Yandex
16 Mart 2025 Pazar
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk siyaseti bir hesaplaşma içine girdi

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Çok değil şöyle üç-beş metre gökyüzüne doğru yukarı çıkın.

Türkiye’yi seyredin.

Acil… acil… çözüm bekleyen sorunlar var.

Çarşı pazarda yangın var. İşçisi madencisi yollarda. Diyor ki ben üretmek istiyorum. Ama engel olmayın… Enerji lazımsa enerji… Madanse maden… Çiftçi öyle… Sanayici öyle… Emeklisi asgarî ücretlisi çay kaşığıyla bayram sadakası istemiyor artık… iş çığrından çıktı… fiyatları yakalayamıyorsun… hani memleketten gelen bulgur da yetmiyor artık…

MECLİS’İ VE KÜRSÜSÜNÜ DEĞİŞTİRME

Güya çözüm bulmak için aday olup Meclis’i, Meclis kürsüsünü işgal eden partilere bakıyorsun…

Hepsinde bir hareket var…

Sanki yarın seçim var.

Belli.

Daha yeni seçildiler ama merhem olmadılar. Daha o zaman söylemiştik. Öngörmek sihirli bir iş değildi.

İçlerinde bir yarış var.

Alenî. Kiminde biraz daha kapalı ama tekmeler masa altından görülüyor.

Paramparçalar.

TEK PARÇA PARTİ TEK

Tek parça Parti var mı.

Tek nazarlık Vatan Partisi. Onu şimdilik bir kenara ayırıyorum. Hakkını vereyim geçeyim. Hemen her konuda bir çözüm programı oluşturdu. Makro ve mikro. Hatta bazen uygulamaya koyduğu bile oluyor. Bazen ticaret, bazen uluslararası ilişkiler, sağlık, spor, kültür, bilim…

Meclistekilere bakıyorum.

Hizmette ve çözümde mi bu yarış??

Ne gezer.

Belediye başkanları.

Daha bir yıl olmuş seçileli.

İstanbul ve Ankara!

Dökülüyor. Sular seller götürüyor.

Gün geçmiyor ki toplu taşıma araçlarında kaza, yangın olmasın.

Sürücüler direksiyon başında kalp krizi geçiriyor ya da düz yolda kaza yapıyor.

Görevler en alttan en üste işin ehli olmayanlara sağlığı bile elvermeyenlere öylesine oyların pazarlık bedeli olarak dağıtılmış belli.

Bütün köşe başları ya LGBT’ciler tarafından ya da terör örgütünün kapkaççıları tarafından tutulmuş.

Başkanlar zaten asgarî ücret şu kadar olmalı, emeklilerin maaşına şu kadar zam yapılmalıyı tartışıyorlar.

Ne alâka??

Çıkıp yanyana diziliyor, birbirlerinin omuzlarına kafalarını koyup komiklik yapıyorlar.

Cumhurbaşkanlığına adaylar.

İkisi birden gireceklermiş…

Parti bile değiller artık. Neye nasıl güveneceksiniz..

TÜRKİYE’Yİ NASIL YÖNETECEKLER

Aslında yediden yetmişe bütün partilerin içinde farklı iki ya da daha fazla çizgi var. Gelin biz biraz daha basitleştirelim.

Türkiye bir karar arifesinde.

Bütün sorunları, Partilerin içinde ve dışında, kim aday olsunu bile çözüme ulaştıracak bir “temel karar” vermek zorundayız…

Kişisel yarışların dışında… hatta o düğümleri bile çözecek temel bir karar.

Acil… Acil!!

Türkiye nereye konumlanacak?

ATLANTİK’İN KİRLİ SULARINDA MI BOĞULACAĞIZ

Atlantik’te mi boğulacak, yokluk yoksulluk içinde Londra bankerlerinin kapısını mı aşındırmaya devam edecek, kim “başkan” olsun diye Pentagon’un kapısından çıkacak kararları, kirli dolarcıklarıyla 14’üncü kata gelip yerleşmelerini mi bekleyecek… (Gerçi onların da artık kendi kozmik odalarında kendi başlarına sürecek merhemleri bile yok… yakında bütün kirli çamaşırlar ortaya dökülecek göreceksiniz, efendide pişen beladan, kirden pastan buralara da paylar düşecek… keller cascavlak çıkacak…)

Eli kanlı PKK elemanlarını ve bölgedeki eğreti kravat takılmış terör kuklalarını Meclisimize buyur etmeyi nasıl sürdüreceksiniz…

TEK SEÇENEK

Buna izin verilebilir mi…

Böyle bir onursuzluğu Türkiye taşıyabilir mi?

Türk siyaseti böyle bir hesaplaşma yaşayacaktır.

Sonuç??

Tek seçenek!

Üreticilerin Millî Hükümeti kurulacaktır.

Çoklu kutuplaşmada Türkiye’nin gücü

"Çoklu kutuplaşma" başlığını taşıyan 151 sayfalık kapsamlı raporun ilk bölümlerinde, uluslararası sistemdeki büyük dönüşüm incelenmiş.

ABD liderliğindeki tek kutuplu dünya düzeninin artık geride bırakılmakta olduğu, liberalizmin de ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğu, ancak bunun yanında rekabet eden güçlü aktörlerin sayısındaki artışla birlikte ideolojik kutuplaşmanın da tırmandığı belirtiliyor.

Rapora göre yeni uluslararası sistemin ABD ile Çin'in mücadele edeceği "çift kutuplu bir dünya" mı olacağı, yoksa daha fazla küresel gücün rekabet edeceği "çok kutuplu bir sisteme" mi evrileceğini şu an için öngörmek mümkün değil.

ABD, Çin ve Rusya'nın yanı sıra, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika'dan da çok kutuplu dünyadaki potansiyel küresel güçler. Bir de “büyük güç” olmadıkları halde önemli rol oynayabilen ülkeler var.

Türkiye’yle birlikte Katar, Suudi Arabistan’ın bölgelerinde ve bazen de kendi bölgelerinin ötesinde siyasi ağırlıklarının olduğu saptaması yapılıyor. Raporla yayımlanan 2025 Münih Güvenlik Endeksi'nde de, Batılı devletler ve gelişmekte olan ülke kamuoylarının Türkiye'ye nasıl baktıklarına ilişkin ilginç veriler var

BRICS ülkelerinde Türkiye'yi müttefik olarak algılayanların oranı, NATO müttefikleri İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya'ya göre çok daha yüksek.

MÜTTEFİKLER MÜTTEFİK DEĞİL

Anket sonuçlarına göre Çin'de Türkiye'nin müttefik olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 51,1, Hindistan'da yüzde 50,6, Brezilya'da yüzde 42,9 ve Güney Afrika'da yüzde 40,7.

Ancak Avrupa dışındaki ülkelerde Türkiye'yi küresel güç olarak görenlerin oranı da daha yüksek. Örneğin Hindistan'da ankete katılanların yüzde 30'u, Güney Afrika'da yüzde 26'sı, Brezilya'da yüzde 23'ü, Çin'de yüzde 21'i, hatta ABD'de yüzde 19'u Türkiye'yi süper güç olarak gördüklerini söylüyor.

Bu arada Türk halkının dış politika tercihleri konusunda ilginç bir veri var: “Ülkem, çok taraflı girişimler ve uluslararası örgütler yerine diğer ülkelerle ikili ilişkilere öncelik vermelidir" görüşünde olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 60'ı buluyor.

Türkiye’nin bölgesel ve küresel sınavı

14 Şubat'ta başlayacak 61. Münih Güvenlik Konferansı (MSC) öncesinde yayımlanan 2025 raporunda, Türkiye'nin uluslararası alanda ve özellikle Batılı kamuoylarında giderek daha fazla güven kazandığı belirtildi.

Türkiye'yi ülkelerinin müttefiki olarak görenlerin sayısı Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya'da artmış.

Almanya, Fransa ve İtalya’da yaşanan ekonomik krizler ve çok kutuplu dünyaya geçişle ilgili ABD velayetinden kopuş ve siyasi tepkiler baş göstermeye başladı.

Batılı ülkeler arasında Türkiye'ye yönelik en olumlu bakış İngiltere'de gözlenmiş. İngiltere'de 2023 yılında kamuoyunun yüzde 38'i Türkiye'yi müttefik olarak görürken, bu oran 2024 yılında yüzde 47'ye yükselmiş.

A aaa… niye ki… hem de İngilizler…

Durduk yere bankerler adamı sevmezler…

NE DEĞİŞTİ

Dün bir bugün iki…

Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu daha kısa bir süre önce Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 10 aday ve potansiyel aday ülke için 30 Ekim’de 2024 yılı Genişleme Strateji Belgesiyle Ülke Raporlarını yayımlamıştı.

Raporlar, AB’nin dış politika ve güvenlikten sorumlu yüksek temsilcisi Josep Borrell ve genişlemeden sorumlu komiser Oliver Varhelyi'nin Brüksel’de düzenledikleri basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulmuştu.

AB, Türkiye için hazırladığı 95 sayfalık raporda, üyelik müzakerelerinin 2018’den bu yana ilerlemediğini ve AB’nin demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ile temel haklar konusunda geriye gidişle ilgili kaygılarının giderilmediği gibi bir dizi saptamalarda bulunmuş veryansın etmişti…

SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ PKK AÇILIMI

Hatta Dışişleri Bakanlığımız da Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ülke raporuna 31 Ekim’de yazılı bir açıklamayla tepki göstermişti.

Açıklamada, “AB'nin özellikle siyasi kriterler ve iç siyasi dinamikler konusundaki haksız değerlendirmeleri” reddedilmiş “mevcut BÖLGESEL VE KÜRESEL SINAMALAR” Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir bakış açısı gerektirmektedir” diye vurgulanmıştı.

Anlaşılan son üç ayda “SINAVDAN” geçmişiz…

Ne oldu son üç ayda??

Suriye… PKK açılımı…

Bedeli çok ağır bir sınav!!

ÇOK KUTUPLU DÜNYA DAMGASINI VURUYOR

Ancak Münih Güvenlik Konferansı’nın 151 sayfalık 2025 Raporunun başlığı “Çoklu Kutuplaşma”.

Çoklu kutupların Türkiye’ye bakışı rapora da yansıyor ve farklılığı yaratıyor. Türkiye’nin konumunu ve dış politikasının gerçekçi bir biçimde ana hatlarını yeniden belirlenmesine ışık tutacaktır.

Türkiye başaracaktır

Bir de ekonomilerimize bakalım.

Asya'nın 40 Trilyon Dolarlık Ekonomisi içinde IMF’nin gayri safi yurtiçi hasıla rakamlarına göre Türkiye altıncı sırada.

Türk siyaseti bir hesaplaşma içine girdi - Resim : 1

Asya

- Çin 18.3

- Japonya 4.1

- Hindistan 3.9

- Güney Kore 1.9

- Endonezya 1.4

- Türkiye 1.3 trilyon dolar

Türk siyaseti bir hesaplaşma içine girdi - Resim : 2

Avrupa Birliği

- Almanya 4.7

- Fransa 3.2

- İtalya 2.4

- İspanya 1.7

- Hollanda 1.2

- Polonya 863

(Almanya, Fransa ve İtalya 2024’te durgunluk ve negatif büyüme yaşadı)

Atlantik ülkelerinin düşünce kuruluşları Türkiye’ye ilişkin öngörülerini yaparlarken genç ve üretici bir nüfusunun olması gibi kıstasları kullanıyorlardı. Türk üretici güçleri dinamik ve değişiklik isteyen, umutları olan, milli duyguları güçlü, kendine güveni canlı müthiş bir insan birikimi ve bilimsel güce sahip. Bu birikimin başına geçecek, önünü açacak ve konumunu tutarlı bir şekilde belirleyen gerçekçi bir millî yönetime sahip olduğunda mucizeler yaratacaktır.

Siyaset