21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Türkiye yüzyılı’ açılımı

Fikret Akfırat

Fikret Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı töreninde örtük, bir gün sonraki TBMM Grup konuşmasında ise daha açık bir şekilde, Devlet Bahçeli’nin “Öcalan’ı TBMM kürsüsüne davet etmesiyle” başlayan siyasete destek veren açıklamaları, söz konusu “açılım” konusunda yeni ipuçlarının ortaya çıkmasını sağladı.

Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı törenindeki konuşmasında özetle şu noktalar dikkat çekti:

Yeni dönem ve başlangıç: Bugün sahip olduğumuz imkânların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. (…) yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz.

Dünyada yeniden yapılanma: Dünyada ve bölgede tarihî gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir dönemden geçiyoruz.

Sorunları çözmek şart: 85 milyon hep birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında bütünleşmemiz çok daha önemli ve hayati hâle gelmiştir. Bunun için de ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi, sosyal, ekonomik sorunları hızla çözmemiz şart.

Bahçeli’nin yaklaşımı, devlet aklının gereği: (Bahçeli’nin) öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir.

Yeni şeyler iklimi: (…) yeni şeyler söylememiz gereken, sorunları görmezden gelen değil, kararlı irade ortaya koyup çözmemiz gereken bir iklime girdik.

Diyap Ağa göndermesi: Erdoğan, bu vurgularından sonra Birinci Meclis’te Dersim Mebusu Diyap Ağa’nın Sakarya Savaşı öncesi Meclis’in Kayseri’ye taşınması önerisine karşı mücadele çağrısını örnek vererek, “Bugün de bir asır önce Meclis kürsüsünde yaşanan iklimi yeniden hissediyor, aynı şeye inanıyor, aynı şeyi söylüyoruz.” diyor.

Sınır güvenliğiyle yetinmeyeceğiz: Erdoğan’ın konuşmasına dikkat çekici bir başka nokta da “sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyeceğiz” vurgusuydu: “Sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyecek, bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceğiz.”

‘TÜRKİYE’Yİ KARDEŞLİK EKSENİNDE BÜYÜTMEK’

Erdoğan bir gün sonraki TBMM Grup konuşmasında ise daha açık konuştu. Dikkat çeken vurgular şöyle:
Bulunmaz imkan: Kronik sorunlarımızı çözmek, Türkiye’yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bulunmaz bir imkan çıktı.

Bahçeli’ye teşekkür: Buradan sayın Bahçeli’ye tüm MHP camiasına aziz milletim adına selam ve şükranlarımı ifade ediyorum. Devlet bey, tavır, konuşma ve tecrübesi ile, akıl dolu cümleleri ile tarihe not düşen, tarihe yön veren bir liderdir. Bahçeli’nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koyması ile çok daha büyük imkanı ele geçirdik.

Tarihi fırsat penceresi: Vatan sevgisinin, milliyetçiliğin ne olduğunu ne manaya geldiğini en açık şekilde izah etmiştir. Son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.

Çağrının adresi: Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü örgüte ve terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur. Muhatabımız Kürt kardeşlerimizdir.

Yeni müjdeler: Sınırlarımızın güvenliğini, insanımızın can ve mal güvenliğini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak.

Türk ve Kürt’ün Cumhuriyeti: Bu cumhuriyet Türk’ün de Kürt’ün de cumhuriyetidir.

DEM’in Türkiyelileşmesi: Terörün boyunduruğundan çıkamayan, Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de son yaptığı açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir.

Özgür Özel’e teşekkür: Hep söylediğimiz ‘Devlet herkesin devleti olmalı’ siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdiği için sayın Özel’i buradan tebrik ediyorum.

Siyasi mücadeleyi taçlandırmak: 40 yıllık siyasi mücadelemi bu sorunu çözerek taçlandırmak istiyorum.

SÜRECİN GİDİŞATI

Erdoğan’ın konuşması, yukarıda kısa başlıklar halinde özetlediğimiz kısımlar bazı ipuçları verse de henüz ortaya atılan siyasetin çıkış noktası, amacı ve yol haritasını nitelemeye yarayacak veriler sunmuyor. “Yeni açılım”ın hedefi ve amaçlarının ne olduğu konusunda birbiriyle çelişen ya da kısmen örtüşen farklı değerlendirmeler var. AK Parti ve MHP cenahından gelen konuyla ilgili kimi farklı görüşler de bulunuyor.

Fakat bu nüanslara rağmen nesnel olarak şu durum saptanabilir: Önce Bahçeli’nin çıkışı ve ardından Erdoğan’ın bu açıklamaları, devleti yöneten Cumhur İttifakı iktidarının Türkiye Yüzyılı programı doğrultusunda “terörsüz Türkiye” başlığı altında yeni bir siyasete yöneldiklerini ortaya koyuyor.

Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanı MHP Özgür Özel AK Parti