22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk basınından izlenimler: Şahap Balcıoğlu (1923 - 1994)

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-

Galatasaray Lisesi’nden 1941 yılında mezun olan Şahap Balcıoğlu, 1942 yılında ‘Vakit’ gazetesi ile başladığı gazetecilik yaşamında sırasıyla; ‘Tasvir’, ‘Hürses’, ‘Gerçek’, ‘Yeni Türkiye’, ‘Akşam’ ve ‘Cumhuriyet’ gazetelerinde çalıştı. Yazar kadrosunda; Hıfzı Topuz, Şahap Balcıoğlu, Metin Toker ve Aydemir Balkan gibi önmeli isimlerin yer aldığı ‘Cumhuriyet’ gazetesi, uzun yıllar bu alandaki zenginliğini korudu.
‘Cumhuriyet’ gazetesinin ikinci sayfası; haftanın yedi günü, alanlarında uzman yedi yazarın, yazılarıyla yer aldığı, her zaman ilgiyle takip edilen sayfalardan birisi olmuştur. Her gün ünlü bir yazar, ikinci sayfada güncel konulara dair yazılar yazardı. Türk Tiyatrosunun unutulmaz ismi Muhsin Ertuğrul’un yazıları benim için her zaman yol gösterici olmuştur. Felsefe yazılarıyla Mustafa Şekip Tunç, kültür ve sanat alanındaki yazılarıyla Adnan Adıvar, köşe yazıları ile Burhan Felek ve Abidin Daver’in yer aldığı gazete, dönemin içerik bakımından en önemli gazeteleri arasındadır.
Türk basınında yazdığı yazılar ve özellikle yapmış olduğu söyleşilerle dikkatleri üzerine çeken Balcıoğlu kazandığı ödüllerle başarısını taçlandırmıştır. 1958 yılında Ali İhsan Göğüş, Orhan Birgit ve Özcan Ergüder’le birlikte haftalık ‘Kim’ dergisini çıkardı. Dergi Demokrat Parti (DP) iktidarına karşı yürüttüğü muhalif tavrı nedeniyle sık sık kesintilere uğratıldı ve sonunda kapatıldı.
Şahap Balcıoğlu sonraki yıllarda gazetecilik yaşamını fiilen sonlandırarak, radyo programları için tanıtım reklamları hazırlayan bir reklam şirketi kurdu.Radyo programları, televizyonun henüz olmadığı dönemlerde halk tarafından ilgiyle takip ediliyordu.
Şahap Balcıoğlu ile ilk tanışıklığımız duayen gazeteci Hıfzı Topuz aracılığıyla oldu. Topuz’un önerisi üzerine Balcıoğlu ile bir araya geldik. Bir sanat yazısı yazmamı istedi. Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış Gazi Meclis’in yeni binası için, ulusal ressamlarımızın çalışmalarından hazırlanan bir seçki, meclis salonlarında ve koridorlarında değerlendirilmişti. DP’nin iktidar olması ile meclise giren bir kısım sanattan uzak milletvekili tarafından eleştirilen bu tabloların, önemi anlattığım bir yazıyı Balcıoğlu’na teslim ettim. Balcıoğlu’da ‘Kim’ dergisinin o dönemdeki Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Orhan Birgit’e gönderdi. Tabi bu bağlantı sonucunda ‘Kim’ dergisinde çalışmaya başladım. Çok ünlü yazarların, yazılar yazdığı dergi, mesleki yaşamım açısından bir nevi basın okulu oldu. Dergide, yazı işleri müdürlüğü dahil her konumunda görev yaptım. Genel Yayın Müdürü Orhan Birgit beni her konuda destekledi. Özcan Ergüder ile birlikte kapak yazıları yazdık. Ali İhsan Göğüş ‘Dünya’ gazetesi genel yayın müdürü oldu. 1961 Anayasası’nı hazırlayan komisyonda yer aldı. Milletvekili seçilmesinin ardından bir daha gazetecilik yaşamına geri dönmedi.
Şahap Balcıoğlu ünlü bir gazeteciydi. Çok sıcakkanlı, kolay iletişim kurabilen ve yazdığı yazılarla bunu öne çıkarabilen bir basın mensubu olarak gazetecilik yaşamında çok önemli başarılar kazandı. Balcıoğlu ile ilişkimiz 12 Eylül 1980 askeri darbesinin öncesinde, yazarlar tarafından kurulmuş bir kooperatifin haftalık yayımladığı ‘sanat’ gazetesinde yeniden kesişti. Haftalık ‘Somut’ gazetesinde, hem sorumlu müdür olarak hem de yazar olarak yer aldım. Balcıoğlu, haftalık yayımlanan gazete için olağan üstü söyleşiler yaptı. Gazete büyük ilgi görünce, sıkıyönetim tarafından takibe alındı.
Doğal olarak 1961 Anayasası’nı savunarak, 1982 Anayasası’na karşı çıktık. 1961 Anayasası’nı bozarak 1982 Anayasası’nı hazırlayan komisyonun konuşmalarını yayımladım. Genelkurmay bizi rahat bırakmadı. Önce dağıtımımızı engellendi. Şahap Balcıoğlu, İstanbul sıkıyönetim komutanıyla konuşmasına rağmen, bu girişim sadece gazetenin bir süre daha yayın hayatına devam etmesini sağladı. Can Yücel gazete için her hafta taşlama yazardı. Nâzım Hikmet’in şiir olarak yazdığı vasiyetnamesini de ölüm yıldönümünde yayımladık. Vasiyetname ve taşlamalar gerekçe gösterilerek, dönemin kooperatif başkanı Erol Toy ve benim hakkımda dava açıldı ardından Genelkurmay’ın emri ile gazete kapatıldı.
Şahap Balcıoğlu’nun ünlü sanatçılarla yapmış olduğu söyleşiler, edebiyat açısından da çok önemliydi ve büyük ilgi görüyordu. Balcıoğlu’na meslek yaşantıma adım atmamda gösterdiği olanak nedeniyle, şükranlarımı sunuyor, saygıyla anıyorum.