23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye barış, Batı savaş istiyor

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Eski Yazar

A+ A-

Geçen hafta, İrlandalı solcu vekil Mick Wallace’ın Ukrayna’daki savaşın bitirilmesine yönelik önergesi, Avrupa Parlamentosu'nda 118’e karşı 436 oyla reddedildi. Son derece basit bir içeriğe sahip olan önerge, aslında Avrupalıların kendi barış nosyonlarına dair küçük bir hatırlatmadan ibaretti: “Avrupa ülkeleri, Ukrayna’da barışın tesisi için mümkün olan her yolu dener.”

Son derece yumuşak bir barış çağrısının bile parlamenterlerin yüzde 80’i tarafından reddedilmesi Wallace ve arkadaşları için hayal kırıklığıydı. Oylamadan sonra yaptıkları açıklamada “Barış masasının kurulmasını desteklemezsek Ukrayna’da bunca insanın ölümünü nasıl engelleyeceğiz” diye soruyorlardı.

Barış çalışmalarının Avrupalı siyasetçilerin ezici çoğunluğu tarafından reddedilmesi şaşırtıcı değil. Avrupa Komisyonu başkanı Von der Leyen, ne pahasına olursa olsun Rusya’nın yenilmesi gerektiğini söylüyor. Brüksel’deki bürokratlar da onunla aynı fikirde, NATO’nun başındaki isim Stoltenberg de... Avrupalı siyasetçiler ise -kimi kasten kimi ahmaklıktan- kendilerinde gösterilen yolu izliyorlar.

TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMİ NASIL SABOTE EDİLDİ?

Barışa belki de en yakın olunan nokta, savaşın başlamasından aşağı yukarı bir ay sonra Dolmabahçe’de yapılan görüşmelerdi. Erdoğan’ın çağrısı ile bir araya gelen iki ülke heyetlerinin ilk açıklamaları olumluydu, genel bir çerçevede anlaştıklarını söylüyorlardı. Herkes umutluydu.

Nitekim, Rusya, Erdoğan’a verdiği sözü tutarak Kiev’den çekildi. Rus diplomatlar, Ukrayna’nın tekliflerini baz alarak hazırladıkları resmi anlaşma taslağını Kiev’e ilettiklerini bildirdiler.

Ancak Ukrayna heyeti Kiev’e döner dönmez Ukrayna’nın tavrı değişti. Önce Zelenskiy’den art arda şahin açıklamalar geldi. Ardından, Rusların Kiev’den çekilirken Bucha ve bazı başka yerlerde katliam yaptıkları duyuruldu. Rusya aksini söylese de tüm Batı basını Rusların katliamlarını yazıyor, Kiev “Soykırımcı Ruslar ile anlaşamayız” diyordu. Ruslar, Nisan başından beri Zelenskiy’in ofisinin kapı duvar olduğunu, hala o taslağa bir yanıt gelmediğini söylüyorlar.

Peki ne olmuştu da Ukrayna, bir anda barış masasını devirmişti?

Bu sorunun cevabını 5 Mayıs’ta Ukrayna basınında çıkan bir haberde buluyoruz. Ülkenin önemli gazetelerinden UP’ye göre Ukrayna’nın barış masasından kalkmasının sebebi İngiltere!

İngilizler, Istanbul barış görüşmelerinden o kadar rahatsız olmuşlar ki dönemin başbakanı Boris Johnson, apar topar yola çıkıp soluğu Kiev’de almış. Johnson, 9 Nisan tarihli meşhur Kiev ziyaretini Ukrayna’ya bile haber vermeden yapmış!

Zelenskiy’in yakın ekibinin aktardığına göre Johnson, Zelenskiy’e çok net iki şey söylemiş. Birincisi: “Putin bir savaş suçlusudur, onunla asla görüşme yapılmamalıdır.” İkincisi: “Putin ile bir anlaşma yaparsanız yanınızda durmamızı beklemeyin, bizi yok sayın, size hiçbir garanti veremeyiz”

Yani özetle Batılılar iki sert hamle ile Erdoğan’ın barış çabasını sabote etmişler. İlk olarak Bucha’da önceden planlanmış bir katliam görüntüsü sahnelenmiş, ardından işi garantiye almak için Johnson, Zelenskiy’i baskı ve tehdit yolu ile ikna etmiş. Bu arada, Zelenskiy’e özel yaşamına ilişkin bazı konularda şantaj da yapıldı mı bilmiyoruz!

Bu bilgilerin Zelenskiy yanlısı Ukrayna basınından geldiğini bir kez daha söyleyelim. Ukrayna basınının bangır bangır yazdığı gerçeklerin dünya basınında -ve bizim basında- yer bulmamasının ne denli utanç verici olduğunu da ekleyelim.

BATI'NIN HIRSLARINA KURBAN EDİLEN ÜLKE

Zelenskiy, en son Ukrayna’nın Rusya ile görüşmesini yasaklayan bir kararname yayınladı. Kararnameye göre Rusya ile görüşmenin ön koşulu Putin’in görevi bırakması! Zelenskiy’in bu akıl dışı hamlesinin arkasında da Batılıların olduğunu kestirmek güç değil.

Ukrayna savaşı sekizinci ayını doldurmak üzere. Ukrayna şehirleri adeta harabeye dönmüş durumda. Sayısı milyonları bulan evsiz ve göçmen var. Türkiye bugün de barış için çabalıyor, Batı’nın savaş inadı, daha fazla insanın acı çekmesine yol açıyor.

Dünyanın her yanına “barış ödülleri” dağıtan, barış kavramı kendi tekelinde imiş gibi davranan Batılılar, söz konusu Ukrayna olunca barış sözcüğünü duymaya tahammül edemiyor! Batılı siyasetçiler, Ukrayna savaşı bir ölüm kalım savaşı imiş gibi davranıyor. Ancak dillerindeki hamaset, savaş alanının esasen Ukrayna olduğunu, Batı’nın sözde idealleri uğruna bir halkın yıkıma sürüklendiğini gizlemeye yetmiyor.

NATO