22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Truva Atı Stratejisi

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

A+ A-

ABD’nin yeni askeri stratejisi savunma çevrelerinde biraz da şaşkınlık ve sürpriz ile karşılandı. Çünkü bu strateji rakip ülkelere gizlice sızma ve kritik tesislerini imha etme amacına yönelikti. Bu strateji hem de Genelkurmay Başkanı Hv. Plt. Org. David Goldfein tarafından Washington’da bir konferans vesilesiyle resmen dünyaya ilan edilmiş oldu. Org. Goldfein, “yeni stratejinin ABD savunma sisteminde kültürel ve teknik olarak bir dönüm noktası olduğunu” vurguladı.

ASIL HEDEF RUSYA VE ÇİN
Truva Atı Stratejisi’nde ABD’nin hedef aldığı ülkelerin öncelikle “Rusya ve Çin olduğu açık ve net olarak” ifade edildi. Bu stratejinin Rusya ve Çin’den kaynaklanan tehdit nedeniyle geliştirildiği açıklandı. Bu strateji kapsamında, ABD kara, deniz, hava unsurları ile özel kuvvetlerinin gizlilik içinde rakip ülkeye sızması ve rakibin üstün kuvvetleri ile karşılaşmadan belirlenen hedefleri imha etmesi esas alınıyor. 135 milyar dolarlık bu projenin bir yıl içinde ana hatlarının ortaya çıkacağı belirtiliyor. F-35 uçaklarının projede kilit rol oynayacağı vurgulanıyor. ABD askeri çevreleri yeni stratejiyi şu sözlerle özetliyor: “Rakibimizin zayıf noktalarına vururken, onun güçlü unsurları çatışmaktan kaçınmak!”

ASİMETRİK AVANTAJ VAR MI?
Kara, deniz ve hava unsurlarının aynı anda rakip coğrafyaya sızması, müşterek bir etki yaratması, rakibin şaşırtılması ve böylece asimetrik bir avantaj elde edilmesi hedefleniyor. Org. Goldfein’e göre, ABD birlikleri rakiplerine karşı asimetrik bir avantaj kazanacak! Böylece rakibin, “neler olduğunu anlamadığı için” savunma önlemlerini alamayacağı hesaplanıyor. Uçaklar, denizaltılar ve karadaki birliklerin gizlilik içinde harekâtı başarının anahtarı olarak gösteriliyor. Şu açıklama ise içinde bazı sırları da barındırıyor: “Rusya, Çin veya başka bir rakibimiz hava sahasında bir F-35 uçağı gördüğünde, onlara iki kelimeli bir mesaj göndereceğiz: ‘Biz buradayız! (We here!)’ Ve F-35 asla yalnız olmayacak!” Yeni stratejide F-35’lerin başat bir rol oynaması Türkiye’ye transfer edilecek uçaklar için ayrı bir tartışma başlattı. Türkiye’ye gidecek beşinci nesil F-35 uçaklarına ait sırların doğrudan ya dolaylı yollarla Rusların eline geçmesinden endişe ediliyor.

RUSYA NASIL TEPKİ VERDİ?
Truva Atı Stratejisi’ne ilk resmi tepki Rusya’dan geldi. Rus yetkililer, “ABD’nin beşinci kol faaliyetleri ile ülkelerinde karışıklık çıkarmak istediğini, bu girişimlerinde başarılı olamayacaklarını” ifade etti. Diğer taraftan Rusya, “ABD’nin küresel çapta gerginliği tırmandırma faaliyetleri çerçevesinde bu yeni stratejiyi gündeme getirdiğini” ileri sürdü. ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Silahlar Antlaşmasından çekilmesinden sonra Çin, Rusya, İran gibi ana tehdit olarak gördüğü rakiplerine karşı yeni arayışlar içinde olduğu anlaşılıyor. ABD, ekonomik önlemlerin yanı sıra stratejik, siyasi, askeri ve psikolojik tüm faktörleri kullanarak rakiplerini sınırlamak istiyor.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
ABD’nin yeni stratejisi konusunda ayrıntılar ortaya çıkmadan gerçekçi bir değerlendirme yapmak pek de mümkün gözükmüyor. ABD Genelkurmay Başkanı’nın açıklamaları askeri mantık ile açıklanamayacak muğlak hususları içeriyor. Uçak, denizaltı ve kara unsurlarının Çin, Rusya gibi devasa büyüklükteki ülkelerde hem gizli hem de koordineli harekât yapması uygulanabilir gibi gözükmüyor. Bu stratejinin hangi dönemde uygulanacağı ifade edilmiyor. Barış, gerginlik ve kriz döneminde böyle bir stratejinin uygulanması, tartışmasız olarak savaş nedeni olur. Savaş döneminde ise bu tür faaliyetler ancak destekleyici bir etki yaratır. Savaşın sonucu konusunda belirleyici olmaz!
Diğer taraftan Savunma Bakanı düzeyinde itiraf edildiği gibi ABD uzun yıllar boyunca gayrinizami harbe büyük yatırımlar yapmış, konvansiyonel harp ihtiyaçlarını ihmal etmiştir. Buna karşılık Çin ve Rusya, en azından sayısal olarak askeri üstünlüğünü göz önüne alarak ABD’nin zafiyet alanlarını istismar edecek alanlara yatırım yapmıştır. Özetle Rusya ve Çin, ABD’nin temel muharip kuvvetlerinin etkinliğini azaltacak arayışlar içinde olmuştur. ABD şimdi Truva Atı Stratejisi ile Çin ve Rusya’ya karşılık vermektedir. Verdiği mesaj şudur: “Ben de sizin gibi özel yöntemlerle kritik harp unsurlarınıza, asıl kuvvetlerinizle karşılaşmadan zarar verebilirim!”
Ancak burada ABD açısından belirsiz hususlar vardır. Rusya ve Çin bu alanda somut projeler üretmiştir. ABD ise “strateji ile bağdaşmayan anlaşılmaz söylemlerle 135 milyar dolarlık bir projeyi başlattığını” iddia etmektedir. Yeni strateji söyleminin psikolojik harp amaçlı olma ihtimali göz ardı edilmemelidir.