11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk-İş’in zor sınavı

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

AKP Kalkınma Strateji Belgesi’nde ayrıntılarını ve nedenlerini açıkladığı Kıdem Tazminatı Fonu konusunu yeniden gündeme getirmek istiyor. Hükümete göre kıdem tazminatı işverenlerin üzerinde büyük mâli külfettir, bu yüzden yeni yatırımlar yapamamakta ve yeni istihdam yaratamamaktadır. Bu yük işverenin sırtından alınmalı ve bir fona devredilmelidir. Hükümet benim milletvekiliyken 1976 yılında İş Yasası’na koydurduğum ve halen yürürlükte olan, “Kıdem tazminatı sigorta ettirilemez” hükmünü değiştirmek istiyor. Kıdem tazminatı işçinin bedensel yıpranması ve iş güvencesini korumak için kabul edilmiş çok doğru bir haktır. Bugün İşsizlik Sigortası 4447 sayılı yasa ile ve İş Güvencesi de 4857 sayılı yasanın 19-22. Maddeleri ile kabul edildiğine göre kıdem tazminatı kaldırılabilir deniyor. Bu son derece yanlış bir varsayım.

GÜVENCELER YETERSİZ

İş güvencesi ancak 6 ay kıdemi olan ve 30’dan fazla işçi çalıştıran işyerinde uygulanıyor. İşyerlerinin ancak yüzde 10’unda 30 işçi olduğundan iş güvencesi işyerlerinin yüzde 90’nı için yok demektir. 6 aylık kıdem zorunluluğu ise gülünç bir sınırlama. Bu 2 koşulu yerine getirenlerin işe iade için açtıkları davalar ise yasa hükmüne rağmen yıllar sürüyor. İşsizlik sigortası ise 120 gün prim ödemiş olma koşulu, hangi ücret üzerinden prim ödemiş olursan ol ancak en fazla asgari ücretin yüzde 80’i kadar işsizlik ödeneğini en çok 300 gün alabilme koşulları bu fondan yararkanmayı adeta olanaksız kılıyor. Fonda 100 milyar TL üzerinde para biriktiğini ve yararlanma koşullarının ne kadar zor ve kısıtlı olduğu düşünülürse işsizlik sigortası da işçinin sorununa merhem olmuyor.

HÜKÜMET KARARLI

Hükümet bu fonu mutlaka kurmak ve hem işverenleri ve hem de sigorta şirketlerini memnun etmek istiyor. Oysa işçinin kaybı çok büyük olacak. Tazminatı ancak uzun bir bekleyiş süresinden sonra ve ancak her yıl için 12 gün olarak alabilecek. Çok ciddi bir hak kaybı yaşanacağı açık. Seçim yılında hükümetin 18 milyon işçiyi karşına alacağı böyle bir yasayı çıkarabileceğini sanmıyorum ama işçiler bu oluşuma şimdiden alışsınlar diye düşünüyor  ve yeniden iktidar oluruz hayaliyle yaşıyor olabilirler. Öyleyse işçilerin kendi kazanılmış haklarını yok etmek isteyen AKP’ye asla oy vermemesi  gerekir. Necip Türk işçisi bakalım kendisine bu tuzağı mutlaka kuracak olan AKP’ye seçimde nasıl davranacak? İki tel makarnaya kanıp kendi geleceklerini yakarlarsa onlara da “Bravo” demekten başka sözümüz olamaz.

YA TÜRK-İŞ NE YAPACAK?

Bugüne kadar AKP Hükümeti’nin yanında durmuş ve hiçbir işçi direnişini sahiplenmemiş, AKP Hükümeti’ne karşı bir tavır sergilememiş Türk-İş kıdem tazminatını kaldırma girişimi karşısında ne yapacak? Türk-İş’in Başkanı, arkadaşı olmakla övündüğü AKP’nin gayrı resmi başkanına karşı 1 milyon işçiyi sokağa dökebilecek ve AKP’ye dur diyebilecek mi? Bu yılın sonunda Türk-İş’in Genel Kurulu var. Ayrıca geçen genel kurulda kıdem tazminatını kaldırma girişimine karşı oybirliğiyle alınmış genel grev kararı var. Türk-İş genel greve gitme yürekliliğini gösterebilecek mi? Türk-İş gövdesi gitmiş gölgesi kalmış bir örgüte dönüştü. İşçiyi temsil etmekten çok uzak. AKP’yi, Türk-İş’i ve işçileri zor bir sınav bekliyor. 2015 yılı birçok kurum ve insan için çok ama çok sıcak geçecek. Umarım ülke böylesine sıcak bir ortamda yangın yerine dönmez.