24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye’de dünden bugüne tarımsal eğitim

Erkan Rehber

Erkan Rehber

Eski Yazar

A+ A-

Geçen ay 10 Ocak'ta Türkiye’de tarımsal öğretimin 175. yılı kutlandı. Bu yıl salgın hastalık nedeniyle kutlamalar elektronik ortamda yapıldı. Bu tarihler tartışmalı olsa da meslekte 50. yılımı tamamladığım gerçek. Tarımda eğitimin dünden bugüne değişimlerinin özeti bile bir kitap olur. Bu güçlüğe karşın, tarımsal eğitimdeki değişimleri yüksek öğretim öncesi ve yüksek öğretim olarak özetlemeye çalışalım.

ORTA ÖĞRETİM

Kutlamaların 175. yılı dendiğine göre Türkiye’de gerçek anlamda tarımsal öğretimin başlangıcı 1846 olarak kabul edilmektedir. Gerçekte İstanbul Halkalı Ziraat Mektebinde eğitim 1847 yılında başladıktan sonra kesintiye uğramıştır. Ziraat Bölümü’ne öğrenci alınarak 1892 yılında eğitim başlamıştır. Daha sonra okul Halkalı Ziraat Mektebi-i Âlisi ismini almıştır. Okul, Osmanlı’dan sonra Türkiye Cumhuriyeti devrinde de hizmet vermeye devam etmiş ve birçok mezun ileri öğrenim görmek üzere Almanya ya gönderilmiştir. Bu dönemde Bursa, Ankara gibi illerde de ziraat okulları açılmıştır. 1914 yılında savaş nedeniyle tüm okullarda eğitime ara verilmiştir. Ankara’daki okulun, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşının ilk yıllarında karargâh olarak kullanması açısından tarihi önemi vardır. Halkalı Ziraat Mektebi-i Âlisi 1916 yılında yeniden açılmış, 1922 yılında okul müdürlüğü rektörlük unvanı almıştır. Islah-ı Tedrisat Kanunu gereğince okul 1928 yılında kapatılmıştır. Öğretim elemanları Ankara’da açılacak enstitüde görevlendirilmiştir. Aynı yerde 1930 yılında Halkalı Ziraat Mektebi adı ile üç yıl süreli orta dereceli meslek okulu öğretime açılmıştır. 1980 yılında öğretim süresi dört yıla çıkartılan okul 2001 yılından itibaren peyzaj ağırlıklı öğretim yapması için Zirai Üretim İşletmesi ve Peyzaj Meslek Lisesi adını almıştır. Bu okul ise 2005 yılında kapatılmıştır. Bunun yerine bakanlığa bağlı bir Eğitim Merkezi Müdürlüğü kurulmuştur. 2010 yılında ise Ziraat Okulu'nun yaklaşık 357 dekarlık arazisi İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesince kullanılmak üzere İlim Yayma Vakfı'na tahsis edilmiştir. 2021 yılında ise, aynı alanda bulunan İstanbul’daki Zirai Karantina Müdürlüğü’nün binasının 10 dönüm arsasıyla birlikte aynı vakfa tahsis edildiği bilgisi basına yansımıştır.

Ziraat meslek liselerinin sayısı zamanla artarak, 1973 yılında 45’e ulaşmıştır. Maalesef daha sonra, doğrudan uygulamanın içinde eğitim-öğretim vererek Türkiye tarımına önemli katkılarda bulunan bu okulların sayıları kademeli olarak azaltılmış, 1994 yılında (1) Ziraat Teknik (8) Ziraat Meslek ve (3) Ev Ekonomisi Meslek Lisesi olmak üzere 12’ye inmiştir. Mevcut okullar halen Milli eğitim bakanlığına bağlanmış normal meslek liseleri durumuna gelmişlerdir.

YÜKSEK ÖĞRETİM

1930 yılında Ankara Yüksek Ziraat Mektebi açılmıştır. Bu mektep 1933 tarihinde Yüksek Ziraat Enstitüsü haline getirilmiş ve gerçek anlamda tarımsal yüksek öğretim başlamıştır. 1946 yılında İstanbul, İstanbul Teknik ve Ankara Üniversiteleri kurulmuştur. 1948 yılına kadar öğretimine devam eden Yüksek Ziraat Enstitüsünün tarımla ilgili bölümleri, bu yılda Ankara Üniversitesine bağlı Ziraat Fakültesi halini almıştır. 1980 sonrası oluşturulan YÖK sistemine kadar 32 yıllık Cumhuriyet döneminde kurulan Ziraat Fakültesi sayısı 7’dir. Bu dönemde öğrenim süresinin beş yıla çıkarılması dışında köklü bir değişim yaşanmamıştır.

1980 sonrası YÖK döneminde, daha önce kademeli olarak ortadan kaldırılan orta öğretimin yerini alacak şekilde meslek yüksek okullarında (MYO) tarım programları açılmaya başlamıştır. Bu okulların sayısı hızla artarak 2008'de 547, 2014'de 802 ve 2018’de ise 868 olmuştur. Bu okullarda yer alan tarım programlarının sayısının da 500’ün üzerinde olduğunu belirtebiliriz. Mevcut programda kontenjan boşluklarına sahip olması yanında uygulamalı eğitim-öğretim yapılamaması gibi önemli sorunları vardır.

1980 sonrası fakülte sayılarında plansız bir artış yaşanmıştır. Halen Türkiye’de 40’tan fazla ziraat mühendisliği eğitimine yönelik programların yer aldığı fakülte bulunmaktadır. Bunlardan üçünün adı “Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi” altısının adı ise “Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesidir”. Konya’da bir Gıda ve Tarım Üniversitesi kurulmuştur. Ayrıca İki üniversitenin Uygulamalı Bilimler Fakültelerinde tarımla ilgili bölümler vardır. Bu sayı artışı yanında, 1980’den günümüze kadar öğretim sisteminde çok sayıda değişiklik yapılmıştır. Sayısız reformdan sonra neredeyse tekrar başa dönülmüştür. Fakülte sayılarındaki plansız artış ve sıkça yapılan sistem değişiklikleri önemli ölçüde kalite sorunu ortaya çıkarmıştır. 1980’lere kadar neredeyse yüzde 1’lik dilimden öğrenci alan fakültelerde en son dilimden öğrenci almaya başlamışlardır. Artan mezun sayısı, işsiz ziraat mühendislerinin dernekleşmesi sonucunu yaratmıştır. Halen 30 bini aşan sayıda işsiz mühendis bulunmaktadır. Fakülte sayılarının artmış olmasının bir sonucu da kontenjan açıklarıdır. 2018 yılında, toplam doluluk oranı yüzde 74.41 iken, bu oranın yüzde 20’nin altında kaldığı programlar olmuştur.

TARIM EKONOMİSTİ

Burada fazla yorum yapmadan bir özet yapmaya çalıştık. Açıklamalardan da anlaşılacağı gibi tarımda orta öğretim neredeyse yok olmuştur. Yüksek öğretim ise aksine çoğalarak sorunlu hale getirilmiştir. Yüksek öğretimde akademik sorunlar bir yana, sayısal çokluk yanında günümüz çağdaş yüksek öğretimine benzemeyen şekilde her mezunun ziraat mühendisi olması, bölüm-program eşleşmesinde ısrar edilmesi vb. temel sorunlar bulunmaktadır. Örneğin, ben mühendis olmak için ziraat fakültesine başladım ve dört yıl sonra ziraat yüksek mühendisi unvanı ile fakat tarım ekonomisti olarak mezun oldum. Tüm dünya beni tarım ekonomisti olarak tanıyor. Fakat Türkiye’de ben tarım ekonomistiyim deyince, Türkiye’de tarım ekonomistimi de var diyen çok kişi ile karşılaştım. Yıldönümü kutlamasında karanlık bir tablo çizmek istemezdik. Maalesef bunlar gerçekler ve temel sorunlardır. Tarım eğitimine katkı veren, meslektaşlarımızdan hayatta olmayanları saygı ve rahmetle anarken, yaşayanlara da sevgi ve dostlukla kalın diyorum