Türbanzede bir bilim kadını-(TAMAMI)
8 Mart Dünya Kadınlar gününde toplantılar yapıldı. Herkes konuştu. Hatta o günlerde Başbakan’ın eşi Uluderedeydi. Güzel bir davranış ama ne kadar içten acaba? Bir yanda kadınlar gününü kutlayacaksınız, öte yanda 4+4+4 yasa teklifiyle çoğunluğu kız çocuklarının oluşturduğu öğrencilerin ilim ve fen öğrenmelerini ortadan kaldıracak kurnaz bir karşı devrimi başlatacaksınız!
Böylece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinden en önemlisi olan laikliği ve onu 80 küsur yıldır içine sindirmiş bir yeni kuşağı okula değil Kuran kurslarının eline verecek ve bu işe de “Dindar bir nesil yetiştirmek !” adıyla eski harflerle başlayacaksınız. O nefis Türk dili varken Arapçaya mahkum edeceksiniz? Tüm mahkeme kararlarına karşın türbanı üniversitelere soktunuz. Ana muhalefet liderini de kendinize benzetmiş olmalısınız ki; O bile ‘Türbanı biz çözdük’ diye övünüyor.
4 Temmuz günü “Politikanın Nabzı” programına gelen mesajlar arasında biri vardı ki; ülkenin manzarasını açıklıyor. Mesaj, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi’nde türban yasağını yasalara uygun uygulamaya devam eden bir bayan öğretim üyesinden geliyordu.
Türbanzedenin feryadı
Başvuracak devlet ve siyaset makamı bulamayan bilim kadınının haykırırcasına yazdığı mektup şöyle:
“Kılıçdaroğlu tarafından yanıtlanmayan mektubum, bu konuda verdiğim mücadeleyi tüm ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Türbanla ilgili yasal durumu da ekte sunuyorum. Yönetim kararlara uymuyor. Türbanlı öğrencileri derslere sokmak için çabalayıp, üzerimizde baskı kuruyor. Yargı kararlarını işlerine gelmediklerinde bir yana ittiklerinin bariz örneğidir(!) Silivri neyle suçlandığını bilmeyen tutuklu insanlarımızla dolu....
Hasdal’a Silivri’ye selam olsun! Bu tutsaklığı içime sindiremiyorum. Kimselere duyuramadığım cılız sesimi... Geç de olsa duyun istiyorum.
2. dönem birinci hafta öğrenciler genelde sınıfa gelmediler. Sonraki hafta çağdaş kılık ve kıyafetle sınıfta bulunmalarının yasal bir zorunluluk olduğunu anlattım. Türbanlı öğrenciler, ‘tek siz bu şekilde davranıyorsunuz. Pazartesi günü Rektör Bey’den yazı getireceğiz’ dediler, getiremediler. Bu sahneleri daha önce de yaşadım. Yargı beni haklı buldu. Sayın Başbakan ve Kılıçdaroğlu el sıkıştılar diye, yargı kararları yürürlükten mi kalktı? Kazandığım davaları, 10 yıl süren dava sürecini ve sıkıntılarımı bir yana koyamam. Bana bu konuda bir değerlendirmede bulunarak destek verebilirsiniz.” Yard. Doç. Dr. Aygül Oktay
AİBÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi”
Değerli bilim insanımız Yrd. Doçent Dr. Aygül Oktay telefon numarasını göndermiş belki Kılıçdaroğlu arar da, “Sayın Hocam derdinize derman olayım !” der diye beklemiş, beklemiş ve sonunda bize bu mesajı göndermekten başka çare bulamamış.
Peki. Kılıçdaroğlu’na o mektupta neler yazılmıştı:
“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,
CHP Genel Başkanı
Türban sorununu çözme çıkışınız beni üzdü. Bir milletvekilimiz olarak sizi çok takdir ettiğim için Meclis’te ziyaret etmiştim. Geleceğe ilişkin umutlarımız sizinle yeniden yeşermişti. Türban çok tehlikeli çözümü mevcut yasal düzen içerisinde olanaksızdır. Çünkü Anayasanın değiştirilemez maddeleriyle Anayasa Mahkemesi kararlarıyla ilişkilendirilmiştir.
Her şeyden önce siz ve Başbakan laik, sosyal, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ ne bağlı kalacağınıza dair yemin ettiniz. Türban başta durduğu gibi durmaz, tesettür giyim tarzına, çarşafa dönüşüyor. Eğitimin temel ilkesi olan karma eğitimden vazgeçiliyor. Üniversiteler tarikatların arenası haline geliyor. Sınıflar haremlik selamlık olarak ayrılıyor. Böyle mi üniversiteleri demokratikleştirip bilim yuvası haline getireceksiniz? Laik eğitimden yana tavır koyduğum için başıma gelmedik kalmadı. Hâlâ sinsice özlük haklarımla ilgili sorunlar yaşıyorum. Cemaatçi bir anlayışla yönetiliyoruz. Lütfen! CHP Genel Başkanı olarak size Cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmanız daha çok yakışır. Yaşamımdan on yıl çalan, size sözlü olarak anlattığım, türbana karşı mücadelemi aşağıda yazılı olarak tekrar özetliyorum.
Yard. Doç. Dr. Aygül OKTAY”
Mektuba ekli o kadar çok belge, yargı kararı, uyarı cezası var ki. Ne yazık ki Yardımcı Doçent yanıt alamamış. Sayın Yeni CHP Başkanı’nın dikkatini çekerse, Oktay’ın numarası bende mevcut.