Tunus’ta Arap Baharı ve Hannibal
Tunus bayrağı Türk bayrağından esinlenerek kabul edildi. Soykırımcı, tecavüzcü, harami Fransız emperyalizmine karşı savaşanların ve özellikle 1956-1987 yıllarında modern, laik, cumhuriyetçi, milliyetçi, devletçi, halkçı ve devrimci Tunus’un kurucu lideri Ali ve Fatma oğlu Habib Burgiba’nın Mustafa Kemal Atatürk sevgisi malumdur. Kadim Fransız Devrimi kadar Türkiye Cumhuriyeti devriminden çok derin etkilenmiş ve esinlenmiştir. 2010’da BOP’un amaçlarına hizmet olarak Tunus’ta sahneye koyulan “BOP Baharı” ile bu ülkeyi, tüm Kuzey Afrika’yı ama özellikle bu ülkede iktidar yaptıkları Müslüman Kardeşler, Nahda ve lideri Ğannuşi üzerinden hem Tunus’un laik, cumhuriyetçi, medeni tarihini karalamak hem de burada devşirdikleri yobaz dini-dar gençleri Suriye’ye göndererek BOP’a büyük bir hizmette bulunmak istediler.
SURİYE’YE TERÖR İHRAÇ EDENLER TUTUKLANDI
Ülkenin laik ve cumhuriyetçi anti-emperyalist anti-Siyonist geleneğinden gelen milli kuvvetleri ve güçlü işçi sendikaları kısa bir şaşkınlık döneminden sonra yeniden toparlandı. Nahda iktidarını yerle yeksan etti. Yeni Devlet Başkanı Kays Said liderliğindeki Tunus devleti başta Ğannuşi ve Suriye’ye terörist ve silah ihracatından sorumlu olanları iki gün önce tutukladı. Bu gelişmeler Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat’ın Tunus’u ziyaret ettiğin gün oldu. BOP’un kanlı Arap Baharına katkıda bulunan, milletine ve komşu dost milletlere düşmanlık yapanların ibretlik hali ders olmalıdır.
Kadim Arabi uygarlıklarında Akdeniz’e kıyısı olan Kuzey Afrika diyarlarına Mağreb denilir. Mağreb, güneşin battığı yer, Batı ve Battı manasındadır. Ğarb kökenlidir. Garip kelimesi de bundan türetilmiştir. Libya ise tüm Afrika coğrafyasının ismiydi. Bugünkü Libya’da yer alan Trablus-Garp, Batı kıyısındaki Trablus’tur. Buna mukabil Şam coğrafyasının bir liman şehri olan Lübnan’daki Trablus-Şam veya Trablus-Şark şehri vardır. Şark, Batı yakasında olana göre güneşin doğduğu yer demektir. Arabi Milli tarihinde Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Moritanya ve Polisario (Batı Sahra’yı) içine alan Kuzey Afrika’nın ismi Mağreb El-Arabi, (Batı Arabi Diyarı), Şam Coğrafyası (Suriye, Lübnan, Filistin) Doğu Arabi Diyarı olarak tanımlanır. Libya, Avrupa, Afrika, Asya, bölgenin güçlü idarecilerin kudretli, akıllı ve tarzıyla farklı prens ve prenseslerine verdiği isimlerden gelmektedir.
DOĞU AKDENİZ İÇİN ÖNEMLİ
Tunus, Doğu Akdeniz’de etkin olmak, Akdeniz ile Atlantik Okyanusunun kapısı olan Cebel-i Tarık boğazına kadar uzanan Akdeniz kıyılarına musallat olmak, Portekiz ve İspanya coğrafyası ile çizme ada İtalya, Malta, Korsika üzerinden Doğu, Güney ve Batı Avrupa’ya intikal etmek ve kadim Doğu Dünyası ile Avrupa arasında bir köprü ve bir ara istasyon olarak Tunus stratejik önemdedir. Doğu Şam Arabi diyarından gelen Finikeli Prenses Dido ve efradı 3 bin 200 sene önce, yani Yunan ve Roma devletlerinden bin sene önce Batı Arabi diyarına intikal ettiğinde en önemli ticaret ve askeri garnizon şehri Kartaca’yı Tunus’a kurdu. Kar-Taco yeni şehir veya şehir tacı demektir. Halen bugün Arapçada Kar-ya, köy, yerleşim birimi olarak kullanılır. Taco da taç, yüce manasındadır.
KARTACALI HANNİBAL
Kartaca’yı en meşhur kılan siyasi ve askeri komutan Kartacalı Hannibal Barka (Barca)’dır. Hani-Bal (Hanna-El Bael), Şam uygarlıklarında en önemli ilahlardan kabul edilen Bereket Tanrısı Bael’in şefkati, sevgisi manasındadır. Barka, Şimşek demektir. Babası Hamilkar, Hami El-Kar (Köyün, şehrin Hamisi). M.Ö. 247’de Kartaca’da doğan Komutan Hannibal Barka’nın en büyük hedefi Kartaca’nın düşmanı Roma’yı yok etmekti. Roma’ya bağlı İspanya coğrafyasını fethetti. Uzun bir dönem burayı yönetti. İdaresi altında yaşayan ister mahalli “barbar” kavimler ister kendisiyle beraber buraya gelenler tarafından cesaret, feraset, adalet ve cömertlik timsali olarak kabul edildi.
Burada dikkat çekmemiz gereken bir husus şudur ki, emperyalist sömürgenin tarihi M.Ö 1200’de Suriye ve bugünkü Lübnan sahillerinden giden Finikelilerin kurduğu Kartaca’yı buraya M.Ö 2. Yüzyılda yerleşmeye başlamış Yahudilerin kurduğunu tedavüle sokmalarıdır. Ama bilerek sakladıkları ise Kartaca’da yaşayan nüfuzlu tüccar Yahudilerin Kartaca ve Hannibal’a ihanet edip Roma’ya casusluk ve hizmet etmeleri konusudur. En nihayet uzun bir zamandır üzerinde gizlice çalıştığı Roma’yı batıdan kuşatma planını yürürlüğe koyar. On binlerce asker ve onlarca fil ile yola koyulur. Meşakkatli, ölümcül soğuk ve metrelerce karla kaplı Alp dağlarını aşarak Kuzey İtalya’ya girer.
KAN EMİCİ OLARAK GÖSTERDİLER
Kazandığı birçok irili ufaklı savaştan sonra Roma’yı kuşatır. Kartaca’dan deniz kuvveti ve başka yardımlar ister. Barka (Barca) ailesiyle rekabet halinde olan, Roma ile ticaret ve menfaat ilişkileri yaşayanların ihanetine uğrar. İstediği yardımlar gelmez. Haftalarca süren kuşatmayı kaldırır. Askerlerini serbest bırakır. Kendisi Büyük İskender’in vefatından sonra Generali Seleukos Nikator’un kurduğu Selevkiya (Hatay, Samandağ) devletine sığınır. Dostu Kral 1. Antiokhous (Antakya) Roma’nın tehditlerine rağmen Hannibal’ı himayesine alır. Dostunun zarar görmemesi için şehirden gizlice ayrılır. Kapadokya’da saklanır. Anılarını yazar ve burada Roma askerlerine esir düşmemek için intihar eder. Bu tarihin kaydettiği en dahi ve adaletli komutanın ismine ikinci büyük ihaneti Hollywood ve ona musallat olmuş Siyonist mahfil yapar. Hannibal ismi “Kuzuların Sessizliği” filminde kan emici, manyak bir katile verilir. Ve çocuklarımızın isim olarak iftiharla kullanacakları bu tarihi şahsiyet algılarda bir katil olarak yer alır ve bu isme uzak durulur.
İHANET EDENLERİN YARGILANACAĞI BAHAR BİZE DE GELECEK
Bu ihaneti, tarihe mal olmuş ve zulme direniş simgesi olarak hafızalarda yer edinmiş şahıs ve hareketlerin isimlerini şer amaçlar edinenlerin kurdukları hareketlere vererek devam ettiriyorlar. İsrail’e karşı mücadelenin sembolü haline gelmiş Lübnan Hizbullah’ı ismini domuz bağıyla özdeşleşmiş Türkiye’deki bir örgüte verdiler. İslam ismini tarihin en kanlı örgütü IŞİD’e verdiler. Ülkemizde anti-emperyalist, anti-NATO mücadelesinin simgesi haline gelmiş Türkiye İşçi Partisi ismini Emperyalizmin en önemli aracı NATO’ya hayır diyemeyen NATO-solcular tarafından kullanılıyor. Türkçülük NATOtürkçüler tarafından suiistimal ediliyor. Halkların Demokrasisi Partisi (HDP), halkların kabusu olmuş işgal, talan ve yalan makinesi ABD’nin kucağında özgürlük şarkıları okuyor. Yeşil Sol yeşil olan her şeyi kurutan, sol olan her değeri katleden Cengiz Çandarların, Hasan Cemallerin partisi oluyor. Tunus’ta başlayan ve BOP’u, NATO’yu ve uşaklarını gömen, tarihi şahsiyetlere ihanet edenleri yargılayacak olan gerçek Arap Baharı ülkemize de gelecek.