Tunç Soyer'i tanımam ama babasını iyi tanırım!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e, şehrin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıldönümünde, Atatürk'ten alıntı yaptığı sözlerle Osmanlı Devleti ve son padişah Vahdettin'i eleştirdiği için İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma açıldı.
Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, iki müfettiş görevlendiren bakanlık, Soyer'in Osmanlı Devleti'ni ve yöneticilerini hedef gösterdiği, kişinin hatırasına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarını işlediği iddia edildi.
Soyer'in Atatürk'ten alıntı yaptığı “100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençler, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar ve teslim oldular.” sözleri gerekçe gösterildi.
Tunç Soyer'i bu konuda hedef alanlar Nurettin Soyer'i tanır mı?…
Tunç Soyer’in babası Nurettin Soyer, Fethullah Gülen'i ilk kez sanık sandalyesinde oturtan savcıydı. Hem de 12 Mart 1971 askeri diktatörlük döneminde. 12 Mart döneminde, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı’nda askeri savcı koltuğunda o vardı. Soyer, 12 Eylül sonrası Ankara Sıkıyönetim Başsavcılığı'na getirilmişti. 587 sanıklı “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nda iddianameyi hazırlamıştı. Duruşmalar sırasında Soyer iddia makamındaydı.
FETHULLAH GÜLEN’İ MAHKUM ETTİREN İLK SAVCI
Nurettin Soyer'in Türkiye tarihindeki rolü sadece MHP davası ile sınırlı değil. Soyer, FETÖ lideri Fethullah Gülen'i Türkiye'de mahkûm ettiren ilk savcıdır.
Nurettin Soyer, Gülen hakkında 33 sayfalık bir iddianame yazdı. 19 Ağustos 1971 tarihinde iddianamenin kabul edilmesinin ardından yargılama başladı. Fethullah Gülen sanık sandalyesindeydi.
19 Ağustos 1971 tarihinde Hakim Binbaşı olan Nurettin Soyer, Fethullah Gülen’in bir numaralı sanık olduğu 54 kişi için bir iddianame hazırlar. İddianamede sanıklar; “Laikliğe aykırı olarak devletin içtimai, iktisadi, siyasi, hukuki temel nizamlarını kısman de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare etmek, böyle cemiyetlere girmek veya girmek için başkasına yol göstermekle” suçlanmaktadırlar.
Mahkeme Yargıcı Albay Kaya Alpkartal, Soyer’in hazırladığı iddianameyi dikkate almaz! Sanıklar lehine karar çıkartmak için Soyer’e açıktan cephe alır.
Nurettin Soyer, askeri yargı tarihinde bir daha hiç rastlanmayacak bir davranış sergiler. Mahkemede, Albay rütbesindeki Askeri Hâkim Kaya Alpkartal’ı reddeder…
Bu duruma çok sinirlenen askeri hâkim, duruşmaya ara verildiğinde, Nurettin Soyer’in üzerine saldırır, onu yumruklar.
29 sanık çeşitli hapis cezalarına çarptırılır. Fethullah Gülen ise üç yıl ağır hapis cezası alır. Soyer’in hazırladığı, 1971 / 42 esas, 1971 / 27 karar sayılı iddianame ile verilen mahkûmiyet kararı sonucu, Fethullah Gülen 7 ay cezaevinde tutuklu kalır…
KONTRGERİLLA KARŞITI ÜÇ SAVCI
Türkiye yargısında kontrgerilla karşıtı üç savcı vardır: Askeri savcı Hava Binbaşı Nurettin Soyer, Savcı Doğan Öz ve Savcı İlhan Cihaner. Nurettin Soyer 18 Mart-15 Haziran 1971’deki soruşturma süreciyle 54 kişiye cumhuriyete karşı yıkıcı dini faaliyet göstermekten dolayı dava açar. Soyer tarafından açılan davada hakim Albay Kaya Alpkartal davaya ilişkin tartışmalar sürecinde şöyle söylemişti: “Sağcıların munis insanlar olup solcuların küstah insanlar olduklarını duruşmalarda müşahade ettim…”
Soyer, Gülen’i yargılayacak heyetteki hâkimin bu sözleri üzerine hâkimin reddi yoluna gider. Ret talebi oy çoğunluğu ile kabul edilir.
Hava Hakim Albay Nurettin Soyer, 12 Mart 1971 askeri müdahalesi döneminde İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı’nda askeri savcı idi. O yıl, İzmir’den Denizli’ye para taşıyan Ziraat Bankası aracına, “Türkiye halkı adına el koymak”tan, Aktan İnce ve arkadaşları olarak İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı askeri mahkemesinde yargılanıyorduk. Daha doğrusu yargılanmanın başlamasını bekliyorduk. “Siyasi savunma” yapmaya karar vermiştik. İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi’nde savunma hazırlığı içindeydik.
‘RAMİS OĞLU, 1942 ERZURUM DOĞUMLU’ FETHULLAH GÜLEN
Bizden önce İzmir’de bir “Nurcu” operasyonu yapılmış, çok sayıda Nurcu tutuklanmıştı. Avukat Bekir Berk ve arkadaşları içeri alınmıştı. Berk’in müritlerinden biri de sonradan adını çok duyacağımız ‘‘Ramis oğlu, 1942 Erzurum doğumlu” Fethullah Gülen’di!
Bekir Berk ve arkadaşları da Şirinyer Askeri Cezaevi’ne getirildi. Bekir Berk, hapisten çıktıktan bir süre sonra Suudi Arabistan'a “hicret” etti. Burada Cidde Radyosu’nun Türkçe yayınlar bölümünde Risâle-i Nurla ilgili programlar hazırladı.
“Nur’un avukatı”, “Bediüzzaman’ın avukatı”, “Nurcuların avukatı” vs. diye anılan Avukat Bekir Berk, 14 Haziran 1992’de öldü. Cenaze namazını Fethullah Gülen kıldırdı.
'KIZIL SAVCI’
Fethullah Gülen, “Ziraat Bankası soygunu” davasında yargılanan sanıklardan biri ile aynı koğuşta kaldı. Onu “itirafçı” yaptı. Meraklısı, bu olayın ayrıntısını Gülen’in “Benim Dünyam” kitabında bulabilir. Fethullah Gülen, kitabında Nurettin Soyer’den “Kızıl savcı” olarak söz eder.
Fethullah Gülen bu davada üç yıl ağır hapis cezası aldı. 7 ay cezaevinde tutuklu kaldı. 1971’den bugüne kadar geçen yılda Fethullah Gülen’in hüküm giydiği tek dava budur.
‘KOMÜNİSTLERİ MAHKÛM ETMEDEN’
Henüz ne “Ziraat Bankası soygunu”, ne de “Nurculuk” davaları başlamamıştı. Doğal olan, operasyonu önceden yapılan “Nurculuk” davasının başlamasıydı. Ancak Hâkim Albay Kaya Alpkartal’ın, Savcı Nurettin Soyer’e, yargıç ve savcıların katıldığı bir toplantıda, “Ben komünistleri mahkûm etmeden Nurcuları mahkum etmem” demesi bardağı taşırdı. Alpkartal, solcuları mahkûm etmeden, Bekir Berk ve Fethullah Gülen’e ceza verilmesine karşı çıkıyordu. Tartışma büyüdü. Soyer, “Sen böyle konuşarak, tarafsız olmadığını gösterdin” diyerek Alpkartal hakkında soruşturma açtırdı. Hakim Alpkartal, Sıkıyönetim Mahkemesi başkanlığı görevinden alındı. Ondan sonra İzmir Sıkıyönetim Mahkemesi, o dönemde aldığı inanılmaz bir hukuki duruş sergiledi.
TÜRKEŞ’E ‘İDAM’ İSTEDİ
12 Eylül 1980’de Nurettin Soyer gene askeri savcıydı. MHP davasında bin sayfalık iddianameyi o hazırlamıştı. Peki Türkeş’in avukatı kimdi? Kaya Alpkartal!
12 Mart döneminin yargıcı emekli olmuş, şimdi Türkeş’in avukatlığını yapıyordu. Alpkartal, MHP davasının bir oturumunda ileri geri konuştu. Soyer “mahkemeye hakaret” gerekçesiyle Alpkartal hakkında soruşturma açılmasını istedi. Alpkartal, 24 saat Mamak Askeri Cezaevi’nde kaldı!
12 Eylül 1980 döneminde Ankara Sıkıyönetim Savcısı olarak MHP, MSP ve Dev-Yol davalarının iddianamelerini hazırlayan Soyer, (MHP davasında Alparslan Türkeş’in idamını istemişti) emekli olduktan sonra İzmir'e yerleşti, 1998 yılında yaşamını yitirdi. Seferihisar Sığacık Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Tunç Soyer’i tanımam, kefil de değilim. Ama babasını iyi tanırım!