Turizmci ve çiftçimizin Rusya hassasiyeti

Rusya’da yaşanan Wagner krizi…

Türkiye’de de yakından takip ediliyor.

Bayramda Antalya bölgesindeydim.

Turizmci, çiftçi, esnaf, …

Semt pazarlarında ürününü satan vatandaş…

Hepsi Rusya’da olanları merak ediyor.

Biriyle sohbet ediyorum…

Bir anda etrafım kalabalıklaşıyor…

Herkes neler olduğunu anlamaya çalışıyor.

YANITI ARANAN SORULAR

Wagner’i öğrenmişler.

Başındaki Prigojin’i biliyorlardı.

Sohbet sırasında bazen şaşırıyordum.

Sanki köyden birini anlatıyorlardı.

Sonra peş peşe gelen sorular…

“Kriz devam eder mi?

Savaşı etkiler mi?

Putin sıkıntıya girer mi?

İçerde karışıklık yaşanır mı?

Türkiye ile ilişkiler bozulur mu?

Bizi etkiler mi?”

DİKENLİ SALATALIK

Arife günü Macar köyündeydim.

Doğduğum köy.

Annemin, babamın mezarını ziyaret ettim.

Köylülerle sohbet yaptım.

Ben seçim konuşulur diye düşünmüştüm.

Ama gündem Rusya oldu.

70’li yaşlarda biri ilgimi çekti.

Konuşmaları dikkatle dinliyordu.

Söz aldı ve arka arkaya sorular yöneltti:

“Bana şunu söyleyin…

Rusya bizden dikenli salatalık alacak mı?

Domates satabilecek miyiz?”

Herkesin kafasındaki soru da buydu.

TURİZMCİLER

Turizmciler biraz sıkıntılı.

Esnaf da dahil herkesin gözü Rusya’da…

Ukrayna savaşını yakından izliyorlar.

“Bu yıl Rus turist sayısı az.

Son günlerde artış var.

Umarız devamı gelir” ifadelerini kullandılar.

ARAMIZ BOZULMASIN

Görüştüğüm çiftçiler, turizmciler, esnaf, …

Ruslara konut satan inşaat şirketleri…

Genelde bir tedirginlik vardı.

Türkiye-Rusya ilişkileri bozulur muydu?

Endişe buydu.

Suriye’deki gelişmeleri de izliyorlardı.

İş sadece ekonomik çıkarlar değildi.

Genel anlamda dostluk isteniyordu.

Sık sık şu ifadeyi kullandılar:

“Ankara’dakilere söyleyin.

Rusya ile aramızı bozmasınlar.

Dostluğumuz sürsün.

Atatürk’ün vasiyetine uyulsun.

Rusya bize her zaman, her yerde lazım.”

***

SİVAS, BAŞBAĞLAR KATLİAMLARI

Sivas ve Başbağlar katliamlarının yıldönümü…

Üzerinden 30 yıl geçti.

Failler farklı olabilir.

Ama arkadaki güç aynıydı

İkisi de GLADYO eylemiydi.

Sivas katliamı sonrası…

Aziz Nesin’le görüşmüştük.

Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı yapmıştı.

Neler yaşandığını, nasıl kurtulduğunu anlatmıştı.

Olayla ilgili değerlendirmelerde bulunmuştu.

O gün Ankara’daydım.

Hükümet içinde yaşananlara şahit oldum.

Devlet olayı çok geç anlamıştı.

BÜYÜK PLAN

GLADYO’nun hesabı büyüktü.

Hatay, Maraş, Çorum, Sivas…

Mezhep çatışması için kırmızı hat…

12 Eylül öncesinde uygulamaya koymuşlardı.

Yeni planları için harekete geçmişlerdi.

Belli ölçüde etkili oldular.

Halk içinde kutuplaşma yarattılar.

Ama amaçlarına ulaşamadılar.

Türkiye’yi mezhep kavgasının içine sokamadılar.

***

FRANSA YANIYOR

Fransa’da her yer yanıyor.

Sürpriz mi? Hayır.

2005’de ortaya çıktı, üstü örtüldü.

Daha sonra “Sarı Yeleklilerin” eylemleri.

İçeride kanayan yara vardı.

Ukrayna’da ABD’nin kuyruğuna takılma…

Tuz biber oldu.

Ekonomik kriz en fazla yoksulları vurdu.

Yangının hemen sönmesi de zor…

ABD’de “Ensesi Kızıllar…”

Daha açık ifadeyle hızla yoksullaşan emekçiler…

Fransa’da Banliyö’de yaşayanlar…

Bu işin daha da büyüyeceği ortada.

Batı’da sistem çıkmazda…