Türkiye’nin, bugün de yanıtını araması gereken bir soru
Hepimiz son günlerde, aylarda hatta yıllarda Meclis’teki milletvekillerini, seçilenleri, seçilemeyenleri, istifaları, ertesi gün geldiği Partiye, başkanına söylenenleri, konuşmaları, seviyeleri… izliyoruz ve de sık sık soruyoruz: Neden oraya geldiler…
Bu hafta biraz değişik olsun diye Tarih Rüzgârı’nda sizi ilk Meclise götüreceğim. Adı bile henüz Büyük Millet Meclisi… Türkiye’si yok yani…
Ama onlar neden oradalar çok iyi biliyorlar.
Bir hedefleri var.
İşte o Meclis onun için bir devrime önderlik edecektir. Cumhuriyet’in kuruluşunu adım adım başarıya götüren kadronun içinde bulunduğu Meclis’tir… O zaman da kolay değildi. Adını koyarken “Millî” sözcüğü bile o kadar tartışılıyor ki… Hem de bir bilseniz ne kadar sert!
MECLİS’TE ANKET
1921’de 10 günlük lohusa eşini İstanbul’da bırakıp 1921’de Ankara’ya gelip Millî Mücadeleye katılan Necmettin Sahir (Sılan) Büyük Millet Meclisi Evrak ve Tahrirat Müdürü. Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Âyan’da zabıt kâtipliği de yapan, Necmettin Sahir, daha yolun başında Meclis’te milletvekillerine tek soruluk bir anket yapıyor:
“Kazanılacak olan millî istiklâl mücahedemizin verimli ve sonuç verici olması neye bağlıdır?”
Üretim Devriminin eşiğinde Türkiye’nin, bugün de yanıtını araması gereken bir soru!
DEVRİM GELİYOR
Meclis Ankara’da açıldığı zaman 437 milletvekili var.
Bu dönemde görev yapan 437 milletvekilinin 45’i asker, 125’i memur (hâkim, savcı, öğretmen vb), 39’u serbest meslek (doktor, eczacı, mühendis vb), 73’ü eşraf (çiftçi, tüccar, aşiret reisleri), 33’ü din adamı. 28’i de mesleği bilinmeyen.
Milletvekillerinin yaşları da şöyle: 71 kişi 35 ve daha küçük, 137 kişi 36-45 yaşları arasında, 107 kişi 46 ve daha büyük yaşta, yaşı bilinmeyen 36 kişi.
5 Eylül 1921’de yanıtlar gelmeye başlıyor.
Ancak Meclis’te 355 kişi kalmış. Yaşamını kaybedenler, yolda kalıp ayrılanlar da oluyor elbette. Hem emperyalistlere hem de zamanını doldurmuş bir İmparatorluğun boyun eğmiş başkentine, İstanbul’a isyan etmek, dünyada başarıya ulaşacak bir ilk Devrime doğru bayrak açmak hem kolaydır hem de yollar çok engebelidir.
40 kişi de yanıt vermemiş ya da verememiş. Mustafa Kemal (Atatürk), İsmet (İnönü), Fevzi (Çakmak), Kâzım (Karabekir), Rauf (Orbay) ve Fethi (Okyar) da ankete katılmamış.
ADALET VE ADİL YÖNETİM
Yanıtlar şu başlıklarda toplanabiliyor:
Adalet, adil yönetim, yasaların egemen kılınması (188);
Ekonomik gelişme (136);
Eğitime önem verilmesi, cehaletle mücadele (117);
Halkın egemen olması, halkın haklarına saygı (105);
Halkın refah ve mutluluğu, asayiş, iyi toplumsal koşullar (85);
Azim, kararlılık, birlik, beraberlik, sevgi (75);
Şeriat, İslam, maneviyat, ahlak, dinî eğitim (68);
Bayındırlık işleri (64);
Bilime önem verilmesi, bilimsel gelişme (44);
Millî bilinç ve benlik yaratılması, Türkçenin yaygınlaştırılması (35);
Savaşın kazanılması, Ordunun güçlendirilmesi, bağımsızlık (27);
Çağdaşlaşma, batılılaşma, tutuculuğa son (26);
Nüfusun artırılması (18);
Barışçı, akılcı bir dış politika (13);
Bürokratik olmayan devlet, devletin küçültülmesi (12).
Milletvekillerinden bazılarının Türkçeyle ilgili verdikleri yanıtlar:
Ortak duygu, ortak çıkar, ortak dil ve bağımsızlık
Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni (Ulaş):
“Milletimizin ruhuna nüfuz ve her türlü hissiyatımızı ifhama (anlatmaya) muktedir olacak derecede lisan ve edebiyatımızı ıslah eylemek. …Müşterek his ve mütekabil menafi (ortak çıkarlar) ve lisan ile taazzuv etmiş (oluşmuş) milletlerin işbu revabıtı (bağları) ihlal edecek hariç kuvvetleri daha evvelden keşfedip vuku bulacak tecavüzatı (saldırıları) defetmek çarelerini düşünüp meydana getirmekle millî hudutlar muhafaza edilir ve mezkûr (söz konusu) hudut dâhilinde şerait-i maruza (oluşan şartlar) dairesinde yaşamaya istiklal-i millî (millî bağımsızlık) derler.”
BİLGİ, HÜNER, MİLLÎ YOL
Erzurum Milletvekili Süleyman Necati (Güneri) Bey:
“Şarkın ve garbın bütün muhalledâtını (başeserlerini) tercüme ile Türkçeyi Şark’ın (Doğu’nun), İslam dünyasının yegâne ilmî lisanı hâline koymalı; millî kütüphanemizi, Şark’ın irfan hazinesi unvanı ile tezyin etmelidir.”
“Artık bize adalet, millî benlik, millî dil
Bilgi, hüner, millî yol,
Millî dilek gerektir.”
ÖNCE TÜRKÇEDE İHTİLAL
Bolu Milletvekili Tunalı Hilmi Bey:
“Halk dilini kullanın, kim derman bulsun, halk derdim. İmdi: İhtilal! Çocuklar! İhtilal! En önce Türkçede istiklal!”
CEMİYETLERİ VE VİCDANLARI BİRLEŞTİREN
Isparta Milletvekili Asker Cemal (Mersinli) Paşa:
“… Türk lisanı hududumuz dâhilinde taammüm edilmeli (yaygınlaştırılmalı). Muhtelif cemiyetlerin vicdanlarında gizli ve kuvvetli rabıta (bağ) lisandır.”
DEVLETİN HALKLA ARACISIZ TEMASI VE ADALETİN PAYLAŞTIRILMASI
Diyarbakır Milletvekili Mustafa Akif (Tütenk) Bey:
“Millî mücahedemizden (mücadelemizden) müsmir (verimli) netice alınması asayişin takvimine (sağlanmasına), maarifin tamimine (yaygınlaştırılmasına) ve bilhassa hükûmetin bilavasıta (aracısız) ahaliye teması suretiyle adaletin tevziine (dağıtılmasına) ve Türk dilinin neşrine bağlı olduğu kanaatindeyim.”
BÜTÜN TÜRK ÜLKELERİNİN BAĞIMSIZLIĞI
Sivas Milletvekili Kara Vasıf (Karakol):
“Bütün Türk illerinin dil, edebiyat, tarih birliğini canlandırmalı. İktisadi, içtimai vesair maddi revabıt tesisi (bağlar kurma) ve her türlü yardımlar ifası ile onlara müstakil varlıklarını kazandırmalı”.
Kaynak:
-TBMM Kültür Sanat Kurulu, İlk Meclis Anketi (Birinci Dönem TBMM Milletvekillerinin Gelecekten Bekledikleri), TBMM Kültür Sanat Kurulu Yay., Ankara, 2004.
-Yaşar YILMAZ, “İlk Meclis 1. Dönem Milletvekillerinin Bağımsızlık Anlayışlarında Türkçenin Yer”
-Onur BELLİ, “Necmeddin Sahir Sılan’ın Hayatı ve Eserleri Üzerinde Bir İnceleme”