin izinden giderek barış gücü göndermeyi göz ardı etmeyeceğini açıkladı. Ukrayna'daki savaşın sonucunun Avrupa'nın güvenliğini şekillendireceğini söyleyen İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, “Ukrayna konusunda Avrupa ve dünya bir yol ayrımında. Ukrayna'daki savaşın nasıl sona ereceği gelecek nesiller boyunca tüm Avrupa'nın güvenliğini etkileyecek ve şekillendirecektir.” dedi.
Macron ise X’te yaptığı paylaşımda toplantıda içine düştüğü yalnızlık konusunda renk vermedi ve aynı düşüncelerini tekrarladı: “Ukrayna'da sağlam ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu amaçla Rusya saldırganlığına son vermeli ve buna Ukraynalılar için güçlü ve inandırıcı güvenlik garantileri eşlik etmelidir.”
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Ukrayna’ya asker gönderilmesine karşı çıktı: “Bugün NATO ülkelerinin silahlı kuvvetlerinden birliklerin (Ukrayna'da) başka bir bayrak altında, Avrupa Birliği bayrağı altında ya da ulusal bayraklar altında konuşlandırılmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini açıkladık. Bu elbette kabul edilemez.” dedi.
MACRON ÇARK ETTİ
Geçen yıl ilk kez Ukrayna’ya asker göndermeyi savunan ve düne kadar da savunmaya devam eden Macron ağız değiştirdi. Ukrayna'ya asker gönderme konusundaki bir soru üzerine şunları söyledi: “Fransa, bir çatışmada savaşan kara birliklerini cepheye göndermeye hazırlanmıyor.” Bunun yerine, “Ukraynalıları yeniden silahlandırmayı ve yeniden donatmayı öneriyor . Ardından Ukraynalıları desteklemek ve dayanışma göstermek için herhangi bir çatışma bölgesinin dışına uzmanlar, hatta sınırlı sayıda birlikler göndermek. İngilizlerle birlikte düşündüğümüz şey de bu. Üçüncü çözüm ise (Ukrayna’nın) NATO'ya katılması.”
Macron, “eğer Başkan Putin beni ararsa, elbette onu telefonda kabul ederim” lütfunu da gösterdi! Aslında Macron da diğer küreselci liderler de bir şaşkınlık ve çaresizlik içinde. Önümüzdeki hafta içinde İngiltere Başbakanı ve Macron ABD’ye giderek Trump ile görüşecekler.
(*) ABD ve Avrupa arasındaki çelişmelerin keskinleştiği son bir ayda Avrupa Aydınlık’ta durumu analiz eden dört yazı yazdım: (Avrupa’da Trump Korkusu ve Elon Musk hayaleti (12 Ocak 2025), Avrupalılar Trump karşısında nasıl bir strateji izleyecek? (26 Ocak 2025), Avrupa Birliği’nin güvenlik ve Savunma çıkmazı (2 Şubat 2025), Birlik olamayan birlik: Avrupa Birliği (16 Şubat 2025) Bu haftaki yazımız konunun beşinci bölümüdür. Aydınlık Avrupa’nın tüm sayılarını https://aydinlikavrupa.com/ sitesinden okuyabilirsiniz.
FRANSIZ BASININDA AVRUPA-TRUMP GERGİNLİĞİ
Son on gündür Fransız gazetelerinin manşetleri ve birinci sayfa haber ve yorumları ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna savaşını bitirmek için Rusya Devlet Başkanı Putin ile anlaşması ve Avrupa’yı bu anlaşmanın dışında bırakması.
12-19 Şubat 2025 tarihleri arası Le Monde, Le Figaro, L’Opinion gazeteleri ve haftalık Courrier International, Express ve Le Point dergilerinden örnekler:
Le Monde:
“Ukrayna: Trump-Putin ikilisi dümende”
“Avrupalılar, Rusya ile Ukrayna arasında barış müzakerelerini ‘hemen’ başlatmaya yönelik bu ABD-Rusya girişimi karşısında şaşkına dönmüş görünüyor”
“Putin ile Trump, Ukrayna konusunda Batı'nın birliğini bozdu”
“J. D. Vance, Avrupa'ya ideolojik bir savaş ilan etti”
“Ona göre, en büyük tehdit ‘ne Rusya ne de Çin’, ancak "en temel" değerlerden bazılarının feragatidir”
“Avrupa, Trump-Putin ekseninin meydan okumasıyla karşı karşıya”
“Trump ve Putin harekete geçti, Avrupa bölündü”
Le Figaro:
“Washington, Ukrayna için barış planının ana hatlarını çiziyor”
“Ukrayna: Avrupa, Trump ve Putin tarafından marjinalleştirildi”
“Göç, demokrasi, ifade özgürlüğü: ABD başkan yardımcısı Avrupalılara ders veriyor”
“Paris'te Avrupalılar, Trump-Putin ikilisi tarafından kargaşaya uğramış durumda”
“Amerika ve Rusya diyaloğu sürdürüyor”
L’Opinion:
“Ukrayna: Avrupa’nın gerçek anı”
“Avrupa bir barış planı dikte edilmesini reddediyor”
“Güvenlik: AB, kendisini ABD'den kurtarmaya mahkûm edildi”
“Trump Fransız siyasetini nasıl sarsıyor?”
“Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, büyük dönüm noktası”
Courrier International:
“Amerika Birleşik Devletleri imparatorluğun karşı saldırısı”
Express
“Ukrayna: Avrupa silindi”
Le Point:
(Zelensky) Ayağa kalk
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.