Türk basınından izlenimler: Ertuğrul Akbay (1939 - 2019)

Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olan Akbay’ı 1966 yılında gazeteciliğe başladığı zaman tanıdım. ‘Hürriyet’ gazetesinde spor servisinde başladığı gazetecilik yaşamına, Haldun Simavi’nin kurduğu, Rahmi Turan’ın Genel Yayın Yönetmenliği’ni sürdürdüğü ‘Günaydın’ gazetesinin yurt dışı muhabiri olarak sürdürdü. Özellikle yurt dışında yaptığı haber ve röportajlarla ülkemizde ses getirdi. Azerbaycan’a giderek alanında uzman bir profesör ile çayın faydalarını anlatan ve büyük ilgi uyandıran önemli bir yazı dizisi hazırladı. Yazı dizisini okuduktan sonra çayın ne kadar faydalı olduğunu o zaman öğrendim.

Türkiye’ye döndüğü zaman, o dönem basınımızda moda olan ‘atlatma haber’leriyle öne çıktı. Yaptığı iyi haberlerle mesleğinde hem ün kazandı hem de başarılı oldu. ‘Gölge Adam’ takma adıyla bir çok haberler ve haber-yorumlar yaptı. Herkes ‘Gölge Adam’ın kim olduğunu merak ediyordu. ‘Gölge Adam’ o kadar beğenildi ki, Ertuğrul Akbay 1985 yılında aynı ismi taşıyan haftalık bir gazete çıkarmaya başladı. Doğal olarak ‘Gölge Adam’ın kim olduğu da ortaya çıktı. Yazıları, yorumları ve özel haberleriyle okurları ile sıcak ilişkiler kuran gazete iyi bir tiraj yakaladı. Gazete çıkarmak elbette bir ekip işidir. Ben de bu ekibin bir parçası olarak, gazetenin kapandığı güne kadar sanat yazılarımla yer aldım. Ertuğrul Akbay ile aynı kurum içerisinde yer aldığımız için sık sık görüşüyorduk. Yazılarımı bırakmak için uğradığım zaman uzun uzun sohbet ederdik. Paylaştığı ilginç yaşam öykülerini dinlediğimi hatırlıyorum. Gazetede yer alacak haber ve röportajlardan yayımlamadan önce söz ederdi.

‘Günaydın’ gazetesinde, Tekin ve Oğuz Aral kardeşlerin hazırladığı ‘Gırgır’ mizah eki, o dönemde gazetenin satışına büyük katkı sunarak yaklaşık 1 milyon tiraja ulaştı. Yakaladığı bu tiraj Gırgır’ı dünyanın en çok satan mizah dergisi konumuna taşıdı. Sanıyorum ilk sırada Rusya’da (S.S.C.B) yayımlanan ‘Krokodil’ mizah dergisi vardı. Haldun Simavi ile yaşadıkları anlaşmazlık sonucunda, Aral kardeşler ‘Günaydın’ gazetesinden ayrılmak zorunda kaldı. Net Holding’in yayınları ile ilgilendiğim dönemde Cağaloğlu’nda geniş bir ofiste çalışıyordum. Bâbı Âli’de o dönem ofis bulmak oldukça zordu. Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk’tan rica ederek ofiste yer alan odalardan birini Aral kardeşlere ayırdım. Burada uzun bir süre bağımsız olarak yayın hayatına devam eden ‘Gırgır’ ve sonradan yayın hayatına başlayan ‘Fırt’ mizah dergileri 1989 tarihinde Ertuğrul Akbay tarafından satın alındı. ‘Gırgır’ ve ‘Fırt’; Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’ın birlikte çıkardıkları ‘Markopaşa’ dergisinden sonra en çok ses getiren ve bir ekole dönüşen mizah dergileri oldu. Oğuz Aral’a bir prantez açmak istiyorum. Ünlü karikatürist aynı zamanda tiyatroyla çok ilgili bir isimdi. Sahneye koyduğu oyunlar arasında Müşfik Kenter’in tek kişilik oyunları büyük ilgi uyandırdı.

Ertuğrul Akbay ve Rahmi Turan, Doğan Holding bünyesinde yayın hayatına başlayan ‘Gözcü’ gazetesini çıkarmaya başladı. İyi bir tiraj yakalayan gazete, iktidarı eleştiren yazılar nedeniyle Aydın doğan tarafından kapatıldı. ‘Gözcü’ gazetesini çıkaran ekip daha sonra ‘Sözcü’ gazetesi olarak yeniden yayın hayatına başladı. İmtiyaz sahibi Burak Akbay olarak yer alsa da gazetenin sahibi Ertuğrul Akbay’dı. Başyazarlığını Rahmi Turan’ın sürdürdüğü gazete, yazar kadrosu ile bugün Türkiye’nin en yüksek tirajlı günlük gazetesidir. Burak Akbay yurt dışına çıkmak zorunda kalınca zaten gazetenin yönetiminde yer alan Ertuğrul Akbay yeniden görevi üstlenmişti.

Ertuğrul Akbay’ın beklenmedik ölümü ve Burak Akbay’ın cenaze törenine katılamaması, durumu daha trajik hale getirdi. Başta Burak Akbay olmak üzere Akbay Ailesi’ne Sözcü grubuna başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Saygıyla anıyorum.