Trump’la mı Atatürk’le mi savaşıyoruz?

'ANDIMIZ'I GERİ İSTİYORUZ
Bir Amerikan filmini izlerken de gördüm: ABD’de ilkokul çocukları, sağ ellerini göğüsleri üstüne koyup Allah’ın adını anarak ülkelerine bağlılık ve hizmet andı içiyorlar.
Böylece o çocuklar milli duygularla besleniyorlar.
Bu, bizde de vardı.
Başbakan Erdoğan kaldırttı.
Aradan zaman geçti, çok şeyler oldu.
Erdoğan yerli ve milli olduğunu söylüyor.
O zaman kendisinden istiyoruz: Andımız’ı tekrar getir arkadaş...
Çocuklarımız Türk olduğunun farkına varsın, milli kimliği ile gurur duysun.
Ancak milli kimlikli olanlar direnir Amerika gibi yamyam devletlerin saldırısına...
ATATÜRK’LE DİRENEBİLİRSİN
Eğer Trump’ın saldırısına karşı direneceksek...
Elimizdeki en önemli ideolojik silahımız, Atatürkçülüktür.
Atatürkçülük, antiemperyalist tutumdur. Yerli ve milli olmaktır.
Sayın Erdoğan’a tavsiyem, Atatürk ile uğraşmayı bırakıp onun yolundan gitmesidir.
Büyük Atatürk’ün adını taşıyan futbol stadlarını bir gerekçe uydurarak yıktırıp sonra oralara başka isim vermek de ne oluyor?
Hele hele İstanbul’daki Atatürk Havalimanı’nı devre dışı bırakıp yeni yapılan yere onun adını vermemek asla kabul edilemez.
Sayın Cumhurbaşkanı’na önerim şudur: Atatürk düşmanı Mısır Püskülü Kadir’i bırakıp aklı başında birilerini danışman olarak alın.
Unutmayın ki size karşı darbe yapmaya kalkışan FETÖ’cüler, en azılı Atatürk düşmanlarıdır. Onlara, Atatürk’e saldırın emrini veren de Amerika’dır.
Onları sevindirmeyin.
Amerika’ya ancak Atatürkçü olarak direnebilirsin. Yoksa seni ufak ufak yerler...
DEVLET BAHÇELİ MUTLU MUDUR?
Başkanlık sistemi gelince Türkiye kurtulacaktı.
Her şey daha iyi olacaktı.
Yönetim daha becerikli ellere geçecekti; Türkiye çağ atlayacaktı.
Buna benzer nice palavralar duyduk. Hepsinin altında da Devlet Bahçeli’nin aniden patlayan Erdoğan sevdası vardı.
İşte başkanlık, işte Türkiye...
Söyle ey Bahçeli...
Eski Türkiye bu sizin Yeni Türkiye’den daha mı kötüydü?
Ne kastın vardı bu güzel ülkeye de başına bu sistem belasını getirdin?
KOLTUK SEVDALISI KOLTUĞUNDA
Bir insan kendi kendisini bu kadar mı yalanlar?
Başkalarına koltuk sevdalısı deyip kendisi deli gibi koltuğa yapışır?
Bu insan Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
AKP’nin kaldıracıdır...
Erdoğan’ın yandan destek gücüdür.
O, CHP’nin başında kaldıkça AKP hep kazanmakta, Türkiye batmaktadır.
Bu KK; Türkiye’yi AKP eliyle batırmaya yemin etmiş gözüküyor.
CHP’deki besleme kurultay delegeleri de ona omuz veriyor.
Evet, duysunlar, bilsinler: KK’nin safında duranlar besleme delegelerdir...
Yazıklar olsun sizlere...
PKK ve FETÖ’yü koruyan Amerikan planını yerine getirmek için Atatürk’ün partisini yediniz bitirdiniz.
Dilerim ki boğazınızda kalır...
İYİ PARTİYE GÜN DOĞDU
Bu CHP, bu KK ve bu çizgi ile iktidar umudu olamadı, bundan sonra hiç olamayacak.
Ve ileriki seçimlerde bugünkü oyunun büyük kısmını da yitirecek.
İyi Parti büyük bir ihtimalle ana muhalefet partisi olacak.
Elbette ki parti, bir kliğin partisi olmaktan çıkartılıp değişik eğilimleri kapsayacak biçimde yeniden organize edilirse...
Bunlar olmazsa ölünceye kadar Tayyip Erdoğan başımızda kalacak; Türkiye’nin başına da başka işler gelecektir.
DOLARINI ÖNCE ONLAR BOZDURSUN
Onlar ki!
Yerli ve milli pozları takınırlar.
Güya Amerika’ya karşıdırlar...
Gel gör ki hamile kızlarını gönderir ABD’de doğum yaptırırlar.
Bebek, Amerikan vatandaşı hakkını kazansın diye...
Aktrist Hülya Koçyiğit hanımefendi acaba ne düşünüyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına uydular mı?
Aile olarak dolarlarını bozdurdular mı?
Olup da bozdurmayan sümüklüböcek olsun...