22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk devleti Yunan tuzağına karşı dikkatli olmalıdır

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Yunanistan son yedi yılına damga vurmuş, adeta felaket seviyesine gelmiş ‘ekonomik durgunluk’ sürecini bir türlü atlatamıyor. Başbakan Çipras’ın sürekli “Yunanistan büyümeye başlayacaktır” demeçlerine rağmen, 6 Mart tarihinde Yunan İstatistik Kurumu ELSTAT tarafından yapılan açıklamada Yunan ekonomisi 2016 yılının son çeyreğinde oldukça belirgin bir şekilde daraldı. Kurum tarafından yapılan açıklamada, 2015 yılının aynı çeyreğine göre 2016 yılında ekonomi %1,2 küçüldü.

IMF’in mantık dışı taleplerinin beklenilen büyümeyi engellediğini belirten Çipras, Yunanistan için sosyal göstergelerde ve ekonomik gelişmede normalleşme için dönüm noktasının 2021 yılı olduğunu belirtti.

Bu arada Türkiye kendi içinde referandum ile uğraşırken, pazar günü Yunan hükümeti ile Yunanistan’a kredi verenler ve IMF yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmeler mutabakat sağlanamadan dağıldı. Uyuşmazlıklar ise kredi verenlerin şu isteklerinden çıktı:

1-Personel bakımından aşırı şişirilmiş devlet kurumlarından daha büyük oranlarda işten çıkarmaların yapılması.

2- Sendika kanunlarının değişmesi.

3-Sosyal güvenlik fonlarında devletin fonlama yüzdesinin düşürülmesi.

4-Yunan nüfusunun yarısının gelir vergisi ödemediği verisi altında, ülkedeki vergi muafiyetlerinin azaltılması.

YUNANİSTANDA İŞLER İYİ GİTMİYOR

Ocak ayında Yunanistan meclisinin bütçe ofisi tarafından hazırlanan bir raporda ülkenin kreditörleriyle müzakerelerini kısa sürede tamamlamazsa dördüncü bir kurtarma paketine muhtaç kalabileceği veya iflasa sürüklenebileceği bildirilmişti.

Ana muhalefette bulunan Yeni Demokrasi Partisi lideri Mitsotakis de geçen hafta yaptığı toplantıda kreditörler ile anlaşmaya varılamamasının Yunan ekonomisi üzerinde büyük bir etki yapacağını, durumun yeni bir kurtarma paketine kadar uzayabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Çipras’ın yeteneksizliğinin Yunanistan’a olan maliyeti oldukça yüksek. Hükümetin reform paketini uygulamaktaki yetersizliği Yunanistan’ın itibarını azalttı. Ülkenin finansman ihtiyaçları için borçlanma çabaları her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.”

Türk devleti Yunan tuzağına karşı dikkatli olmalıdır - Resim : 1

YUNAN HÜKÜMETİ KREDİTÖRLER VE HALK ARASINDA KALDIKÇA HEDEF ŞAŞIRTACAK

Çipras hükümeti iktidara geldiğinden beri kendisinden bekleneni veremedi ve yapılan son kamuoyu anketlerinde hızla eriyor. Hal böyle olunca iktidarda kalmanın yolu ise Avrupalı kreditörleri ikna ederek, Yunan halkını kızdırmayacak bir anlaşmaya varmak olacak. Ancak ne IMF ne de kreditörler bunu kolay kolay kabul edecek durumdalar. Tam da bu noktada sıkışan Yunan hükümeti “Türk kartını” oynayabilir.

Ege’de çıkacak kontrollü bir kriz Yunan hükümetine şu sıralar adeta ilaç gibi gelecektir. Zira üretmeden tüketmeye alışmış Yunan halkının, kemer sıkma nedeni ile biriken öfkesinin başka bir tarafa yansıtılmasının en ucuz yolu Türk düşmanlığıdır.

Krizin diğer faydası ise kreditörlerin Yunanistan’a bakış açılarının değişmesi olacaktır. Yunanistan tekrar medeni! Avrupa’nın sınır kalesi olarak görülmeye başlanınca, Avrupa’dan “haydi artık üzmeyin grekleri, onlar medeniyetimizin kurucuları ve şu an sınır koruyucuları” sesleri daha yüksek sesle çıkmaya başlayacaktır. Bu da sonunda Yunanlılara daha huzurlu öğlen uykusu uyumaları için gereken nakdi kolaylıkla sağlayacaktır.

TÜRKİYE YUNAN KIŞKIRTMALARINA KARŞI UYANIK OLMALIDIR

Bugünlerde Yunanistan’ın en arzu ettiği olay, bir Türk F-16’sının onlara göre Ege’de hava sahalarını ihlal ettiği anda, bir Yunan uçağını düşürmesidir. Peki olaya tersten bakacak olursak bir zamanlar Hava Kuvvetlerimiz içindeki bir grup pilot üzerinde etkili olan FETÖ’de bu durumu istemez mi?

Demek istediğimiz Ege’de öyle çoklu bir denklem var ki, Türkiye anlattığımız değişkenleri iyi okumazsa bir anda kendini çatışmanın ortasında bulabilir. Bu noktada Hava Kuvvetlerimize ve devlet yöneticilerimize büyük görevler düşmektedir. Yunanistan ile Ege’de hava temasının geçici bir süre en aza indirilmesi, hava sahamızı ihlal eden Yunan uçakları olursa da önleme görevine intikal edecek pilotların seçiminden yüzde yüz emin olunması, siyasetçilerimizin geçici bir süre Yunan kışkırtmalarını görmezden gelmeleri, Yunanlılara koz verecek, iç algılarını ekonomiden uzaklaştıracak hareketlere girilmemesi ülke çıkarlarımız için faydalı olacaktır.