Türkiye’deki krizi bilen adamdan ABD’ye derin uyarı
Jim Rickards, ilginç birisi.
Bağımsız ve muhalif bir ekonomist.
Türkçede yayımlanmış “Kur Savaşları” isimli bir kitabı da var.
Kendi anlatımına göre 40 yıldır ABD’de devlet yetkililerine danışmanlık yapıyor.
1990’larda ABD Merkez Bankası FED için çalışmış.
2001’deki 11 Eylül saldırıları sonrası bu kez Pentagon ve CIA’ye hizmet vermiş.
2007’de ise ABD’deki emlak krizinin küresel bir şekilde patlayacağını haber vermiş.
Bu yılın Şubat ayında ise Türkiye’deki krizi anlatan bir yazı kaleme almış.
Yazının başlığı aynen şöyle:
“Gelecek Küresel Borç Krizi Türkiye’den Başlayacak”
Daily Reckoning isimli bağımsız ekonomik yorum sitesindeki yazının başlığının İngilizcesi: “Turkey Will Be Ground Zero in the Next Global Debt Crisis”
Rickards, yazısında Türkiye’nin yükselen piyasa (emerging market) olarak büyük sükse yaptığını, ucuz dolardan yararlanarak uzun süre büyüdüğünü ve ancak gelinen noktada çökeceğini bildirmiş.
Bugünden tam 2 ay önceki yazının bir paragrafını alırsam me demek istediğini çok net anlatmış olurum:
“Ancak bu başarı hikayesinin bir de karanlık tarafı var. Türkiye’nin dolar ağırlıklı dış borçları o kadar yüksek ki, ABD’de dolar faizlerinin artması ve küresel ekonomik yavaşlamanın başlamasıyla birleşince, bu durum çok hızlı biçimde, Türkiye’nin gelecek küresel borç krizinde, kömür madenindeki kanarya rolünü oynamasını getirecektir”
“Kömür madenindeki kanarya” bilirsiniz, madencilerin zehirli gaz sızıntısına karşı uyarı önlemi olarak kullandığı bir hayvancık. Kanarya küçük ve zayıf olduğu için gazdan hemen ölür ve madencilerin kaçması için gereken zamanı onlara kazandırır.
Rickards, krizde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın otokratik rolünü de vurgulayıp, onu geçmişteki Arjantin Cumhurbaşkanı Juan Peron’a benzetiyor.
Türkiye’nin ABD’den uzaklaşıp, Avrasya’ya yanaşmasını da Batılı bir gözle riski artırıcı unsur olarak uzun uzun anlatıyor.
Yazısının sonunda Türkiye’deki durumun 1997 Tayland ve 1998 Rusya’ya benzediğini belirtiyor.
Biliyorsunuz 1997 Asya krizi Tayland ile başlamıştı, ardından 1998’de Rusya’ya da sıçramıştı.
RICKARDS’IN TRUMP’A MEKTUBU
İşte 2 ay önce bunları yazan Rickards, şimdi de ABD Başkanı Trump’a doğrudan bir mektup kaleme aldı.
Rickards, Trump’ı göndermek isteyen küresel elitin 1 Temmuz 2018 itibarıyla devasa bir krize hazırlandığını vurguluyor.
Benzer bir mektubu 2008 Amerikan yapısal ekonomik krizi öncesinde de kaleme almış.
Rickards diyor ki; Trump’ın seçileceğini bildim, İngiltere’nin AB’den çıkacağını da bildim, uyarıyorum, 1 Temmuz 2018’den itibaren küresel finans seçkinleri, ABD’nin finansal akış sistemini kökten değiştirecek.
Amerikalı ekonomist, 1 Temmuz’dan itibaren doların yerini yeni bir küresel rezerv para birimine bırakacağı iddiasını ortaya koyuyor.
Sıradan Amerikalıların bir gecede fakirleşeceğini söylüyor.
Rickards, IMF’nin bu konuda bir uyarı dahi yaptığını belirtiyor.
IMF; ‘Kripto dijital para hesap sisteminin pek çok işleme cevaz verdiğini ve farklı kur alternatifleri sunarak ödeme ve sigorta sistemini desteklediğini bildirdi’.
Rickards’a göre küresel elitler, yıllardır dolar sistemini bu yeni dijital (Distributed Ledger System-Dağıtık hesap defteri) teknolojisiyle değiştirmeyi hedefliyordu.
Bunun için de bir IMF ekibinin uzun süredir lobi faaliyetinde bulunduğunu belirten Rickards, Independent, Wall Street Journal gibi bilinen gazetelerde doların rezerv para olmaktan çıkarılacağının yazıldığını örnekleriyle veriyor.
21 trilyon dolarlık dış borcu bulunan ABD’nin bu kararla birlikte kelimenin tam anlamıyla çökeceğini söylüyor.
Karşılıksız dolar basan ABD’nin “Exorbitant Privilege”, yani “Fahiş Üstünlüğü”nün ortadan kalkacağını haber veriyor.
IMF’nin 3 adımlı bir planı olduğunu belirten Rickards, bunları şöyle özetliyor:
1-IMF’nin ilan ettiği yeni küresel rezerv para birimi SDR (Special Drawing Rights-Özel Çekme Hakkı)
2-Doların yerini SDR’nin alması
3-SDR’nin Blockchain teknolojisiyle (Distributed Ledgers-Dağıtık Hesap Defteri) alternatif kur birimi olarak işletilmesi ve bunun için IMF özel görev biriminin de kurulmuş olması.
Jim Rickards, bu geçişin ise çok sıkıntılı olacağını, küresel piyasaların çökeceğini ve düzelme diye bir şeyin olmayacağını vurguluyor.
Çin ve Rusya’nın bu yeni duruma uyum sağlayacağını ancak ABD’nin tam anlamıyla çökeceğini yazıyor.
Jim Rickards’ın bir de son twiti var önemli sayılabilecek.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun İran’ı son tehdidi konusunda.
Amerikalı ekonomist diyor ki, “Pompeo tarihteki en güçlü yaptırımlardan söz ediyor. Tamam ama benim bildiğim en güçlü yaptırımlar 1941’de ABD’nin Japonya’ya uyguladıklarıydı. O zaman Franklin Delano Roosevelt, Japonya’nın hesaplarını dondurmuş ve petrolünü kesmişti. Birkaç ay sonra Japonlar Pearl Harbor’a saldırdı”
Olay sadece Türkiye’yle sınırlı kalmayacak ve işler gittikçe karışacak, orası kesin gibi…