22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye BRICS’e giremez

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Dışişleri Bakanı Sn. Hakan Fidan Çin Halk Cumhuriyetini ziyaret etti. Ziyaret sırasında Fidan, Türkiye’nin BRICS’e katılması konusunda yaptığı konuşmalarda “BRICS’te potansiyel görüyoruz, kesinlikle BRICS’e üye olmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kullanılan bu sıcak ifadeler, Çarşamba akşamı ULUSAL KANAL’da yapılan Büyüteç programında “Türkiye bu yıl Ekim ayında Rusya’nın Tataristan Cumhuriyeti Başkenti Kazan’da yapılacak 2024 yılı BRICS toplantısı sırasında BRICS’e üye olabilir mi?” sorusunun sorulmasına neden oldu.

Benim yanıtım kısa ve net oldu. “Hayır olamaz.”

Nedenini ise şöyle açıkladım:

Türkiye; 2018 yılında Rahip Brunson krizi ile birlikte sırasıyla, 2020 pandemi, 2021 başta enerji olmak üzere ham madde ve gıda fiyatlarında dünya çapında yaşanan enflasyon, 2022 yılında Rusya-Ukrayna çatışması ve en son 2023 yılı Şubat ayında yüzyılın en büyük doğal afeti olarak değerlendirilen deprem felaketi ile karşı karşıya kaldı.

1945 yılı sonrası ve özellikle 1952 yılından bu yana Batı’ya eklemlenmiş olan Türkiye, bu büyük sorunlarla baş edemeyeceğini düşünen bir iktidarla 2023 Mayıs ayı seçimlerine girdi. İktidarın önünde ayrıca 2024 yılı yerel seçimleri vardı.

İktidar bu krizin içinden Batı kaynaklı yöntemlerle çıkma tercihi yaptı.

Ekonominin başına Sn. Mehmet Şimşek getirildi. Mehmet Şimşek Türkiye’den KOVALANMIŞ olan sıcak parayı tekrar Türkiye’ye sokmak için operasyona başladı.

Enflasyon 2022 yılı ekim ayında en üst seviye olan yüzde 85,51 oranına ulaştıktan sonra düşmeye başlamış ve Şimşek’in bakanlık koltuğuna oturduğu Haziran ayında yüzde 38,21 oranına kadar gerilemişti.
Haziran ayında koltuğa oturan Şimşek, temmuz ve ağustos aylarında yaptığı vergi (KDV-ÖTV) operasyonları ile enflasyonun gazına basmıştı. Birdenbire tekrar yükselme eğilimine giren enflasyon Mayıs 2024 ayında yüzde 75,45 ile o tarihten itibaren en üst seviyeye ulaştı.

Şimşek bu arada enflasyon bahanesi ile politika faizini yüzde 8,5’ten “rasyonel faiz” olma iddiası ile Şubat 2024 ayında yüzde 50’ye çıkardı. Artık yıllar önce kovulan sıcak paranın tekrar yurda girmesi için gereken tüm operasyonlar tamamlanmıştı.

2022 yılında 15-20 milyar dolar aralığında kalan sıcak para 24 Mayıs.2024 tarihi itibariyle Merkez Bankası verilerine göre 57 milyar dolar olmuştu.

Yani artık senaryo tamamlanmış, Türkiye sıcak para tuzağına düşmüştü.

Sıcak paranın olması nedeniyle eskiden bir kitap atma ile iki katına kadar fırlayan kurlar, 11 ilimizde taş taş üstüne kalmadığında sıcak para kalmadığı için yerinden oynamazken, artık emperyalist merkezlerin aksine yapılan her harekette kriz yaratacak şekilde sermaye hareketlenmesine neden olmaya başlayabilirdi.

Gözümüz aydındı. Nur topu gibi sıcak para tuzağımız hazırdı.

İşte bunun için Türkiye Ekim ayında BRICS’e, bırakın üye olmayı, bunun hayalini bile göremez.

Tabi ki bu ilelebet böyle gidecek değil. Türkiye kurulan bu tuzakları aşma iradesini gösterecektir.

BRICS Hakan Fidan Çin Ulusal Kanal Mehmet Şimşek